“Türk Futbolu çöküyor, çöküyor...” Dillere persenk oldu bu sözler artık. Aslında çöken Türk futbolu değil, futbol ve futbolcu yetiştirme zihniyetidir. Şimdi bu bağıran, çağıran büyük takımlar, Türk futbolunun bu duruma gelmesine sebep olanların başındadır. Altyapıdan yetişen gençlere yıllar yılı kulak asmadılar. Ülkeye, Avrupa’nın ve Güney Amerika’nın pek bir işe yaramayan, sıradan futbolcularını getirerek milyonlar dağıttılar. Bu nedenle de Türk futbolunu melezleştiren kulüpler hem ekonomik hem de sosyal açıdan krize sürüklendiler. Nasıl bir aymazlıktır bu bilmiyorum. Geçmişten de bir türlü ders alınmıyor. Her yıl transfer zamanı aynı şey yapılıyor. Değişik bir şey yaptıklarını zannediyorlar, ama sonuç hep aynı. Şimdi bir de Türkiye’de oynayan yabancı futbolcu sayısının sınırlandırılmasının kaldırılması isteniyor. Neredeyse bir takımın tamamı yabancılardan kurulacak. Zaten altı yedi yabancıyla oynanıyor. Sınırın ucuna gelmişler, daha ne isteniyor ki? Bugünkü futbolun sosyopsikolojik durumunu görmek istemiyorlar. Büyük ücretlerle aldıkları yabancı futbolcularla, Anadolu’nun, onların KDV’si kadar masrafla kurulmuş takımlarıyla zor mücadele ediyorlar. Yeri geldiğinde, yabancı futbolculardan örnekler gösteriliyor. Messi, Ronaldo vb. gibi. Bizim transfer ettiğimiz, futbolcu eskilerinin aslında aldıkları para ve kulüplere mal oluşu çok çok fazla. Hükümet ve özerk federasyon bu duruma bir çare bulmalıdır. Gerek futbolcuların parasal, gerek sosyal durumlarıyla ilgili olarak. Burası Patagonya değil. Eğer, bu yetmiş beş milyonluk futbola âşık bir ülkede iyi futbolcu yetiştiremiyorsak bu işte bir yanlışlık var demektir. Nerede yanlışlık yapılıyor? Kimin suçudur? Ne yapmak gerekir? Bunları düşündük mü? Günü kurtarmak değil de geleceği kurtarmak için birtakım sorgulamaların, otokritiklerin yapılması gerekir. Güney Amerika’dan futbolcu getiriyoruz. Onlar, Türkiye’de yaşamak için havuzlu villa istiyor. Aldığı ücret yetmiyormuş gibi her şey onlara bedava... Aşağılık duygusundan kurtulamıyoruz. Konuşmalarda “Türkiye Futbol Federasyonu liberaldir” deniyor. Kulüpler de öyle. Ama neye yarar ki, kafalar liberal olmalıdır...