Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Muzır İşler

05 Ekim 2019 Cumartesi

Önce, yazarları hedef gösteren, ana muhalefet partisi genel başkanının asılmasını bile önerebilen yandaş propaganda araçları devreye girdi. Bir yayınevinden çıkan “Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi” ve “Kız Çocuk Hakları Bildirgesi” adlı iki kitabın, çocuklara “fıtrata aykırı” önerilerde bulunduğu gerekçesiyle sapkınlık yaptığını ileri sürdüler.
Neymiş?
Kitaplarda, kızların kısa saçları, erkeklerin de uzun saçları olabileceği yazılıyormuş, çocukların erkek ya da kız arkadaş sevebilecekleri dillendiriliyormuş.
İhbar”ı değerlendiren Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı’nın belirlediği beş birim amirinden oluşan “Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu” ivedilikle toplanmış, kitapların “18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğuna” karar vermiş!
Siz bu “muzırcı”ların; soluk benizli, gözleri çukura kaçmış, sakallı, sarıklı gözü dönmüşlerin kurslarda, tarikat evlerinde, cemaat yuvalarında küçücük erkek ve kız çocuklarına yaptıkları sapkınlıklar konusunda en ufak bir girişimde bulunduklarını duydunuz mu hiç?
Ya da aklı fikri sapkınlıkta, çocuk istismarında, kadın düşmanlığında olanları; burunlarını onun bunun özel yaşamına sokmayı alışkanlık edinmişleri soruşturduğuna tanık oldunuz mu hiç?
Fıtratı muzırı mazur görmek, bağışlamak, üstünü kapatmak olanlar mı terbiye edecek çocuklarımızı?
Gerçekten çok bıktırıcı, bunaltıcı bir ortamdayız.
Bundan sıyrılmak elimizde ve başaracağız.

Derin Çatlak
İstanbul’daki orta çaplı deprem, AKP’nin yarattığı derin çatlakları çıplak gözle görülebilecek biçimde ortaya çıkardı: Okullar çürüktü, toplanma alanlarına gökdelenler dikilmiş, doğal afet için gerekli önlemler alınmamıştı.
Bir küçük titreme, vatandaşın cebinden hiç çıkmayan telefon şirketlerinin allı pullu “kapsama alanı” efsanelerinin de çökmesine neden oldu.
Büyük Marmara depremi sonrası “deprem vergisi” çıkarılmıştı. Sözüm ona deprem yaralarını sarmak üzere konulmuş “Özel İletişim Vergisi” adı altında bir vergiydi bu. Cep ve ev telefonlarından, bilgisunar ve televizyon kullanımlarından alınıyordu.
Geçiciydi, AKP iktidara gelince kalıcı kılındı.
Deprem içindi; olmadık yerlerde, yol yapımına, şuna buna harcandı.
Özetle: Bugüne değin vergi karşılığı 64 milyar lira toplanmış, AFAD’a Ankara’da saray gibi binalar yapılmış, bürokrasi ve siyaset yalnızca laf üretmişti...
Sonuç:
İstanbullu deprem çantasını sırtına alacak, kuzu kuzu depremi bekleyecek.

Apışıp Kalmamak İçin
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriye Anayasa Komitesi’nin ekim sonunda Cenevre’de yapacağı toplantıda Rusya, İran ve Türkiye’nin yer almasının yararına değinmiş...
Önemli bir fırsat, ancak Türkiye o güne değin Suriye yönetimi ile ilişki kurarsa...
Yoksa, Suriye tarafı “Sen benim toprak bütünlüğüme saygı göstermiyorsun. Benim anayasamdan sana ne?” derse, apışıp kalmak işten bile değil.

Şimdilik
Çevresi dağılıyor, yakınları terk ediyor. Fren tutmaz oldu. Yokuş aşağı iniyor.
Şimdilik yüzde 40’ta, şimdilik.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları