Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gazetecilik Açısından Kötü Bir Hafta
Geçen haftanın sözlü, yazılı, görsel medya açısından çok parlak geçtiğini, gazeteciliğin günlüğünü tutanlar, tarihini yazanlar söylemekte zorlanacaklar. Çünkü gazetecilerin işlerinden patron kararıyla uzaklaştırılması sürüyor. İşlerinden atılan gazetecilerin, bildiğimiz kadarıyla gazeteleriyle, gazetelerinin ilkeleriyle bir sorunları yoktu. Ama öyle anlaşılıyor ki, patronlar siyasi iktidarın az ya da çok eleştirildiği yazılara, haberlere artık hiç yer vermek istemiyorlar. Gazete yönetimleri de bu türden patron kararlarına direnemiyorlar. O kadar direnemiyorlar ki, “siyasi baskı varsa siz de direnseydiniz” diyen Cumhurbaşkanı Gül’ün bile diline düşmüş durumdalar.
\nAma geçen haftanın gazetecilik açısından asıl olumsuz gelişmesi kimi gazetecilerin, gazete yöneticilerinin, yazarlarının hükümetin seçimiyle oluşturulan “akil adamlar” listelerinde yer almaları oldu. Bu listelerde yer alan gazeteciler bizim kanımıza göre gazeteciliğin en genel ilkelerini çiğnediler. Siyaset karşısındaki bağımsız olması gereken tutumu terk ettiler. Her ne kadar iktidar politikalarına genel olarak eleştirel yaklaşmayı uygun bulmayan gazeteciler olsalar da atanmak, hükümet tarafından görevlendirilmiş gazeteci olmak onlara yine de yakışmadı... Oysa destekledikleri “barış sürecini” böyle bir atama listenin içinde yer almadan da desteklemeyi sürdürebilir, eleştiri haklarını saklı tutabilir, siyaset sahnesinin atadığı “akil kişiler” arasında yer almayabilirlerdi.
\nCumhuriyet’i tezgâh altına atanlar
\n\n
Sayın Öz, Okur Temsilcisi sayfası gerçekten gazetemiz Cumhuriyet’e çok yakıştı. Türk matbuat ve basın tarihinin en eski ve köklü gazetesi olan Cumhuriyet gazetemiz her zaman okurla bir bütünlük teşkil etmiştir ve bu bütünlüğü Okur Temsilcisi sayfasının başarıyla yerine getireceğine inanıyorum.Tiraj konusundan ve gazetemizin bayilerde satılmasın diye nasıl tezgâh altına atıldığından bahsetmek istiyorum. Ben Karabük Üniversitesi’nde öğrenciyim, evde kalıyorum. Malum cemaat evlerine Zaman gazetesi abone yoluyla geliyor, ben ise onlara karşı her gün eve 3 tane Cumhuriyet gazetesi alıyorum ve bu yüzden çoğu insan benle ilişkisini kesti. (1980’lerde koltuğunun altında Cumhuriyet gazetesi taşıyanlara fiili saldırıda bulundukları gibi...) Bazı gazete bayileri gazetemizi tezgâh altına atıyorlar, alınmasın diye. Ama ben elimden geleni yapıyorum, Cumhuriyet gazetesi sadece bir gazete değildir. Cumhuriyet gazetesi bir mirastır. Bu mirasa hepimizin hem Cumhuriyet yazarlarının hem de biz okurların sahip çıkması gerekiyor. Cumhuriyet’inize sahip çıkın! Saygı ve sevgilerimle... Adil Söylemez
\nHaber seçimi
\nve başlıklar bazen şaşırtıyor
Gazetemizin portal sayfası şaşırtıyor insanı; üst satır haber başlıklarında, “Kuran ve seccade uzay yolunda” haber başlığı ilk sırada, en başta yer alıyor. Cumhuriyet’te olduğu için ciddiye alıp haberi açınca insan kendisini daha da tuhaf hissediyor, şaşkınlığı haberin yüzeyselliği ile iyice artıyor. Sizler Cumhuriyet okurunun zihinsel yeteneklerini değişmiş mi görüyorsunuz, değiştirmeye mi çalışıyorsunuz, yoksa bu sadece geç kalınmış 1 Nisan şakası mıdır?
\nSerap Arıkan
\nOkurlarla kısa kısa
\n\n
Merhaba Sayın Öz, ben de Dış Haberler Sayfası’ndaki dilden yakınıyorum. Yılların diplomatı Sayın Şükrü Elekdağ bu sayfayı düzenleyen arkadaşlardan daha iyi Türkçe kullanıyor, yazıyor. Kolay gelsin. M. Aydın AKÇA
\n\n29 Mart tarihli, 6. Sayfa’da altta bir haber; “Abdesinden şüphesi yokmuş”. İnanın anlamıyorum, haberi okuyunca sözü geçen adamın abdestli olduğunu öğreniyorum. Başlıkta t harfi düşmüş. Bu nasıl muhabir, nasıl düzeltmen. El insaf! Kelimenin satır sonunda yanlış bölünmesine alıştık da harf düşüşü...
\nS. Sedef Tolunay
\n\nOnur Öymen ile ilgili haberi görünce şaşırdım. Ambargo kalkmış görünüyor. Cumhuriyet’in, Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibine bu denli angaje olması, toplum ve şahsım nezdinde değerini yitirmesine neden olmuştur. Saygılarımla.
\nOnur İçer
\n\nÇözüm sürecinde muhakkak daha temkinli olmalı ve madalyonun diğer yüzünü de görmeliyiz. Eleştirel boyutu ön planda tutmalıyız. Daha güzel yarınların, demokrasinin, daha eşitlikçi bir düzenin savunucusu; Türkiye’nin aydınlık yüzünün simgeleri arasında olan bir gazete olarak, sürece daha fazla destek olunamaz mı? Mustafa Öncü
\n\n31.3.2013 Pazar ekinde Miyase İlknur, Ecevit hakkındaki kendi görüşlerini tarihi gerçek gibi aktarıyor. Doğru olmamış. Ecevit’in “iktidara talip olarak MC’nin kurulmasına yol açtığı ” görüşü doğru değildir. Ülkeye gelmiş en büyük değerlerden birisini sizin gazeteniz gereksiz yere kötülemeseydi iyi olurdu. Saygılarımla
\nNecat Özgür
\nYorumlar neden yayımlanmıyor?
\n\n
Eminim sadece benim sorunum değil... Yorumlarım bazen hiç yayınlanmıyor bazen de haber yayından kalktıktan sonra yayımlanıyor... Ölçüt nedir bilmiyorum ama küfür, hakaret, yasal sorun olmayan yorumlarımın editörlerin beğenisi(?) ile alakalı olmaması gerektiğini düşünüyorum. Neticede, yorumlarımı editöre değil, “Cumhuriyet okurlarına” yazıyorum... Ayrıca “Cumhuriyet okur yorumlarının” iktidar partisi ve akıl vericileri tarafından da “dikkatle” takip edildiğini düşünüyorum... Çünkü medyada bunca yalan, dolan ve “subliminal” mesajlarla uyutulmaya çalışılan milletin ne kadar uyuduğunun analizi, en doğru bu şekilde yapılabilir... İyi niyetli odaklar kadar, art niyetli odaklar açısından da “en doğru ve en kesin ‘kamuoyu araştırması’ niteliği taşıyan” okuyucu yorumlarına daha fazla özen gösterilmesini rica ediyorum... Saygılarımla. Mahir Şeki
\nKolu kırılan kim?
\nSayın Öz, yazım hataları ile ilgili yazınızı okuyunca ne kadar sevindim, bilemezsiniz. Gazetelerin internet sayfalarına sayısız ileti yolladım bu konuda ama umursayan yok. Gazetelerde o kadar çok imla, cümle kuruluşu, noktalama hatası yapılıyor ki, hayretler içinde kalıyorum. Mesela, “Kolu kırılan Galatasaray’ın yeni transferi.....” Arkadaşlar Galatasaray’ın mı kolu kırıldı? Doğrusu “Galatasaray’ın kolu kırılan yeni transferi....” olmalı değil mi? Bir de olur olmaz çıplak kadın resimleri konusu var. Cumhuriyet gibi saygın ve ciddi bir gazetenin de bu yola sapmasını doğru bulmuyorum. 35 yıldır yaşadığım Frankfurt kentinin Frankfurter Allgemeine Zeitung’unda bir tek kez dahi çıplak kadın resmi görmedim, sanatsal değeri olan hariç... Esen kalın. Reşit Resuloglu.
\nBulmaca ille de gerekli mi?
\nSayın Öz, inanıyorum ki bu köşe büyük bir ihtiyaca cevap verecek ve okurlarla gazete arasındaki kopukluğu giderip iletişimi sağlayarak önemli bir işlev görecektir. Bilindiği gibi gazetemizde her gün yayımlanan bir bulmaca köşesi var. Buna ilaveten her hafta Bilim Eki’nde tam sayfa, Kitap Eki’nde tam sayfa ve Pazar Eki’nde tam gazete sayfası olmak üzere üç ayrı ekte bulmaca köşesi var. Gazetemiz zaten topu topu 20 sayfadır. Benim bildiğim, gazetelerin bulmacalarla değil bol ve zengin içerikli haberlerle, bu haberleri özgürce yorumlayan değerli yazarlarla, çizerlerle zenginleşeceğidir. Sayın yönetimin konuya bir de bu açıdan bakmasını rica ediyorum. M. Uygar Türk
\nCumhuriyet’e sol yakışır
\n\n
Demokrasinin evrensel değerleri vardır, aynen “sol” düşünce sisteminde olduğu gibi. Cumhuriyet gazetesi de “Yenigün” yıllarındaki ulusalcı çizgisini korumakla birlikte zamanla sol bir çizgi edinmişti. O kadar ki elinde, cebinde Cumhuriyet gazetesi bulunduran insanlar, adına ülkücü denilen faşistler tarafından saldırıya uğruyor ve öldürülüyorlardı. Bu faşistlere göre cumhuriyet okurları komünistti. Cumhuriyet hiçbir dönemde komünist düşüncenin yayın organı olmadı. Buna rağmen solcular Cumhuriyeti sahiplendi. Ama ne yazık ki son çeyrek yılda Cumhuriyet sol çizgisinden uzaklaştı. Bu yanlış çizgisini “ulusal sol” söylemiyle kapatmaya çalıştı. Milliyetçiliğin öztürkçesi olan “ulusalcılığı” kullanmak insanı solcu yapmaz. Ne günlere kaldık ki Kürt sorununu demokrasiye düşman, sana düşman, bana düşman gerici bir parti çözmeye çalışıyor. Hani ezilen ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkı vardı? Neden köşe yazarları bunu dillendirmiyor? Ülkücü faşistler eskiden Cumhuriyet okurlarını öldürürken şimdi neden o insanlara sempati duyuyorlar sizce? Saygılar. Hasan Çatak
\n• Okur Temsilcisi köşesiyle ilgili kısa not: Değerli okurlar, bu köşede yer alan eleştiri ve dilekler yazıişleri müdürleri başta olmak üzere, servis şefleri, editörler, düzeltmenler, sayfa sekreterleri tarafından ilgiyle okunuyor ve tartışılıyor. Her pazartesi Cumhuriyet’te eleştiri ve özeleştiri rüzgârı esiyor. Bilmenizi istedim.
\n\n
• Bayilerde Cumhuriyet’i bulamayan \nokurlarımız 0212 343 72 74 / 0312 442 30 50 / 0232 441 12 20 numaralı telefonlara bilgi \nverirlerse mutluluk duyacağız.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!