İnsan Hakları Merkezi Yeni Yerinde

14 Mayıs 2018 Pazartesi

Medyayı yandaş kılma, üniversiteleri işlevsiz bırakma çabası AKP iktidarının önemli, hiç peşini bırakmadığı işlerdendir. Başarılı mı? Evet, en azından içinde bulunduğumuz zaman diliminde aralarında Cumhuriyet’in de bulunduğu az sayıda gazete, bir iki TV kanalı ve bir grup sosyal medya dışında kalan yazılı, sözlü, görsel ve sosyal medya tümüyle artık AKP yanlısıdır.
Üniversitelere saldırı da doğrusu baştan beri hız kesmedi. İlk adımda üniversitelerin sayısını içlerini boşaltıp artırarak, böylece sanki üniversiter öğrenime özen gösteriyormuş havası yaratan iktidar partisi, sonra saldırısını demokrat akademisyenleri üniversitelerden uzaklaştırarak, barış yanlısı bildiriye imza attılar diye yargılanmalarının yolunu açarak sürdürdü. Bu kadar da değildir. Ülkenin önemli, geleneği olan, öğrenim düzeyleri açısından üst sıralardaki üniversiteleri bölmeye geldi sıra. Üniversitelerin toplu itirazları da işe yaramadı ve bölme kararı alındı. Bu arada rektör atamalarının artık doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından yapıldığını da eklemek gerekir. Rektör atamalarının önemli olduğunu da söyleyelim. Çünkü atanan rektörlerin ilk işleri seçime uygun olduklarını kanıtlamak oluyor.
Bir örnek verelim. Türkiye’nin tarihi, kuruluştan bu yana nitelikli öğrenim yapan Mülkiye’si, Siyasal Bilgiler Fakültesi Ankara Üniversitesi Rektörü’nün değiştiği tarihten bu yana rahat nefes alamıyor. Çünkü Mülkiye Mektebi’nin geleneklerini yaşatması önleniyor, öğrenim, fakülte kapsamındaki çalışmalar, kısaca bir üniversitenin, bir fakültenin yapması gereken işler engelleniyor.
Çarpıcı örnek fakülte bünyesinde çalışan İnsan Hakları Merkezi’nin kapatılması oldu. Karardan sonra tabelası söküldü. Neyse ki İnsan Hakları Merkezi yaşamaya devam edecek. Çünkü Mülkiyeliler Birliği’nin yeni yönetimi sahip çıktı, Merkez’i Birliğin çatısı altına taşıdı. Geçen cumartesi günü de Merkez’in tabelası Mülkiyeliler Birliği’nde bir panel eşliğinde yerine asıldı.
Mülkiyeliler Birliği’nde gerçekleşen açılış törenine merkezde bugüne kadar görev almış akademisyenler, insan hakları savunucuları, SBF’den ihraç edilen akademisyenler, CHP’li vekiller, eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, sosyolog İsmail Beşikçi katıldı.
Mülkiyeliler Birliği’nin yeni Başkanı Dinçer Demirkent konuşmasında “Mülkiye’de insan hakları derslerinin verilmesinin dünyanın birçok yerinden önce olduğunu” açıkladı. Demirkent’in çizdiği acı tablo da üniversitelerin yaşadığı ve onları bekleyen tehlikeyi gösteriyordu. “En temel insan haklarının askıya alındığı, Mülkiyeliler Birliği’nin hemen önündeki insan hakları anıtının kuşatma altında olduğu bir dönemin yaşandığını” hatırlattı. “SBF’nin artık bir tasfiye süreci içerisinde olduğunu” söylemesi ise gerçekten can acıtıcıydı.
İnsan Hakları Merkezi’nin yeni yerinin açılışında gerçekleşen panele İnsan Hakları Merkezi’nin kuruluşunu ve ilk yıllarını, merkezin ilk yönetim kurulu üyeleri ve kurucularından akademisyenler Cem Eroğul ve Fazıl Sağlam anlattılar. 1980 askeri darbesi sonrası da merkezin benzer bir kapanmayla yüz yüze geldiğini belirten Eroğul, “Bugünlerin dünü var, faşizmin hep öncesi var” dedi. Bugüne kadar üniversitelerde ve medyada olup bitenlerin ülkenin geleceği ile olan ilişkisi bu sözlerden daha iyi nasıl anlatılabilir.
Bu arada Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü tarafından, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde açıklanan Küresel Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 180 ülke içerisinde iki sıra daha aşağı düşerek 157’nci sıraya gerilediği açıklandı... Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de Basın Özgürlüğü gününde 148 gazetecinin tutuklu bulunduğunu duyurdu.
Seçimler öncesi ülkemizde tablo işte böyledir.

Elektronik yayını geliştirseniz
Bu iletiyi Cumhuriyet gazetesine elektronik yayın olarak abone olmak istediğim için yazıyorum. Biliyorsunuz ki akıllı telefon ve bilgisayar oldukça yaygın bir hale geldi. Hatta gazetelerin tirajının azalmasının en önemli etkenlerinden biri bu. Ama görece yeni bir teknoloji bence bunu değiştirebilir.
Amazon Kindle, Kobo vb. öncü şirketler hem e-kitap hem de e-süreli yayın sunuyorlar. Bunların satış rakamlarını bilmiyorum, ama e-yayın yapmayan gazete ve internet sitelerini kullanıcılar başkaları tarafından yapılmış, yazılım kodlarıyla her gün e-yayına dönüştürüp e-kitap okuyucularına atıyorlar.
E-kitap okuyucu e-mürekkep ekran teknolojisini kullanıyor ve normal kâğıt gibi, göz yormuyor. Artık resmi olarak Türkiye’de de satılıyor. Gazeteyi e-kitap (epub) biçimine otomatik olarak dönüştürmek yazılımsal olarak çok kolay. Fazladan maliyet çıkarmayacağını düşünüyorum. Umarım matbaada olduğu gibi “e-matbaa”da da çağın gerisinde kalmayız. Saygılarımla... Utku Berberoğlu

KISA KISA
Yayınınız engelleniyor
1 Mart 2018 tarihinde internet sitenizde paylaşılan “Erdoğan’ın ‘yazlık sarayı’ için 40 bin ağaç katledilmesini protesto edenlere jandarmadan ‘damperli’ engel” başlıklı haberin linki Türkiye’den girişlere engellenmiş durumda. Sosyal medyadan haberi paylaşmaya çalışıyoruz ama Türkiye’deki vatandaşlar haberi göremiyor. Linke sadece VPN ile ya da yurtdışı IP’lerinden girilebiliyor. Bunu başka bir linke taşıyabilir ya da haberi yenileyebilirsiniz. Teşekkürler. Selman Demirdöven

Maçı duyurdunuz, ya saati?
Bugünkü, 11 Mayıs Spor sayfanızda yapılacak basket maçlarında Fenerbahçe maçının saat 16.00’da, olduğu yazmıyor. Bu bir kere ciddi bir spor servisine yakışmıyor. Ayrıca ben sadece Cumhuriyet gazetesi alıyorum ve takımımın oynayacağı maçların da takibini gazeteden yapıyorum. Bugün sosyal medyayı takip etmesem Fenerbahçe basket maçının 16.00’da olduğunu öğrenemeyecektim. Lütfen biraz ciddiyet ve okura saygı. Düşünceler örtüşebilir ancak gayri ciddilik kabul edilemez. Mete Paksoylu

Haber değeri yok mu?
Fırtına Vadisi/Kaçkar yaylalarında halen yapımı süren “yeşil yol”, “kayak merkezi” vd. doğanın talanıyla ilgili davaları takip eden avukatlardan biriyim. Davaların vekili olarak (ve aynı zamanda yöre insanı), davalar ve bölgeyle ilgili haberlerin gazetede maalesef yer almadığını görüyorum. Basının iyice daraldığı, ekoloji haberlerinin net yayıncılığında dahi çok az yer aldığı bu dönemde; gazetenin “Fırtına Vadisi/Kaçkarlar”la ilgili haberlere hiç yer ayırmaması üzücü.
Geçen salı günü Pazar adliyesinde (Rize), yeşil yola karşı direnenlere karşı açılmış ceza davası vardı. Duruşma sonrası, DHA’ya basın açıklaması yaptık ve metnini verdik. Bu haber çok az yerde yayınlandı ama gazetede hiç yer bulamadı... Sadece bunun sebebini öğrenmek için yazıyorum... Saygılarımla. Av. İbrahim Demirci

ILO’da kriz mi çıkmış?
9 Mayıs tarihli Cumhuriyet’te “ILO’da kriz büyüyor” başlığını görünce şaşırdım. ILO’yu yakından izlerim çünkü. Meğer kriz orada değil Türk-İş ile Memur-Sen arasındaki anlaşmazlıktan, hükümetin Memur-Sen’den yana tavır almasından kaynaklanıyormuş. Başlıklar farklı olabilir, ilgi çekici olabilir ama habere tamamen aykırı olabilir mi? Tekin Sönmeztepe



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları