\n\n\n

Fransa’yla ilişkiler bundan sonra ne olacak? Türkiye’de yatırımları bulunan Fransız şirketler kolundan tutulup atılacak mı?

Heyecanlı bir toplumuz...

Birden esip gürlüyoruz, birkaç gün sonra unutup gidiyoruz.

Ortadoğu’nun liderliğine soyunmaya kalkıyoruz, Suriye’yi hizaya getirmek için kolları sıvayıp Mısır’da ve Libya’da laiklik dersi veriyoruz.

Ama iki ülkede başka bir düşünce egemen:

“Biz devleti şeriat hükümlerine göre yöneteceğiz.”

Suriye’ye El Kaide iyice yerleşti bu arada. Şam’daki patlamalar ve 40 kişinin ölmesi...

Çoğunluğun asker olduğu, gelen bilgiler arasında.

***

Fransız meclisinin aldığı “soykırımı inkâr yasası”nı umursamıyorum hiç.

50 milletvekili katılmış...

Fransız parlamentosunda 577 milletvekili bulunuyor. Oylamaya katılan milletvekillerinin amacı ise Güney Fransa’daki Ermeni seçmenlere göz kırpmak...

Öyle işi büyütmeye fazla gerek yok, önemsememek daha iyi.

Ne halleri varsa görsünler!

Türkiye’nin yapması gereken demokrasiyi geliştirmek, temel hak ve özgürlükleri yaşam biçimine dönüştürmek.

Ne oldu sivil, demokratik, çağdaş anayasa?

Kimsenin sesi soluğu çıkmıyor...

Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasası 12 Eylül darbecilerinin ürünü değil mi?

Türkiye’de genel seçim barajı yüzde 10, bizim demokrasi dersi verdiğimiz Suriye ve Mısır’da yüzde 5...

İyi mi?..

***

ABD, Irak’ı kan gölüne çevirip sonra çekip gitti. Ardında yamalı bir bohça bıraktı. Irak’ta mezhepsel ve etnik gerilim birden ivme kazandı.

Bombalar patlıyor ve yine masum siviller ölüyor...

Sünni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi Kuzey Irak’a sığındı.

Neden?

Çünkü Şii Başbakan Maliki, Haşimi için tutuklama kararı çıkardı...

Suriye’de El Kaide ve Müslüman Kardeşler, Esad’ı devirmek için ABD desteğinde her türlü kışkırtmayı yapıyor.

Libya’da ve Mısır’da olup bitenleri anlatmaya gerek yok.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki gelişmelerin öteki ayağı ikinci aşamada Avrasya’ya değin uzanacak.

***

Şam’da istihbarat birimlerine yönelik bombalı araç saldırılarının El Kaide’nin eylemi olduğu ağırlık kazanırken komşumuzda yaşananların mezhepsel bir çatışma olduğunu anımsatmakta yarar var.

Bölgede olup bitenler Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor.

Türkiye’nin Ortadoğu’nun lideri olacağı yolunda verilen demeçler, ülkemizi bir çıkmaz sokağa götürüyor.

Başa dönecek olursak...

Fransız meclisinin aldığı soykırımı inkâr yasasını o denli büyütmeye gerek yok. Bu yasa senatoya gidecek daha.

Duygularımız değil mantığımız öne çıkmalı bu tür konularda.

***

Toplum olarak çok duygusalız ama şu 12 Eylül yasalarını nedense değiştiremiyoruz...

İktidar partisi Kenan Evren’in eteğine tutunmuş, bırakmıyor...

Poşu taktığı için 25 aydır tutuklu olan üniversite öğrencisi Cihan Kırmızıgül, cezaevlerinde yatan 500 çocuk sayılacak yaştakilerden sadece biri.

Özel yetkili mahkemeler, Sıkıyönetim ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin yerini aldı.

İnsan öldüren güvenlik güçleri dışarıda, slogan atan, pankart açan öğrenciler içeride...

Herhalde hukuk devletinde tüm bunlar olağan sayılıyor...

Adı da şu oluyor: Suç ve ceza...

\n\n