Malatya gazeteleri dikkat!
Haksızlık etmeyin!
Arguvan konserinde seslendirdiğimiz 11 eser 70 dakikalık bir konserdi...
Unuttuysanız sayalım; sırasıyla...
1- Memleketim (Nâzım Hikmet / Say)
2- Düşerim (Metin Altıok / Say)
3- Dört Mevsim (Cemal Süreya / Say)
4- Bu bizimki (Cemal Süreya / Say)
5- Ses (Solo, Say) 6- Uzun ince bir yoldayım (Âşık Veysel)
7- Akılla bir konuşmam oldu (Hayyam / Say)
8- Sardunyaya ağıt (Can Yücel / Say)
9- GeziPark2 Sonatı Berkin Elvan bölümü (solo, Say)
10- Masalların masalı (Nâzım Hikmet / Say)
11- Etek sarı (Arguvan anonim)
Şimdi bu konserin yarıda kesildiğini söyleyen ya da yetersiz bulduğunu söyleyen biri varsa ciddi bir haksızlık eder.
Bir köy meydanında verilen bir klasik müzik konseri için sürenin son derece doğru olduğunu düşünüyorum. Bir parça daha çalmak isterdik, anonsunu yaptım (Pir Sultan Abdal, Sordum Sarı Çiğdeme) ama uğultuyu hiçbir şekilde kesemeyince son parçamız “Etek Sarı”ya geçmeye karar verdik.
Meydan tamamen doluydu...
Kimileri bu konserin “buruk bir konser” olduğunu söylüyor.
Bizim hemen ayrıldığımızı söylüyor.
Bunlar gerçek değil...
Yani dostlar, biz orada binlerce kişi ile tanışmak, tek tek sohbet etmek, herkesle tek tek selfie çektirmek gibi bir amaç ile gelmedik; zaten konserden sonra, Arguvanlı çok değerli sanatçı Seval Eroğlu’nun bize verdiği konseri dinledik, dinlemeye doyamadık; Alevi dedeler de çaldı, çok güzel bir gece geçirdik, kimse merak etmesin...
Konserde piyanonun tuşlarını bile göremeyecek kadar kötü bir ışıkta (ışık sistemi çöktü), seyircilerin arkalarda duranlarına ulaşamayan bir ses sistemi sorununda (ses sistemi de çöktü), arkalardan ve yanlardan gelen sürekli konuşma, bağırış-çağırışın da önüne geçemeyince, tam istediğimiz mükemmellikte yürümedi her şey belki ama bir köy meydanı konserinde mühim olan mükemmellik değil, bu güzel buluşmadır diye düşünüyorum...
Teknik aksaklık bizim suçumuz ya da beceriksizliğimiz değildir.
Doğru bir felsefe ile buluşmaya geldiğimizi düşünüyorum...
Çalamadığımız tek parça vardı dediğim gibi, Pir Sultan Abdal, eğer çalsaydık da tam da ezana denk gelirmiş saat 21.10’da. (Şarkının linki: https://www.youtube.com/ watch?v=XHyNdSH8KTA)
Bence hesap daha doğru olmuş tesadüfen. Arguvan’daki dostlara selam olsun, ben 2015’teki 120 konserlik bir yoğun yılımda, bu konseri kendim organize ettim, hiçbir talebim olmadan “türküler diyarı” Arguvan’a kendim gelmek istedim ve geldim, önemli olan müzikle buluşmak idi...
Arguvan
Yazarın Son Yazıları
Gideon Klein
Ahmet Altan ve Yasemin Çongar
Büyük çaresizlik
Müzik barışın çaresidir
‘Yeni hayat’
‘Hepimizin ödülüdür Sinfoniyetta’
Debussy, yeni beste ve savcılıkta ifade vermek
‘Sevginin gücü’
‘Ölüm kültürü’
Müzik susmasın
'Dünyanın tüm sabahlarında güneşi bulmak'
'Ölümsüzlük'
‘Yaşamak’ hezimete uğradı
Taksici, şiirlerimiz, salt müzik ile dokunmak ve şifa üzerine
Özür dilerim
Arguvan
Çınar altı sendromu
‘Sarı Gelin’ şarkısı kimin?
Arguvan konseri, 5 Temmuz müziğin DNA’larında buluşma
İnanç ve oruç
Entrikalar arasına kaynayan aydınlanmacılık
İktidar mı muhalefet mi?
Yıllar sonra tuhaf ve pozitif bir Türkiye sabahı
Bir seçim yazısı
Memur sanatçı arkadaşım, bir dakika beni dinle
Bir İnanç Yazısı
Bu Delilik Ne Zaman Sona Erecek?
Kültür Bakanlığı, Şarap Ve Seks
‘Son turnemde Pekin’de büyükelçiyi kulis odasına almadım. New York’ta da konsolosluk çalışanlarını reddettim. Karar versinler. Ya bu baskıcı anlayışı temsil ederler ya da uygar Türkiye’den yana olurlar.
Sevilla’ya ilk kez geldim ama sanki daha önceki hayatımda burada yaşamışım gibi hislere kapıldım. Ulan yoksa ben bir önceki hayatımda “Carmen” miydim?