Yırt bağnazlığın karanlığını...
Hikmet Çetinkaya
Son Köşe Yazıları

Yırt bağnazlığın karanlığını...

02.09.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Suskunluğun çemberinde yaşayan insan, 7 Haziran seçimlerinden sonra daha da suskunlaştı...
Kör terör ülkeyi kuşatırken bir milliyetçilik öteki milliyetçiliği tetikledi.
Gece, lacivert atlası içinde, yorgun düşlerimizi alıp getirirken Gökova Körfezi’nin olağanüstü görüntüsü, kendi sessizliğine gömülmüştü.
Deniz kıyısındaydım tek başıma...
İnsan ilişkilerinin ruhsal dokusunu, hayatın içinde yer alan kimi acıları, sevinçleri, kaçışları düşünüyordum.
Bir alev topu yakıp kavuruyordu güzel ülkemi.
Kin, nefret tohumları ekiliyordu bu topraklara...
Gökova Körfezi’nin denize ve ormana bakan yüzü, Sabahattin Eyüboğlu’dan Azra Erhat’a; Cevat Şakir’den Bedri Rahmi’ye dek bir zincirin halkası gibi çoğalan “mavi yolculuk” ve onların yazılmış, yazılmamış şiiri, öyküsü...
Sabahattin Eyüboğlu’nun Türkçemize çevirdiği Ömer Hayyam’ın şu güzelim dizeleri:
“Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde;
Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı;
İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?”
800 yıl önce İran’da yaşayan bir şairdi Ömer Hayyam...
Başımı göğe kaldırdım Hayyam’ın dizelerini okurken.
Günümüz dünyasında Müslümanlık adına insan kanı içenleri anımsadım...

***

Üzüm kanı yerine insan kanı içenler bugün Ortadoğu coğrafyasını yangın yerine dönüştürdü; tarihin, kültürün, uygarlığın boy verdiği topraklarda kan gölleri oluştu...
Son yaz kapımızı çalarken benim canım ülkemin kimi kentlerinde, kasabalarında çocuklar ölüyor, terör can alıyor, genç fidanlar kırılıyor.
Köktendinci terör, vahşet!
İntikam duygularının körüklendiği coğrafya çok sık söylediğim gibi yangın yeri...
Çürümüşlüğün orta yerinde, bağnazlıkla kuşatılmış çaresiz insanlar, din sarmalına tutsak olmuş insanlar, kan üzerinden siyaset yapıp iktidar olmak isteyenler...
Yakın tarihin sayfalarına baktığımızda o acıyı görüyoruz, şiddeti, ölümü...
Kan emicileri!
Bilimin dinden bağımsızlaşmadığı toplumlarda demokrasi ve özgürlük kavramlarının içi boştur...
Yobazlığın egemenliğinden sıyrılmadan, akıl öne geçmeden bir toplum asla özgürleşemez, demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak göremez.
Önce akıl, yobazlığın egemenliğinden kurtulacak...
Avrupa, “uyanış” ve “aydınlanma” dönemlerini yaşadı; 1789 da 1917 de böyle gerçekleşti.
Avrupalı siyasetçinin kafasında şu özlem yok:
“Ortaçağa geri dönelim!”

***

İslam coğrafyasında yaşayan ülkelerin hiçbirisi , ortaçağın karanlığını yırtamadı...
İlhan Selçuk, 25 yıl önce bir yazısında şöyle demiş:
“Hıristiyan ortaçağı Batı’da çoktan aşıldı; Atatürk, Doğu’da İslam ortaçağını yırtmak için Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu.
Ülkemizde tan yeri atmış, şafağın ilk ışınları bulutlara yansımış, sabahın ilk aydınlığı göğe vurmuştur; ama karanlıktan tam anlamıyla sıyrıldığımızı kimse söyleyemez...”
25 yıl önce yazılmış bir yazı ve 25 yıl sonra karşımıza çıkan fotoğraf...
Mustafa Kemal, hem Türkçülüğe hem de Kürtçülüğe karşıydı...
Türk Ocakları’nı bu nedenle 1923 yılında kapattı!
2015 yılında Türkçülük ve Kürtçülük ivme kazanıyor; etnik milliyetçilik sermayeemek çelişkisinin üstüne çıkıyor.
Benim de aklıma yine Hayyam’ın dizeleri geliyor:
“Bir taş bulamazsın ki Doğu ovalarında
Küfretmesin bana da, benim zamanıma da
Yüz adım yürü bak, bir dertli insan görürsün
Bunalmış oturakalmış, yol kenarında.”

Yazarın Son Yazıları

Şairin müze - kitaplığı (05.09.2019) (05.09.2019)

Şairin müze - kitaplığı

Devamını Oku
05.09.2019
Aşklar ve sevinçler...

Aşklar ve sevinçler...

Devamını Oku
09.09.2018
Hoşça kal hüzün... (06.09.2018)

Hoşça kal hüzün...

Devamını Oku
06.09.2018
Bir garip yolcu...

Bir garip yolcu...

Devamını Oku
04.09.2018
Sevda düşleri...

Sevda düşleri...

Devamını Oku
02.09.2018
Uçarı kaçarı...

Uçarı kaçarı...

Devamını Oku
01.09.2018
30 Ağustos...

30 Ağustos...

Devamını Oku
30.08.2018
Umudun penceresinden bakarken...

Umudun penceresinden bakarken...

Devamını Oku
28.08.2018
Anımsayış...

Anımsayış...

Devamını Oku
19.08.2018
Kadın köle değildir...

Kadın köle değildir...

Devamını Oku
18.08.2018
Yüreğim yangın yeri

Yüreğim yangın yeri

Devamını Oku
16.08.2018
Var mısın umut toplamaya?..

Var mısın umut toplamaya?..

Devamını Oku
14.08.2018
İsyan değil arzu...

İsyan değil arzu...

Devamını Oku
12.08.2018
Utanç... (11.08.2018)

Utanç...

Devamını Oku
11.08.2018
Herkes özgür olmadıkça...

Herkes özgür olmadıkça...

Devamını Oku
09.08.2018
Dağların arasında..

Dağların arasında..

Devamını Oku
07.08.2018
Uzman...

Uzman...

Devamını Oku
10.07.2018
Suskunluk..

Suskunluk..

Devamını Oku
08.07.2018
CHP’de değişim rüzgârı...

CHP’de değişim rüzgârı...

Devamını Oku
07.07.2018
Acı haber...

Acı haber...

Devamını Oku
05.07.2018
Madımak’ı unutma...

Madımak’ı unutma...

Devamını Oku
03.07.2018
Dachau şarkısı

Dachau şarkısı

Devamını Oku
01.07.2018
CHP... (30.06.2018)

CHP...

Devamını Oku
30.06.2018
Anahtar Bahçeli’nin elinde...

Anahtar Bahçeli’nin elinde...

Devamını Oku
28.06.2018
Seçimin yıldızı Muharrem İnce...

Seçimin yıldızı Muharrem İnce...

Devamını Oku
26.06.2018
Sevgi...

Sevgi...

Devamını Oku
24.06.2018
Sessizliğin utancı…

Sessizliğin utancı…

Devamını Oku
23.06.2018
Ya Kürt olsaydım...

Ya Kürt olsaydım...

Devamını Oku
21.06.2018
Hâlâ şafakta geliyorlar...

Hâlâ şafakta geliyorlar...

Devamını Oku
19.06.2018
İsyancı coşku...

İsyancı coşku...

Devamını Oku
22.05.2018
Kuru bir umutsuzluk...

Kuru bir umutsuzluk...

Devamını Oku
20.05.2018
Leyla Bebek...

Leyla Bebek...

Devamını Oku
19.05.2018
Peri Kızı

Peri Kızı

Devamını Oku
17.05.2018
Beyaz Kuşlar...

Beyaz Kuşlar...

Devamını Oku
15.05.2018
Gülümse...

Gülümse...

Devamını Oku
13.05.2018
‘Nurcular, Süleymancılar...’

‘Nurcular, Süleymancılar...’

Devamını Oku
12.05.2018
‘Anla, seni özledim!..’

‘Anla, seni özledim!..’

Devamını Oku
10.05.2018
‘Tarikat Tuzağı...’

‘Tarikat Tuzağı...’

Devamını Oku
08.05.2018
Ülkücü - Nurcu...

Ülkücü - Nurcu...

Devamını Oku
06.05.2018
Belge...

Belge...

Devamını Oku
05.05.2018