Sabahın ilk saatleri... Oy vermek için erken kalkanlar... Özellikle orta yaşın üzerinde olanlar... Gençlerin sayısı oldukça az.

Havada hafif bir esinti.

Yollar boş...

Gazeteye geldim ve Türkiye’de neler olup bittiğini izlemeye başladım.

Yurdun pek çok bölgesinden gelen haberler, engelli yurttaşlarımızın oylarını kullanamadıkları yolundaydı.

Okulların çoğunda asansör yoktu, engelli yurttaşlarımız bu nedenle merdivenleri çıkmakta zorlandıkları için oy vermeden evlerine dönüyordu.

Kahvemi yudumlarken gazeteleri okumaya başladım.

Günlerdir Ankara’ya sokulmayan “Büyük Anadolu Yürüyüşü” yapan çevrecilerden 13’ünün “Kurtuluş Parkı”ndaki çadırları polis tarafından basılmıştı.

13 çevreci seçim günü gözaltındaydı...

Demek ki ülkemiz 13 çevrecinin gözaltına alınmasıyla “ileri demokrasi”ye bir adım daha atmıştı.

***

Gelelim dün yapılan seçimlere ve AKP’nin oylarını 2007 seçimlerine oranla yüzde 46.8’den yüzde 50’lere çıkarmasına...

Böyle bir oy patlaması beklemiyordum... AKP’nin oylarının en fazla yüzde 40-42 olacağı düşüncesindeydim.

CHP’ye gelince... Daha önce yazmıştım... CHP için yüzde 28-30 bandı, MHP için 12-13 bandı... BDP’nin bağımsızları için ise 32-33 milletvekili.

AKP İzmir’de oylarını yükseltti, CHP umduğunu pek bulamadı.

CHP örgütlerini önemsemez, sağ görüşlü kişileri seçilecek sıralara koyarsa bunlar başına gelirdi. Eş-dost ilişkisi, kasılmalar, tüm yükün Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerine yüklenmesi bu sonucu doğurdu.

CHP’den kaç ilçe, kaç il başkanı seçilecek sıraya konuldu, söyler misiniz?

***

12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan Siyasi Partiler ve Seçim Yasası yerli yerinde durduğu sürece eşit bir seçimden söz edilmez.

Yüzde 10 barajı kaldırılmalıdır...

Bakın, AKP 2007’deki oy oranını 12 Haziran 2011’de dört puan arttırdı ama milletvekili sayısını 341’den 326’nın altına düşürdü. Yani 15 milletvekili yitirdi...

Bu seçimlerden en kârlı çıkan BDP’nin bağımsızları oldu... Resmi olmayan verilere göre bağımsızların 35 milletvekili çıkarma olasılığı yüksek. BDP 2007 seçimlerinde 20 milletvekili çıkarabilmişti.

Yazımı yazdığım saatlerde CHP yüzde 25’i aşmıştı...

CHP üst yönetimi tüm Türkiye’de CHP örgütlerini küstürdü. Küstürenlerin kim olduğunu CHP’ye yıllarını vermiş örgüt yöneticileri çok iyi biliyor.

CHP milletvekili sayısını elbet arttırdı...

Burada parti üst yöneticilerinin çok azının katkısı vardır.

Kasılarak, örgüte tepeden bakarak, emek-sermaye çelişkisini göz önüne almayanlarla bir yere varılmaz.

***

Seçim sandıkları saydamdı... Kâşeli mühürler iyiydi... Kabinler güzeldi...

Peki 1983’ten beri seçimlerin içine eden D’Hont sistemi?

Bu sistem demokrasinin ve özgürlüklerin önünde büyük bir engel. İnsanlar tuttukları partiye oy veremiyor yüzde 10 barajı olduğu için. Oy oranını yüzde 50’ye taşıyan bir parti oylarını yüzde 6-7 arttırsa, bağımsızlar 15 milletvekili fazla çıkarsa 30 milletvekili yitiriyorsun.

Önümüzdeki günler Meclis’te dinamik bir muhalefet olacak... MHP tüm engellemelere karşın yüzde 10 barajını aştı.

Devlet Bahçeli koltuğunu korur!

***

Burada önemli olan CHP’nin kendine gelmesi, çerden-çöpten kişilerin parti üst yönetiminden en kısa sürede arındırılması. Hepsi milletvekili seçildi. Daha düne dek CHP’yi yerden yere vuranlar, Kılıçdaroğlu’nun sayesinde bir yerlerde geldi.

Baştan söyledim... Yüzde 5-6 puanlık artış, CHP’ye değil Kılıçdaroğlu’na yazılmalıdır ve örgütler liderlerinin yanında yer almalıdır.