\n\n\n

CHP’de “Atatürk milliyetçiliği” nasıl algılanıyor?

Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’de aslında MHP çizgisinde olan ancak kendilerini “ulusalcı” olarak tanımlayan kesimin egemenliği kırılmadığı sürece partinin sosyal demokrat bir çizgiye gelmesi çok zor!

Onlara önce “yurtseverliğin” ne olduğunu anlatmak gerek.

Sosyal demokrasinin ne olduğunu kavrayabilmek için bu siyasi çizginin kökenine inmek gerekir.

Karl Marx’ı anlamadan sol ideolojiyi kavramanız çok zordur.

Marx’ı dolaysız biçimde anlayabilmeniz için mektuplarını, Kapital’i, Komünist Manifesto’yu, Hegel’in Hukuk Felsefesinin Eleştirisi’ni, Alman İdeolojisi’ni, Ekonomi Politiğin Eleştirisi’ni vb. okumanız gerekir.

***

Bu yapıtları okuduğunuzda birbiriyle bağlantılı iki etik anlayışına sahip Marx çıkar karşınıza.

Bilim adamı Marx, filozof Marx.

Acaba bugün CHP yönetiminde olan kaç kişi Marx’ın sadece ama sadece bir yapıtını okumuştur, bilmiyorum...

Benim bildiğim, CHP kadrolarında yurtseverliğin ırkçılık olduğunu sanan ve MHP çizgisinde yürüyen, üstelik kendilerini “sosyal demokrat” gören milletvekili, belediye başkanı, il ve ilçe yöneticileri var.

Acı ama gerçek, bu kadrolar CHP’yi ahtapotun kolları gibi kuşatmış.

Şöyle bir Köy Enstitülerinin tarihini, kurulma amacının ne olduğunu çıkan yayınlardan okusalar, bu eğitim kurumlarının ne denli özgürlükçü olduğunu anlarlar.

En azından bilmece sandıkları “Aydınlanma Devrimi”ni ve Mustafa Kemal Atatürk’ü anlama olanağı bulurlar.

***

Benim burada söylemek istediğim, sosyal demokrasiyle Marx’ın düşüncelerinin örtüştüğü değildir.

Elbet önemli ayrılıklar vardır ama Marx’ın düşünceleri sosyal demokrasiye esin kaynağı olmuştur.

Bir başka önemli ayrılık, sosyal demokraside sınıfların ve özel mülkiyetin devam etmesiyle ilgilidir.

Sosyal demokrasilerde güçlü bir kamu sektörü, topluma ücretsiz ve nitelikli eğitim, sendikal hak ve özgürlükler, gelir dağılımındaki dengesizliğin düzelmesi, az kazananlardan vergi yükünün indirilmesi savunulur.

Avrupa demokrasilerinde sol ve sosyal demokrat partilerin hâlâ varlıklarını koruması bu yüzdendir.

***

CHP cumhuriyetimizle yaşıt bir partidir...

CHP’nin Türkiye’ye, Türkiye’nin CHP’ye gereksinimi vardır.

CHP, kadrolarında sol kültürden gelenlerin sayısı az olduğu için sorunlar yaşıyor bugün.

Atatürkçülüğe sığınan, ırkçı, yasakçı kafalar, kendi çıkarları için siyaset yapıyor.

PM üyesi Ercan Karakaş’ın deyişiyle CHP’nin örgüt yapısını, söylemini sosyal demokrat bakış açısıyla yenilemesi artık kaçınılmazdır.

Yenilenme en geniş katılımla aşağıdan yukarıya doğru, demokratik, saydam tartışmalar yoluyla, bir süreç içinde yapılmalıdır.

Demokrasiyi sürekli olarak derinleştirmek, Kürt sorununu terör örgütü PKK’yle karıştırmamak, demokrasi ve özgürlük kavramlarının içini doldurmak birincil koşul olmalı CHP için...

Tüm bunlar yapılırken demokrasi ve özgürlüklerin laiklik temelinde ivme kazanacağı unutulmamalı, tam bağımsızlık ilkesi savunulmalı, emperyal güçlerin oyununa gelinmemeli...

CHP’yi MHP çizgisine çekmek isteyen bir kesim, sayıları az da olsa parti tabanını etkiliyor.

Bunların ideolojileri falan yok!

Ben tüm olumsuzlukları aktarırken Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye çekidüzen vereceğine inanıyorum.

***

AKP’den şurdan burdan transferlerle, sosyal demokrat bir parti yaratılıp, iktidara gelinmez.

Halkla tümleşmeli, halkı anlayabilmeli CHP...

Bu yeter de artar bile...

Önce örgütsel yenilenme!

\n\n