Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Meclis’i Gereksizleştirmek
Siyasetin ölüm üzerine kurulması, kaos ortamından çıkacak sonuçlara göre belirlenmesi kabul edilebilir bir iş değildir. Ama belirli hedeflere kilitlenmiş siyaset, kendi kurallarını torpilleme pahasına ısrarını sürdürüyor. Siyasetin iktidar cephesi de karşısındaki silahlı güç de işin nereye doğru sürüklendiğinin farkında değil. Hiç işletilememiş, toplanamamış Meclis’teki muhalefet ise gerçek çatışmanın şimdilik kenarında politikayı etkilemeye çabalıyor.
Henüz sonuç alabilmiş değildir.
***
“Silahlı muhalefet” lafı belki şimdiki konjonktürde “yasaklı laflar” arasına girmiştir; ama daha düne, yani masa devrilene kadar muhatap alınıyor, Meclis’teki parti de hem taraf, hem arabulucu, kolaylaştırıcı olarak ilişkinin yasallaştırılması, meşrulaştırılması için çaba gösteriyordu. Seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın başkanlık hedefine kilitlenmesi masanın devrilmesine, iktidar ve silahlı muhalefet arasındaki ilişkinin ülkeyi yakan bir savaşa dönüşmesine yol açtı. Bunun ağır bedeli yalnız beklenmeyen siyasi sonuçlar değil, aynı zamanda can kaybıdır, kan kaybıdır.
Sürdürülebilir bir durum değil bu.
***
Kenardakilerin Meclis’i çalıştırmayı başaramamaları, inisiyatifi iktidar partisine, Cumhurbaşkanı’na bırakmaları, durumun giderek ağırlaşmasının en önemli nedenidir. Siyasetin etkin unsuru olarak Cumhurbaşkanı’na belki daha sonra, kapsamlı bir fatura çıkabilir ama bu şimdiki durumu değiştirmiyor. Cumhurbaşkanı, siyasetin sınırlarını, yasallığın, meşruiyetin kapsamını zorlayarak ilerliyor. Silahlı muhalefet ise girdiği çıkmaz sokakta can kayıplarının baş sorumlusu olmakla kalmıyor, Meclis’te güçlü bir temsil yeteneği kazanmış partinin de işini zorlaştırıyor, elini kolunu bağlıyor.
***
Kazanılmış ne varsa şimdi kumar masasındadır. Unutmamalı; böyle durumlarda oyuncular ya da işbirlikçi krupiye değil, kumarhane kazanır. Strateji ve taktiklerin dürüst siyaset hesaplarına göre kurulduğunu, kurulacağını düşünmek, başka kelimeler belki daha uygun düşerdi ama en azından saflıktır. İktidar partisinin, Cumhurbaşkanı’nın siyasette güce, dayatmaya daha fazla ağırlık verdiklerini, “fair play” bir politika yanlısı olmadıklarını biliyoruz herhalde.
Bilmiyorsak geçmiş olsun.
***
Nicelik olarak kenardaki politik partiler kadar güçlü olmasalar da nitelik olarak etkin olma şansına sahip sosyalistler ise bu şanslarını kullanmak yerine kendilerini politik alanın dışına çıkaracak tartışmalara dalmış görünüyorlar. Bir anlamda siyasetin dışına düşüyor; yaratılmasında hiçbir kusurları bulunmayan kaotik ortamdan devrimci bir çıkışı gerçekleştirebilmek için yararlanmanın uygun momentini kaçırıyorlar.
Kısacası Haziran’a yazık ediyorlar.
***
Seçilmiş ama hiç çalışmamış bir Meclis Türkiye tarihinde bir ilktir. Bunun alışkanlığa dönüşmesi, parlamentonun “temsil” yeteneğini artırmak bir yana gereksizleşmesi tehlikesi büyüktür. Siyasetin kenarında kalan partilerin, kendini büyük kitlesel desteğe karşın marjinalliğe zorlayan solun, durumun farkında olup olmadığı ise hâlâ belirsizdir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!