Yıllar boyu yasaklara büründürülen kadınlar İran’da gerçekleştirdikleri çeşitli eylemlerle özgürlükleri için savaşım vermeye devam ediyorlar. Ülkedeki bağnaz sistem de insan haklarına aykırı, uygarlıktan uzak kararlar ve önlemlerle kadınların başkaldırışına karşı bir tutum izlemede ayak diretiyor.

Olup bitenleri yakından izleyen dış haberler servisimize göre; İran İçişleri Bakanlığı, kadınların örtünmesi konusunda herhangi bir geri adım atmayacağını bildirmiş bulunuyor. Zorunlu örtünmeye uymadığı için kadınlar kırbaç cezası alıyorlar, ehliyet ve pasaportlarına el konuluyor.

Yüzyıllardır özgür düşünceyi, insan olmanın getirdiği hakları; bir avuç zorbanın ve köhnemiş dogmaların cenderesi altından sıyıramamış bir coğrafyada yaşıyoruz. Yurdumuzda 100 yıl önce, çıkarları için bu cendereyi ustaca kullanan dünya sömürgenlerine karşı verilen bağımsızlık savaşının yarattığı güneşlenmeyle insanımızın ve özellikle kadınlarımızın elde ettiği haklar, ne yazık ki bir karşıdevrim süreci ile geri alınmış gözüküyor.

Özellikle Humeyni hareketinden sonra, İran’ın bu bağnaz sistemi çevre ülkelere yansıtma politikası çerçevesinde, Türkiye’nin kimi üniversitelerinde başlattığı kadınlara örtünme dayatması, içteki gerici ve dini siyasete araç etme tutkunları tarafından büyük ölçüde başarıya ulaştırıldı.

Ancak, aydınlanma dediğimiz insancı sıçrayış kolay kolay bastırılamıyor. Kadınlarımızın büyük çoğunluğu, iktidar ve muhalefet ayrımı olmadan örtünmeyi savunan ya da örtünmeyi özgürlük sayan siyaset bezirgânlarına karşı haklarından ödün vermiyorlar.

Önümüzdeki seçimlerden sonra, iktidar ya da muhalefet kim kazanırsa kazansın, bu savaşım sürecektir.

Öyle gözüküyor ki imam okullarından zorunlu değerler eğitimine (din eğitimi), yeniden açılan sübyan mekteplerinden tarikatçı medreselere, kadınlara yönelen şiddetten onlara uygulanan yasaklara değin birçok gerici uygulama; iktidardan muhalefete oluşturulmuş tüm ittifaklar içindeki dengeler yüzünden, seçim sonrası kim yönetime gelirse gelsin devam edecektir.

İktidardan muhalefete hemen hemen tüm ittifakların siyaset yapıcılarının söylemleri, vaatleri, hazırladıkları seçim metinleri bunu açıkça göstermektedir.

Tüm baskın tutuculuğa karşın aydınlanmanın tarihsel akışı tüm engelleri önüne katıp götürecektir. Gerçek baharın gelişi yiğitlik, gözü peklik, sabır, direnç, tutarlı kavrayış  ve bilince dayanır.

CAFCAFLI ÜNİFORMALI İMAM

AKP, TSK’yi yeterince altüst etmemiş gibi yeni kumpaslar peşinde.

TSK’nin personel yasasında bir değişiklikle Genelkurmay başkanına anayasa ile verilen temel görevler yok sayılıyor. Emekli General Ali Er’e göre, Genelkurmay başkanı, sadece cafcaflı üniformalar giyen memura döndürülüyor.

Önerilen değişiklik, aslında var olanın yasal kılıfa uydurulmasıdır. Genelkurmay başkanı uygulamada yoktur, ordunun bir imamı vardır artık:

Sivil olmasına karşın kendisine özel diktirdiği cafcaflı bir tür üniformayı üstünden çıkarmayan Saray’ın bakanıdır o.