Hayatın derinliğinden fışkıran nedir? Acı nedir, korku nedir, ölüm nedir?
Bu soruyu yıllar önce, bir dostum sormuştu bana...
Bir temmuz sıcağında bir kıyı kasabasında denize karşı çaylarımızı yudumlarken...
Nice kaygıları toplamıştı, işkenceleri, zindanları görmüştü...
Gözlerinden masmavi bir bulut geçiyordu...
Sonra yaşlı gözlerinde, bir hüzün, kaygı, umutsuzluk...
Gökkuşağının yüzlerimize vurduğu yıllar çok gerilerde kalmıştı.
Zaman hızla akıp gidiyordu!
Köktendinciliğin adım adım ilerlediği yıllar, bugün geldiğimiz durum...
Demokrasi ve özgürlük masalları...
Laik devlet!
Atatürkçülüğü kendi çıkarları için kullanan küçük bir grup, din bezirgânları.
Yıllarca önce kaygılarını dile getiren arkadaşım yaşamıyor artık...
Genç yaşta yitirmiştik onu...
Yelkenli gibi fora edilmiş sevdalar, o lacivert gecelerin umut topacı olan çocuklar...
Kaç yaşındadır onlar?
20’li yaşlarda...
Biz laikliğin ne olduğunu anlatabildik mi bu topluma?
Oysa bunun tanımı çok basitti:
“Egemenlik milletindir!”
Dinin siyaset üzerinde baskı kurmaması, camiye ve kışlaya siyasetin girmemesi, halkın kendi kendini yönetmesi.
Yapamadık!
Tüm Müslümanları yobaz olarak gördük, köktendinci kelle avcılarını son 12 yıl içinde koruyup kolladık, besledik!
Dini siyasete araç eden bir siyaset anlayışını içimize sindirdik, demokrasi ve özgürlük mücadelesi yapanları karaladık, sosyalist, komünist hareketi bölüp parçaladık...

***

Toplumu ayrıştıran, Türk-Kürt kardeşliğini silahlı çatışmaya döndüren emperyalist güçlerin oyununa geldik...
Bu çatışma en çok sol hareketin önünü kesti, ırkçılığı körükledi, dincilik ivme kazandı...
Atatürk düşmanlığı, eskisine göre daha da arttı, laiklik, ulusalcılık kavramları kimilerinin tekelinde “rant”a dönüştü... Bugün AB ülkelerinde yükselen siyasal hareket ırkçı ve komünist partilerde...
Türkiye’de komünistler ve sosyalistler bir türlü, bir araya gelemiyor...
Kavga sürüyor, bölünmeler oluyor!
Sosyal demokratlar yüzde 30’u geçemiyor!
Ekmeleddin İhsanoğlu, CHPMHP’nin “çatı adayı” olarak gösterilmesinden sonra ayağa kalkanlara bakınca gerçekten şaşırıyorum...
Bu ülkede Kenan Evren’i bağrına basan halkla AKP’yi 12 yıldır iktidarda tutan halk arasında ne fark var?
Bir başka dostum bir ay önce yine bir sahil kasabasında şöyle demişti bana:
“CHP’ye Erdoğan gibi lider gerek!”
Düşünmüştüm...
Demek ki CHP “Ananı da al git” diyecek lider bulursa iktidar olur!
Ekmel Bey, çatı adayı...
Vurdukça vuruyorlar hem Kemal Kılıçdaroğlu’na hem de Ekmel Bey’e!
Neden acaba:
“Laiklik elden gidiyor!”
Zaten demokrasi ve özgürlükler “laiklik” temelinde yükselir...
Salt laiklik Kenan Evren demokrasisine benzer!

***

Hayatın derinliğinden fışkıran, ölümü, acıyı, hüznü çoğaltan nedir, deyince dün ve bugün gelmeli aklımıza...
Laikliği kavramak, demokrasi ve özgürlükleri savunmak...
Tüm ölümlerin habercisi vardır!
Demokrasi bir yaşam biçimidir!
Devlet içinde örgütlü yapılanmalar, o güç odakları, Gladyo!
10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turu yapılacak...
Ekmel Bey’e “yobaz” diye saldıranlar, oy vermeyeceğini ya da sandığa gitmeyeceğini söyleyenler, Erdoğan’ın ilk turda seçilme şansını artırıyor...
Eğer böyle olursa Erdoğan birinci turda cumhurbaşkanı seçilir!