Bu memlekette doğru dürüst merkez bir sağ ve sol parti olmazsa, siyaset bir noktada düğümlenir...
7 Haziran seçimlerinde seçmen sandıkta kararını vermiş AKP’ye “yeter artık” deyip bir koalisyon hükümeti istemişti...
Bu uyarıyı bir tek lider anlamıştı:
Kemal Kılıçdaroğlu!
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ilk günden başlayan inatçı tutumu, uzlaşmaz tavrı, Meclis Başkanlığı seçimi süreci...
HDP batıdan aldığı oylarla yüzde 10 engelini yüzde 13.12’yle geçerken AKP yüzde 40.87’ye inmiş. MHP yüzde 16.29’a yükselmiş, CHP yüzde 24.95’le yetinmişti...
Meclis’e giren dört parti bir türlü anlaşamadı. Hele Meclis Başkanlığı seçimlerinden sonra, siyaseti halkın soluk alışverişine dek iyi okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk adımı attı:
“Erken seçim!”
Ahmet Davutoğlu, CHP’yle ortak hükümet kurmak istiyordu kulislerde dolaşan fısıltılara göre. Ancak AKP seçmeni, MHP’yle hükümet kurulmasından yanaydı.
O sıralarda Kandil düğmeye bastı, PKK terörü can yakmaya başladı...
Sonunda erken seçime doğru bir süreç başladı...
İyi saatte olsunlar devreye girdi, Suruç katliamı yaşandı...
Tüm Türkiye’de “kana kan intikam duyguları” dalga dalga yayıldı, ülke insanı giderek ayrıştırıldı.
Açık açık Kandil’in denetimindeki terör örgütü AKP’nin havuzuna su taşıyor, halkın Selahattin Demirtaş’ı sevmesi, özellikle batıdan oy alması Kandil’deki PKK şeflerini çıldırtıyordu.
Terör azdıkça azdı, MHP olup bitenleri iyi okuyamazken hem Erdoğan hem de Davutoğlu çok iyi okudu...

***

1 Kasım seçim sonuçlarını herkes kendi kafasına göre yorumlayacak...
Benim merak ettiğim MHP liderinin nasıl yorumlayacağıydı, yazılı açıklama yaptı. Eski tas eski hamam...
Ortada gerçek olan, halkın verdiği oy ve tercih ettiği parti...
AKP 7 Haziran’da yüzde 40.87 oranında oy almıştı,1 Kasım’da ise yüzde 49.48’e çıkıp tek başına iktidar yolunu açtı.
Açmasına açtı da, anayasayı değiştirecek milletvekili sayısına ulaşamadı...
Başkanlık sistemi hayal!
MHP 7 Haziran’da yüzde 16.29’du,1 Kasım akşamı yüzde 11.90’a düştü...
AKP kurmayları bile böyle bir sonucu yakalayacaklarını akıllarına getirmemişlerdi. Bekledikleri yüzde 44 ya da yüzde 45...
MHP’den neredeyse beş puan oy AKP’ye kaydı...
AKP 1 Haziran’da oy kaybettiği 35 kentte bir yöntem uyguladı. Yer değişikliği yöntemi özellikle MHP ve HDP oylarına yönelikti. Bunu gerçekleştirdi ve oylarını yükseltti.
Şanlıurfa’dan 150 bin oy HDP’den, Bursa’da 190 bin oy MHP’den kaptı.
Siyaset bilimcileri, elbet oy değişkenliği üzerinde durup değerlendirme yapacaklar.
Var olan gerçek, halkın AKP’yi 2011 seçimlerinde aldığı oy oranına çıkarması ve yeniden tek başına iktidar yapması...
Yanıtını yazımın başında vermiştim, yineleyeyim:
“AKP’nin karşısında kendisine güven veren bir başka parti görmedi.”

***

Türkiye’de seçmen hem Türk hem de Kürt milliyetçiliğine karşı belli bir uzaklıkta durdu...
AKP’nin beklediğinin üzerinde bir oy oranıyla tek başına iktidara gelmesi bunun göstergesi.
AKP toplumun bir kesimini ötekileştirirken, aynı zamanda İslamla kapitalizmi harmanlamayı başarıyor.
Toplum sözlü kültürden yazılı kültüre geçmediği için, MHP seçmeninden oy alıyor.
Bildiğimiz hikâye...
Türk İslam Sentezi ve Kürt İslam Sentezi...
Siyasal harmanlaşmada, barış, kardeşlik, demokrasi, hukuk, adalet, temel hak ve özgürlükler gibi kavramların bir değeri falan yok...
Komşu coğrafyadaki ülkelerde yaşanan baskıcı rejimlerin de temelinde bu gerçekler yatmıyor mu?