\n\n\n

Yumuşak bir aydınlıkta yitip giden umutlar...\n

Yaşamın derin suyunda gecenin karanlığında kurulan pusular.\n

Kadınlar, çocuklar, gençler...\n

Düz bir yeşilin ortasında akan ırmak.\n

İnsan bazen karamsarlığa kapılır, olup bitenleri, yaşananları izlerken.\n

Suskunluk!\n

Darmadağın olmuş düşünceler!\n

Uşak’ın Bölme beldesinde 33 yaşındaki Özcan Özçelikler, boşanma davaları süren ve ayrı yaşadığı, 27 yaşındaki, üç çocuk annesi, eşi Yüksel Özçeliker’i yolda tüfekle vurup öldürdükten sonra intihar etmiş.\n

Gazetelerin iç sayfalarına düşen bu haberi okuyunca, Türkiye’de kadınlara yönelik şiddeti, onları koruyamayan devleti düşündüm.\n

***\n

Her gün gazete sayfalarında görmeye alıştığımız haberlerdi bunlar.\n

Bir dönem Batman’da genç kızlar intihar ediyordu.\n

Devlet oraya imamları gönderdi, psikiyatristlerin yerine.\n

Genç kızların ve kadınların sorunları neydi, niçin intihar ediyorlardı?\n

Kimse öğrenemedi bunu!\n

Yeni bir haber gördüm gazetelerde... Adana’da 60 yaşındaki Selime Özdemir’i 40 yaşındaki oğlu Kadir Özdemir dövmüştü...\n

Madde bağımlısıydı Kadir...\n

Anne Selime şöyle ifade verdi:\n

“Koca şiddeti bitmeden, evlat şiddeti başladı. Şikâyetçiyim.”\n

***\n

Hem kocasından hem de oğlundan dayak yiyen bir annenin acısını fotoğrafına bakınca daha iyi anladım...\n

Yüzü çürük içindeydi, gözlerinin altı morarmıştı.\n

Böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz.\n

Devletimiz kadına yönelik şiddete karşı çözüm yolu ararken Ayşe Paşalı olayı yaşandı.\n

Tuğba K. 24 yaşındaydı. Eşi 26 yaşındaki Y.K. ile iki yıl önce evlenmişti. Altı aydır ayrı yaşıyorlardı. Savcılığa başvurdu genç kadın. Koruma istedi.\n

Annesi hastalandı Tuğba’nın. Hastaneye ziyarete gitti. Eşi aradı bu sırada. Y.K. bir yaşındaki kızını çok özlediğini söyledi ve hastaneye geldi. Aralarında tartışma çıktı. Silahını ateşledi genç adam. Karısının parmaklarında biri koptu.\n

Günde kaç olay yaşanıyor, kaç kadın; kocası, sevgilisi tarafından yaralanıyor ya da öldürülüyor.\n

Ya 19 yaşındaki Haliç Üniversitesi öğrencisi Nurcan İbrahimoğlu’nun belediye otobüsünde başına gelenler...\n

***\n

Beşiktaş voleybol takımının lisanslı oyuncusu İbrahimoğlu, antrenman dönüşü Şişli’den belediye otobüsüne biniyor.\n

Nurcan kısa şort giymiş...\n

Bir adam “bacağını uzattın” deyip tekmeliyor, ardında “bu vaziyette erkekleri tahrik ediyorsun” diyerek yumrukluyor. Kız polise şikâyetçi olmak istiyor ama yolcular bunu engelliyor.\n

Evet burası Türkiye...\n

Laik, demokratik bir hukuk devletinde Cumhuriyet kızının başına bunlar geliyor... Adam bir durak sonra yolculara sesleniyor otobüsten inerken:\n

“Bu kıza yumruk attığımı gören oldu mu?”\n

Güle oynaya, Nurcan’a “nanik” yaparak gidiyor adam.\n

Adam, genç kızın çıplak bacaklarını görünce tahrik olmuş...\n

Bakın ne diyor genç kıza:\n

“Çıplak bacaklarını uzatıyorsun, toplumun namusunu, ahlakını bozuyorsun!”\n

Bu gibiler tıpkı İran’daki gibi “ahlak muhafızları” ve kimse onlara dokunamıyor, üstelik halkın desteğini alıyor.\n

***\n

Doğan güneşin içinde yürürken düşünüyorum uzun uzun...\n

Türkiye’nin geldiği noktayı düşünüyorum.\n

Bir anda Vernos Libres’in dizelerini mavi göğün altında mırıldanmaya başlarken nice ölümleri, kıyımları...\n

Benim ülkemde kadın olmanın zorluğunu bir kez daha görüyorum.\n

Umut ve umutsuzluk...\n

Yaşamın o ince çizgisinde siyahlar ve beyazların oluşu, başka renkleri tanıyamama duygusu...\n

Kaybolup gitmek istiyorum maviliğin içinde.\n

İskeleye doğru yürüyorum usul usul.\n

Canım sıkılıyor, canım!\n

\n\n