Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İptal İçin Daha Ne Beklenir?Gençler İçinTek Sorumlu
Ensar Vakfı kurucusu Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, dört dörtlük medrese yasasını eleştirenleri kendince küçümsemek, aşağılamak için “laikçi” diye nitelendirdi.
\nAslına bakarsanız, CHP’nin dört dörtlük medrese yasasının iptali için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan iptal başvurusu, Ömer Dinçer’’in “laikçi” nitelemesine karşı tam bir yanıt niteliğinde. İşte o başvurudan kimi bölümler:
\n“- Anayasa Mahkemesi’nin 1989 tarihli kararına göre; eğitim ve öğretimde, dinsel inanca devlet gücünün özel bir katkı vermesi düşünülemez. Laiklik bir bütündür. Özellikle eğitim ve öğretim alanında laikliğe bağlılık ve saygı, ulusun geleceği açısından da üzerinde önemle durulacak bir konudur. Siyasal alanda dinsel çabalar, dinsel geleneklere uygunluğu aranan düzenlemeler, eylem ve işlemler ne kadar geçersizce, öğretim ve eğitim alanında da din buyruklarıyla ilişki kurulamaz. Demokrasinin güvencesini ve Cumhuriyetin özgün niteliğini oluşturan bu ilkenin büyük bir duyarlık ve özenle korunması anayasa gereğidir.
\n- Laiklik, ulusal egemenliğe, demokrasiye, özgürlüğe ve bilime dayanan siyasal, sosyal ve kültürel yaşamın çağdaş düzenleyicisidir. Bireye kişilik ve özgür düşünce olanaklarını veren, bu yolla siyaset-din ve inanç ayrımını gerekli kılarak din ve vicdan özgürlüğünü sağlayan ilkedir. Laik bir düzende, din siyasallaşmadan kurtarılır, yönetim aracı olmaktan çıkarılır; gerçek, saygın yerinde tutularak kişilerin vicdanlarına bırakılır. Dünya işlerinin laik hukukla, din işlerinin de kendi kurallarıyla yürütülmesi, çağdaş demokrasilerin dayandığı temellerden biridir.
\n- Anayasanın 2. maddesinde laiklik ilkesi Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında sayılmış ve bu ilkeye anayasal düzeyde değiştirilemezlik ve değiştirilmesi teklif dahi edilememezlik atfedilmiştir. Laikliğin özü, devletin resmi dininin olmaması ve tüm din, mezhep ve felsefi inançlara karşı tam anlamıyla yansız ve tarafsız olması, kayıtsız kalması ve hatta körleşmesidir. Ülke nüfusunun tamamı Müslüman dahi olsa resmi bir dini olmayan laik bir anayasal cumhuriyette, yasama organının ‘Hz. Peygamberimizin hayatı’ ismiyle yasa yaparak İslam dini ile devlet arasında bir aidiyetlik ilişkisi kurması anayasanın 2. maddesine aykırıdır.
\n- Laiklik ilkesi gereği dinler, mezhepler ve felsefi inançlar karşısında tam bir tarafsızlık içinde olması gereken laik devletin, herhangi bir dinin veya mezhebin ya da felsefi inancın misyonerliğine soyunması ve ilk ve ortaöğretim kurumlarını ‘dindar nesil yetiştirmek’ amacı doğrultusunda kullanılmayı amaçlanması, anayasanın 2. maddesindeki laiklik ilkesine bu açıdan da aykırıdır.
\n- Açıkça, seçmeli Kuranıkerim ve Hz. Peygamberimizin hayatı dersleri yoluyla kişileri dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlayan düzenlemeler, anayasanın 24. maddesinin 3. fıkrasına ve ayrıca AİHS’ye Ek 1 No’lu Protokol’ün 2. maddesinin 2. cümlesi ile bağdaşmaması nedeniyle anayasanın 90. maddesine aykırı olmanın yanında, anayasanın 174. maddesi ile koruma altına alınan 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu ile bağdaşmadığından anayasanın 174. maddesine de aykırılık oluşturmaktadır.”
\nAslına bakarsanız, dört dörtlük medrese yasası, “laikliğe aykırı eylemlerin odağı” olduğu onaylanmış AKP’nin, eylemden uygulamaya geçtiğini gösteren en önemli kanıttır. Ama nerede o kanıtı dava aşamasına taşıyacak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, nerede o davaya bakacak Anayasa Mahkemesi?
\nBaksanıza: Bir hafta sonra açılacak okullarda öğrenciler ve velileri anayasaya aykırı uygulamalara zorlanacaklar, daha henüz CHP’nin iptal başvurusunun kapağı bile açılmış değil!
\n\n\n\n\nSamsun Atatürk Kültür Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Çelik’ten mektup geldi. Samsun’da 100 kız ve 100 erkek öğrencinin yararlanabileceği bir yurt açmayı başardıklarını, ancak yurtları işletmekte zorlandıklarını duyuruyor:
\n“3 bin kişi ayda 10 lira verse işletme giderlerimizi karşılayabiliriz. Sözümüz kendilerine Atatürkçü, çağdaş, halkçı, laik, Cumhuriyetçi, demokrat, liberal, aydın, özgürlükçü ve benzeri sıfatı yakıştıranlara. Ülkenin, çocuklarının veya torunlarının geleceğinden endişe edenlere. Uzatın ellerinizi.”
\n\n\n\n\nArtık başkomutan da senden. Milli Güvenlik Kurulu denetiminde. Genelkurmay Başkanı emrinde. Örgüt ile yabancı ülkelerin gözetiminde gizlice görüştürdüğün MİT, “özel temsilci” sanıyla elinin altında.
\nDüşman bellediğin komutanları da içeri attın, başını ağrıtan basını susturdun.
\nHiçbir bahanen kalmadı. Çöz de görelim şu ayrılıkçı şiddet sorununu.
\nUnutma: Bundan böyle her bir ölümün tek sorumlusu sensin!
\n\n\nGüçler Ayrılığı
\n\n\nSultanımız efendimiz, yargıya da gerekeni söyledi. Güçler ayrılığı bitti, güçler bir ve bütün şimdi:
\nYasama, yürüme, yazgı.
\nMadem bu memlekette yaşıyorsun. Kaderine boyun eğeceksin kardeşim...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası