İki gün önce buraya yazdığımız
yazıda, bu hafta Antalya’da “gerekçesiz” bir şekilde sansürlenen NÂZIM ORATORYOSU yerine CARMİNA BURANA eserinin konulduğunu, ama ironi ve ters köşe bir vuruş o ki, Carmina’nın da konusunda şarap, şehvet ve seks içerikli bölümler bulunduğunu yazmıştım.
Biraz önce öğreniyoruz ki, Devlet Opera ve Balesi İZMİR’de 2 Mayıs’ta sahnelenecek CARMİNA eserini, sözlerinin içeriği sebebiyle, bakanlıktan gelen emirle iptal ettirmiş ve hemen ardından İzmir’de istifalar olmuş!
(!!!)
Bu delilik ne zaman sona erecek bilmiyorum!
Yani hakikaten bu kadar yobazlık hiç görmedim!
Kime nedir, -hangi eserin konusu nedir - sözleri nedir? İsteyen gider istediği eseri sever, seyreder, tartışır, sansürlemek neden?
Neden bu derece tutarsız, bu derece yobaz her şey?
Bu konuda meslektaşlarıma tavsiyem, birlikte hareket etsinler..
Konu çünkü genel itibarıyla sansür ve yobazlıktır. Sanat buna karşı tutunamaz...
Şimdi,
Bence;
1- Asıl istifa etmesi gereken bu emiri verendir.
2- Asıl istifa etmesi gereken bu emiri verene o emiri vermesi için muhtemel hepimizin tahmin ettiği baskıyı yapanlardır.
3- Konu sansürdür aslında. Şu veya bu eser de değildir...
Bunun yarını var, öbür günü var, Mozart Operası’ndaki fingirdeşme sahnesine kadar yolu var bu sansürcü anlayışın.
Suçlular mı kim? Kim acaba? Bu olayda suçu “Facebook’ta kendi grubunda yazı yazan Fazıl Say’a atan” ve günümüze değin yaşanılan tüm sansürlemelerde susanlar, orkestra şeflerimizin görevlerine son verildiğinde hiçbir dayanışma gösteremeyenler, şimdi, sansürlemeler kendi başlarına geldi, bir zahmet aynaya bakacaklar mı? Ben niye sustum diye soracaklar mı?
Bence yarın bakanlığın önünde gümbür gümbür bir orkestra ve koro bu sansürlenen eserleri çalsınlar...
Bari, madem sanatın sonu geliyor bu ülkede, meslektaşlarımızın son hamlesi “şerefli” olsun!..
Bu Delilik Ne Zaman Sona Erecek?
Yazarın Son Yazıları
Gideon Klein
Ahmet Altan ve Yasemin Çongar
Büyük çaresizlik
Müzik barışın çaresidir
‘Yeni hayat’
‘Hepimizin ödülüdür Sinfoniyetta’
Debussy, yeni beste ve savcılıkta ifade vermek
‘Sevginin gücü’
‘Ölüm kültürü’
Müzik susmasın
'Dünyanın tüm sabahlarında güneşi bulmak'
'Ölümsüzlük'
‘Yaşamak’ hezimete uğradı
Taksici, şiirlerimiz, salt müzik ile dokunmak ve şifa üzerine
Özür dilerim
Arguvan
Çınar altı sendromu
‘Sarı Gelin’ şarkısı kimin?
Arguvan konseri, 5 Temmuz müziğin DNA’larında buluşma
İnanç ve oruç
Entrikalar arasına kaynayan aydınlanmacılık
İktidar mı muhalefet mi?
Yıllar sonra tuhaf ve pozitif bir Türkiye sabahı
Bir seçim yazısı
Memur sanatçı arkadaşım, bir dakika beni dinle
Bir İnanç Yazısı
Bu Delilik Ne Zaman Sona Erecek?
Kültür Bakanlığı, Şarap Ve Seks
‘Son turnemde Pekin’de büyükelçiyi kulis odasına almadım. New York’ta da konsolosluk çalışanlarını reddettim. Karar versinler. Ya bu baskıcı anlayışı temsil ederler ya da uygar Türkiye’den yana olurlar.
Sevilla’ya ilk kez geldim ama sanki daha önceki hayatımda burada yaşamışım gibi hislere kapıldım. Ulan yoksa ben bir önceki hayatımda “Carmen” miydim?