Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bir Güzel İş

08 Şubat 2014 Cumartesi

Geçen hafta, İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı’nın kurucular kurulu toplantısı için Soma’daydık.
Tonguç’un oğlu, birikimli aydınlarımızdan Dr. Engin Tonguç, eşi Dr. Müstesna Tonguç’un vasiyeti üzerine Soma’da bir kız yurdu yaptırdı. Avukat Özgür Aydın’ın bürokratik işlemlerini yürüttüğü, mimar Bülent Çetiner’in projesini çizdiği, jeoloji mühendisi İnan Ünal’ın da yükleniciliğini üstlendiği o yurt, bugün Soma’da, pırıl pırıl bir eğitim ve iyi insanlık simgesi olarak yükseliyor.
Yurdun işletmesini Ege Çağdaş Eğitim Vakfı üstlenmiş. 80 öğrencinin kalabileceği olanaklara sahip yurttan bugün 36 kız öğrenci yararlanıyor.
Anadolu’nun birçok köşesinde hekim olarak çalışıp halka hizmet etmiş olan Müstesna Tonguç’un adı, şimdi yeni kuşaklara el verecek. Yurtta kalan kız çocuklarından yeni yurtseverler yetişecek... Ne mutlu!

Tape
- Selamun aleyküm ve rahmetullah ve berekatuhu.
- Amin. - Villanın taharet fıskiyesini nasıl buldun abi? İyi fışkırtıyor mu?
- Debisi yüksek maşallah. Ondan bir sıkıntımız yok, ama asıl havuzu doldurmak lazım.
- Eyvallah doldururuz abi, yeter ki sen iste.
- Ya Allah; 100 sen at, 100 o, 100 de öbürü...
- Hele sen ihaleyi ver, evelallah dört takla bile atarız abi.
- Havuz dolduktan sonra ikinci kattan görünmesin maazallah...
- Merak etme abi, perde takarız, olmadı üstünü örteriz alimallah.
- Oğlanın vakfına da üç beş bir şey verirsiniz artık, neuzübillah.
- Biz alıştık, eyivallah...
- Allah rızası için, bizim kıza da bir burs...
- Hasbünallah, ya sabır...
- Allah, Allah, Allah, dünüre de dönüm dönüm çiftlik...
- Fesubhanallah...
- Para kasası, ayakkabı kutusu, vallahi de, billahi de doldu, taştı rüşvet kuyusu.
- Aman Allah, illallah!

Açık Niyet
Askeri darbeler, solun ezilmesi, aydınlanmanın karartılması derken yüzde 50’nin üzerinde cahil ve yarı cahillerden oluşan, işini bilir, bencil, çıkarcı, birilerinin kılı olmaktan övünen yığınlara ulaştık.
“Yolsuzluk” diyorsun, umurunda değil. “Soyuluyorsun” diyorsun, “Yiyor, ama iş yapıyor” diye avunuyor. “Oğlu götürüyor” diyorsun, “Keşke benimki de götürebilse” diye bakıyor.
İşadamları, ihaleler karşılığında aptal kutusu medya oluşturmak üzere havuza para atarken telefonda birbirlerine asıl niyetlerini açık etmişler bir kere:
“Bu milletin a.... koyacağız.” Daha ne desin?

Adaylar Belirlenirken
CHP’de yetkili organlar çoğu “çantada keklik” görülen büyük ilçelerin belediye başkanlarını belirlemek üzere toplanıyor.
Belirleme yöntemi pek demokratik olmadığından birçok aday adayın hakkı yenecek.
Örneğin, Ankara Yenimahalle’de Fethi Yaşar yine aday gösterilirse, CHP için yıllardır gözünü kırpmadan çalışan, ilkeli, alanında uzman bir isim olan Erhan Ulugöl elenmiş olacak. Erhan Ulugöl, elenirse partisine küser mi? Küsmez, ama görev verildiğinde iyi işler yapabilecek bir adayın 5 yılı yenmiş olur.
Diyeceğimiz o ki, CHP yetkili organlarındaki yöneticilerin sorumluluğu çok yüksek. O sorumluluğu duyumsamadan yapılacak ve çıkarın, kayırmacılığın, duygusallığın öne çıkarıldığı her atama, insan ve zaman yitimine neden olacak...

HESAP
“Başbakan’a Taşeron İşçilerin Reçetesi suikast” savıyla yargılanıp altı yıl sonra beraat eden Pilot Yüzbaşı Murat Eren, meslektaşımız Saygı Öztürk’ün “Balyoz’da Kumpas” adlı kitabında, YAŞ kararıyla silahlı kuvvetlerden çıkarılmasından sonra neler yaptığını anlatmış:
“Pazarcılık yapmaya karar verdim. Havlu, çarşaf, masa örtüleri alıp pazar pazar dolaşıyordum. Havlu işini yürütemeyince, Ankara kurban pazarında su, çay, simit sattım. Adım başbakana suikast yapacak pilot yüzbaşı olarak çıktığı için ne kadar gizlerseniz gizleyin, duyuluyor. İnsanlar fişlenme korkusu yüzünden gelemeyince açtığım kafeyi de kapattım. Ara ara öğretmen pilotluk yaptım. Ankara’da işler olmayınca İstanbul’a gittim. Bir güvenlik şirketinde üç yıl çalıştım. Kısa süre önce de kendi işimi kurdum.
Hakkında yolsuzluktan soruşturma açılmış oğlunu özel kuvvetlere korutanlar, insanlara çok çektirdiler.
Hesap pusulası önlerine konulacak mı? Orası belirsiz işte.

Taşeron İşçilerin Reçetesi
Taşeron işçileri, AKP iktidarının Çalışma ve Maliye bakanlarına, “taşeron çalışanları açlığa mahkûm etmelerinden ve çalışanları kadro vaadiyle kandırmadaki gayret ve üstün başarılarından dolayı” takdir belgesi verdiler. Bir de reçete yazdılar:
“843 TL ile geçinebilme testi, kadro vaadiyle kandırılma testi, kölece çalışmaya dayanma testi.”
Reçeteye konu tanılar da şöyle:
“Taşeronid. Açlığa bağlı nefes kokusu, kadro vaadinin gelmemesinden verem olma, 843 TL romatizması.”
Gerekli iyileştirme araçlarını da reçeteye eklediler:
“İş Yasası’ndan gelen hakların kullanılması. Mahkeme ve muvazaa kararlarının uygulanması. Kadrolu ve iş güvenceli çalıştırılmaması, işten çıkarılmanın yasaklanması, kadrolu/taşeron işçi ayrımının kaldırılması.”   



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları