Hikmet Çetinkaya

Sakin Olun Canlarım, Yandaşlarım!..

21 Aralık 2013 Cumartesi

Ok yaydan çıktı artık, hiçbir şeyin üstü örtülemez, saklanamaz...
Dinlemeler, ayakkabı kutuları, alışveriş, deste deste dolarlar, Avrolar.
Her şey ama her şey apaçık ortaya çıktı...
Emniyet Genel Müdürlüğü’nde 14 daire başkanı, birinci, ikinci sınıf emniyet müdürü görevden alınsa bile adliye koridorlarında dolaşan iddialar önemli.
Başbakan çok geç kaldı, adı geçen bakanların istifalarını istemek için...
Belki bugün adı geçen bakanlar yeni kabineyle birlikte değiştirilir...
Artık iş işten geçti.
Sokaktaki yurttaş siyasal yaşamımızın en büyük rüşvet ve yolsuzluk iddialarını konuşuyor...
İstanbul ve Ankara’da düzenlenen eşzamanlı operasyonlarda üç bakan çocuğu, işadamları, bürokratlar var...
İran kökenli işadamı Reza Zarrab...
Zarrab’ın altın kaçakçılığı, sahte belgeler, hayali ihracat...
Yine Zarrab’ın 2009-2012 yılları arasında gerçekleştirdiği para transferinin 87 milyar Avro olduğu iddiaları.
87 milyar Avro nasıl aklanır? Devlet bir kamu bankası aracılığıyla nasıl olur da 150 milyon doların üzerinde zarara uğratılır? Bankanın genel müdürünün evinde ayakkabı kutuları içinde 4.5 milyon lira nasıl saklanır?
Bu iddiaların üstü örtülemez!
Reza Zarrab’ın rüşveti nasıl dağıttığı polisin izleme görüntülerinde, ses kayıtlarında görülüyor...
Polis teknik ve fiziki izleme yapmış...
Hep gazetecileri izleyip telefonlarını dinleyecek değil ya!
Bu kez de bakanları izlemiş, dinlemiş...
Olacak o kadar!

***

Rüşvetin görüntüleri bazı gazetelerde boy boy yayımlanıyor...
Halk Bankası’ndan yapılan usulsüz para transferleri karşılığında bir bakana 105 milyon lira rüşvet verildiği öne sürülüyor...
Bir başka fotoğrafta Barış Güler ve Reza Zarrab görülüyor.
“Zarrab’ın, Barış Güler’e 20 milyon 500 bin lira rüşvet ödediği...” iddia ediliyor.
Ortada büyük bir rüşvet ve yolsuzluk olduğunu televizyonlar, gazeteler veriyor...
İki örnek vereceğim...
Cemaate yakın Zaman’ın manşeti:
“Bu iddiaların üzeri örtülemez!”
Tüm birinci sayfa rüşvetin ve yolsuzluğun haberleri ve fotoğraflarıyla donanmış...
Zaman, manşet altında soruşturmaya atanan iki yeni savcı için şöyle yorum yapıyor:
“Karartma girişimi...”
İktidara yakın Star gazetesi:
“Devlete kapalı, yandaşa açık!”
Manşet altında şunlar yazılı: “Seçim ayarlı illegal yapı, devletin hiçbir ilgili birimine haber vermedi... Devlet içinde devlet gibi hareket eden yapı, bilgileri sadece üyeleriyle paylaştı, medyaya servis etti...”
Haberi okurken hem gülümsüyorum hem içim acıyor...
Aklıma gazeteci meslektaşlarım ve bir dizi dava geliyor...
Yahu o zaman Zekeriya Öz’ü baştacı eden, başta Başbakan olmak üzere, hem cemaat hem siz bu yapıyı ayakta alkışlamıyor muydunuz?
Ergenekon, Balyoz, Odatv, KCK gibi davaları demek ki “devlet içindeki illegal yapı” gerçekleştirdi böyle bir mantıkla gidersek...
O zaman, siyasal iktidar bu yasadışı yapıyı niçin çökertmedi?
11 yıllık AKP iktidarının elinde değil mi istihbarat birimleri?
O zaman zil takıp oynuyordunuz; bugün ise rüşvet ve yolsuzluk savları ortaya çıkınca “devlet içinde illegal yapı var” diyorsunuz!
Sokaktaki yurttaş yemiyor bunları!
Yapıları mapıları, örgütlenmeyi çok yazdım ben zamanında...
Şimdi yazılacak bir şey kalmadı!
Biraz kulak verseydiniz yıllar önce bana...
Benim günahım yok!
Anladınız değil mi?

***

Devlet içinde yasadışı örgütler varsa bunu kanıtlamanız gerekmez mi?
Hükümet ortaklığı sürerken her şey iyi ve güzeldi...
Bir baktık eski dostlar düşman oldu!
Onun yanıtını siz verin arkadaş!
Ben öyle yapıya falan bakmam...
Rüşvet ve yolsuzluk var mı, yok mu?..
Ona bakarım...
Hiçbir haber ne bana ne gazeteme servis edildi...
Ortada büyük bir rüşvet ve yolsuzluk olayı iddiaları var...
Kara para aklaması...
Milyar dolarlar, Avrolar...
Rüşvet...
Türkiye hukuk devleti mi, guguk devleti mi tartışmasını çok yaptık!
Dilinde yine suçlama, Gezi eylemlerine bindirme:
“Gezi’de başaramadılar, ikinci bir atağa geçtiler...”
Savlarınız bile birbirini tutmuyor yandaş ve candaş kardeşlerim...
Bir sakin olun!
Siz değil miydiniz Türkiye bir demokratik hukuk devletidir diyen...
Bir iddia var ortada, o kadar!
Yargı var!
Sakın paniğe kapılmayın!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları