Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kaybetti Bilmiyor, Kazandı Farkında Değil
AKP 13 yılda büyük bir projeyi hayata geçiren, tam son noktayı koymaya hazırlanırken tek başına iktidarı yitiren partidir. Bu durumun yarattığı travma ile “hayır kaybetmedik, ne pahasına olursa olsun kaybetmeyeceğiz” inatlaşması ile politika oluşturuyor. Bu durumun adının konulmasında yarar var. Konu, AKP’nin anayasal kuralları zorlayarak oluşturulan Geçici Seçim Hükümeti adı altında süren fiili iktidarı, ama asıl olarak devletle özdeşleştirdiği, geri vermeyi hiçbir şekilde düşünmediği “kazanımlarının” meşruiyeti konusudur.
***
Bu meşruiyet alanının giderek daraldığını saptamak gerekiyor. AKP ve Beştepe başta anayasa olmak üzere yasaların dışına çıkmayı iktidarı korumak için zorunlu görüyor. Cumhurbaşkanı, seçimlerde alınan oyların kendisine yeni “haklar” ve “görevler” verdiği, anayasanın bu duruma uygun olmadığı kanısındadır; anayasanın fiili duruma uydurulmasını istiyor. Aslında “fiili durum” ve “talep” meşruiyet alanının daraldığının itirafıdır. Bu meşruiyet alanı dardır, katıdır; koruma, dolayısıyla sertlik gerektiriyor.
***
Artan baskı, yasadışılığın onaylanması, açıkça ya da el altından örgütlenmesi, desteklenmesi bu durumun somut kanıtlarıdır. İktidar partisinin özellikle HDP ve MHP’yi düzen içi partiler konumundan uzaklaştırma çabası da bu sertleşmenin bir diğer belirtisidir. Kendisini silahlı PKK’den farklı bir kulvarda yeniden tanımlama çabası içinde olan, sürekli olarak barış için çaba harcadığını söyleyen HDP’nin bu tutumu iktidar partisinin stratejisine uymadığı için görmezden gelinmekte, adeta her koşulda haklı kurdun “ne yapsan boşuna seni yiyeceğim” demesine benzemektedir.
***
MHP ise oyları böldüğü için kaybedilen seçimin adeta sorumlusu ve suçlusudur. O nedenle de ideolojik olarak iktidar partisine ait olduğu varsayılan oyları geri vermesi gerekmektedir. Bir çırpıda ortadan kaldırılan, PKK’nin değişen stratejisine de pek uygun gelen çatışmasızlık hali sonrasının pazarlığında MHP’ye pay vermeme niyeti AKP’nin ve galiba artık devletin temel yaklaşımı haline gelmiştir. Beştepe ve AKP’nin temel görüşü “biz seçimi kaybetmiş olabiliriz ama devlet seçimlere girmez; dolayısıyla seçimleri kaybetmesi mümkün değildir ve kimse unutmamalı biz artık devletiz” şeklinde özetlenebilir.
***
Tehlikeli bir durum bu. Dağın silahı yerine kentin siyasetini seçen partinin sürekli olarak yasadışına itilmeye çalışılması, iktidarın temel tercihinin, kentte siyaset değil, silahı ile birlikte kentlere de inmiş olan PKK ile kapışmak, bu yolla MHP’li seçmene seslenerek seçim kazanmak olduğunu gösteriyor. Çok riskli bir strateji olduğunu sanırım bazı AKP’liler de biliyorlar. Sonuç iktidar partisinin meşruiyet alanının daralması, tüm toplumu sarması kaçınılmaz sertleşmedir.
Daha önemli ve tehlikeli gelişme ise Meclis’te hatırı sayılır bir güce sahip muhalefetin, iktidarın daralan meşruiyet alanına uyum sağlaması, bu durumu doğal kabul etmesi olacaktır. CHP bu nedenle geri çekilmek yerine Parlamento dışındaki muhalefete kulak vermeli, İkinci Dünya Savaşı öncesi Alman tarihine şöyle bir göz atmalıdır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi