Feyzi Açıkalın

14 Şubat Sevgililer Günü’nde sevgisizlik

16 Şubat 2025 Pazar

Günümüz insanı sosyal medyayı, görünür kılmak ve mesaj vermek için kullanırken bir başka şekilde, yaşamını da onunla sınırlıyor. Dünyanın ya da ülkemizin diyelim, geldiği yerde, karşıdakine dokunmadan ve onunla fiziki bir etkileşime girmeden ‘sosyalleşmeyi’ yalnızca bu tür platformlarda sağlıyor. 

Sosyal medya kullanımında kişisel verilerden başka bir de Batı’nın uydurduğu, onların aracılığıyla mesajların verildiği özel günler var. Bunlardan birisi de 14 Şubat Sevgililer Günü.

İnsanların, özellikle daha genç olanlarının en kıpır kıpır olduğu günlerden birisi 14 Şubat. Bunun belirtisi sokaklarda da görülebiliyor. Adımlar daha hızlı ve enerjik, kahkahalar daha fütursuzca ve nedensizce atılabiliyor. Ellerdeki tek gül ile telaş içinde bir yerlere gidiliyor.

Oysa bu yıl, 14 Şubat’ın sosyal medyadaki izdüşümü bu canlılıkta değildi. Ötesi, bir büyük ‘duyguları saklama, 14 Şubat’ı görmemezlikten gelme hali’ mevcuttu. Bunun ülkemizin içinde bulunduğu şartlarla doğrudan ilişkisi olmalıydı.

23 yıldır iş başında olan siyasi iktidar ülkenin büyük bir bölümünün neşesini, sevincini, umudunu yok etmişti. Buna karşın sosyal medyada inadına direniliyordu; bir kısmı umursamazca paylaşım yaparken bir diğerleri inadına umudu çoğalttığını gösteriyordu.

14 Şubat günü ise böyle olmadı; siteye genel bir tedirginlik hakimdi. Sanki ayıpmış gibi sevgiliyle net fotoğraflar paylaşılmaktan kaçınıldı. Bu sakınmada, başkalarının ne düşünüyor olduğu da dikkate alınıyor olmalıydı. Çünkü ülkede sevgililer günü kutlanacak enerji de kalmamış olabilirdi.

İnsanların ruh hali, paylaşımlardan net olarak anlaşılıyordu. Sevgililer gününde yalnız olduğunu hissedenler daha iyi ilişki kurdukları ve belki de sevgide karşılık buldukları, dahası itaatkâr olduğuna inandıkları hayvanlarına olan düşkünlüklerini öne çıkardılar. Ne varsa onlarda vardı!

Bir bölümü ortada top çevirdi! Yakınlarına selam çaktı. Bir diğeri 14 Şubat’ı tümden inkâr etti. Büyük düş kırıklığı yaşamış, çareyi bu özel günü toptan reddetmekle bulmuştu. Onlara göre, halt vardı sevgililer günü kutlamakta!

En kolay, en net mesajlarla paylaşılması gereken bir özel günün, türlü bahanelerle anlamından farklı yorumlanması ülke insanının örselenmiş ruh halini de gösteriyordu. Anadolu insanı sevgili bulamama, sevgiyi ifade edememe, sevdiğini karşısındakine belirtememe sorunu yaşıyor olmalıydı.

Bu da geçecekti elbet, yaşam sevincimizi çalanların gittiği gün…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları