Güz havası gitti, yerini yine yaz sıcakları aldı...

Bir yandan Suriye’de yaşananlar öte yandan PKK’nin yol kesip insanları kaçırması, şehit haberleri, Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde toplu mezarın açılması, Susurluk sanığı beş eski özel harekâtçı polisin tutuklanması.

Bir de ataması yapılmayan öğretmenler.

Bazı başlıkları yarına bırakayım...

300 bin öğretmen adayı arasından 11 bin öğretmenin atamasının yapılmasına bakalım önce...

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer bu yıl 11 bin 544 atamayla yetineceklerini, öğretmen açığının 2012’de giderileceğini söylüyor.

12 Haziran seçimlerinden önce verilen söz neydi peki?

2011 yazında 55 bin öğretmenin atamasının yapılacağı...

***

Verilen söz unutuldu!

Bir öğretmen şöyle diyor:

“Bu yıl 300 bin öğretmen adayı arasından 10 bin kişi alınmak için sınava girdik. 2012 yılı yaz atamaları için girmedik sınava. 55 bin öğretmen alacağız sözü ne oldu? Bir yıl yemedim içmedim KPSS’ye hazırlandım. İyi de bir puan aldım. Geçen yıl 10-20 puan alanlar atandı, şu an ise 90 puan alanlar bile atanmayacak. Bizimle dalga geçiyorlar. 2012 yazında bunu telafi edeceklerini söylüyorlar.”

Seçim öncesi ilginç gelişmeler olmuştu...

Seçimlere bir hafta kala 30 bin öğretmen alınmış, ardından 7 bin öğretmen daha.

Başta belirttiğim gibi Türkiye’de bir oyun oynanıyor siyasal iktidar tarafından... Yeni gündemler yaratılıyor... Öğretmen atamalarında oynanan oyunlar nedense medyanın gündemine pek gelmiyor.

Öğretmen adaylarının çığlığına kulak veren var mı?

Yok!

Kadrolar nasıl düzenleniyor, neler olup bittiyor... ne öğretmen adayları biliyor ne de kamuoyu...

Öğretmen adaylarının çığlığına kulak verin...

Her yıl 30 bin öğretmen adayı ekleniyor bu 300-400 bin sayısına...

Öğretmen açığı olduğu bir gerçek...

Eğitime önem vermeyen bir ülke düşünebiliyor musunuz?

***

Şimdi de komşumuz Suriye’ye bir kez daha bakalım...

Suriye’de yaşananlar Esad’ın düşürülmesine yönelik... Müslüman Kardeşler örgütü başlattı eylemleri Suriye’de.

Sovyetler Birliği’nin çökmesinden sonra olup bitenlere baktığımızda, BM kararlarının tümünün içinin boş olduğu, kararlarda emperyalist çıkarların gizlendiği görülecektir.

Kosova, Bosna-Hersek, Irak, Afganistan, Libya ve Suriye...

Askeri işgallerin hiçbir işe yaramadığını önce Irak’ta ardından Afganistan’da gördük; şimdilerde Libya’da tanık oluyoruz...

Binlerce masum insan, çocuk, kadın, erkek ölüyor...

Nedense AB bu ölümler karşısında suskunluğunu koruyor.

Irak işgal edildiğinde neredeyse göbek atan “Saddam devrilecek ve oraya demokrasi ve özgürlükler getirilecek” diyenler, şimdi de aynı gerekçelerle Suriye’nin işgalle tehdit edilmesine çanak tutuyorlar.

Şimdi hedeflerinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu var... Kılıçdaroğlu Baas rejimine çanak tutuyormuş...

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını bile saptıran yandaş ve candaş medya!

***

Suriye’de nelerin yaşandığını biliyor muyuz? Müslüman Kardeşler’in arkasında kim var? Mübarek’in devrilmesinden sonra Tahrir Alanı’nda rejimin generalleriyle “demokrasi şöleni” yapanlar bugün ne düşünüyor?

Libya’ya bakın bir de...

NATO uçakları gece gündüz sivil hedefleri vurdu, vuruyor ama Kaddafi’yi deviremediler?

Afrika Birliği’nin bir askeri müdahaleye gerek kalmadan Libya’daki çatışmayı durdurmak için gösterdiği çaba AB tarafından boşa çıkarıldı.

Kaddafi Uluslararası Ceza Mahkemesi kararını dinlemedi bile.

Emperyalist güçlerin Doğu Akdeniz’de çıkarları var... Irak’ta petrol işini çözdüler, Libya’da Kaddafi hâlâ direniyor.

ABD ve AB kendi çıkarlarını koruyup kolluyor, bunun için de taşeronlara gereksinim duyuyor...