Sıfırlanmış Dış Politika

30 Mart 2013 Cumartesi

CHP’li Osman Korutürk soruyor:
“Hükümet, İsrail’in özür dilemesi karşılığında, Suriye’den başlayarak Irak’ı ve daha sonraki aşamalarda İran’ı da içine alabilecek bir cephede ortak hareket için Türkiye, İsrail ve ABD’nin katılacağı bir ittifak taahhüdü altına girmiş midir?”
Osman Korutürk, sorusunun yanıtını da kendisi veriyor:
“İsrail Başbakanı Netanyahu, Facebook hesabından yaptığı açıklamada Türkiye’den özür dilemesinin önde gelen gerekçelerinden birinin Suriye’deki krizin giderek şiddetlenmesi olduğunu beyan ederek, en büyük korkusunun Suriye’deki kimyasal silahların terörist grupların eline geçmesi olduğunu aktarmış; Türkiye ile İsrail arasındaki etkileşimin bu açıdan da önemli olduğunu vurgulamıştır. Keza, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ofisinden özür konusunda yapılan 23 Mart 2013 tarihli basın açıklamasında da ‘Başbakan Netanyahu ile bu akşam da görüşmüş olduğum üzere bu (normalizasyon) İsrail’in bu bölgede karşı karşıya olduğu birçok meydan okumayla başa çıkabilmesini sağlayacaktır’ şeklinde bir ifade kullanılmıştır.
Bu açıklamalardan, AKP kendine büyük pay çıkardığı bu gelişmenin, esas itibarıyla bölgede değişen koşullar karşısında İsrail’in artan güvenlik ihtiyaçlarının bir gereği olarak ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Yine bu bağlamda, ilgili taraflarca verilen demeçlerde ve basın haberlerinde sık sık İran’ın nükleer programı ve bunun engellenmesi için alınacak önlemlere de değinildiği dikkat çekmektedir.”
Aloooo, Beyaz Saray’a hoş geldiniz. Bu bir bant kaydıdır... Büyük Ortadoğu Projesi’ndeki eşbaşkanımıza ulaşmak için lütfen sıfır tuşuna basınız.

\n

CHP’nin Suskunluğu

\n

Laikliğe dayalı ulus devlet bitiriliyor. Eşit yurttaşlık da. Yerine eşit kavimler kavramı oturtuluyor. Kavimcilik, yurttaşlığın önüne geçecek.
Bu arada ortak dil, ortak yurt, ortak değerleri ara ki bulasın.
Recep Tayyip Erdoğan, 2023 için eyalet hedefini oturtuyor ya, 10 yıl içinde bırakın eyalet sistemini, adım adım kopuşu izleyeceğiz bu gidişle.
Laik, demokratik, devleti ve ulusu ile bölünmez bütünlüğü kurgulamış olan CHP, büyük resmi göre göre, konuşurmuş gibi yapıp hiçbir şey demiyor,
“gelişmelerden haberimiz yok” nakaratı eşliğinde susuyor. Parti içinde konuşmak isteyenler de susturuluyor. Milletvekilleri bile televizyonlara çıkıp açıklama yapamıyorlar. CHP, hiçbir doğrultu belirlemeden idare ediyor, geçiştiriyor, sürecin AKP ve PKK’nin -daha doğrusu küresel egemen güçlerin- istediği gibi kazasız belasız atlatılmasına yardımcı oluyor.
Başta
Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimi, sanki verilmiş bir görevi yerine getiriyor ve hiç kuşkusuz tarihi vebal altına giriyor!

\n

Baldıran

\n

Yakan top oynuyorlar sanki... İmralı’daki veriyor, Kandil’deki alıyor. Kandil’deki atıyor, İmralı’daki tutuyor. Saha gözlemcisi de MİT ile AKP.
En son
Recep Tayyip Erdoğan’ı sultanlığa oturtacak anayasa değişikliğini, PKK’nin Kandil’deki “önderi” Murat Karayılan “Türk devlet sistemini Kürdistan’da felç etmeyi planladık” diyerek dikte ettiriyor:
“Geri çekilmenin olması için hükümetin anayasal düzeyde bazı adımlar atması lazımdır. Neydi bu adımlar? Kürt kimliğini tanımak, anadilinde eğitim hakkı ve benzeri alanlarda devletin adım atması. Yeni vatandaşlık tanımı, kimliklerin tanımı, Türkiye ulusunun tanımı…”
Yeni slogan belli:
AKP-PKK el ele, Türk halkına
“baldıran zehiri” içtirmeye...

\n

Takım

\n

Taraf gazetesinde hafta içinde boykot vardı. Gazete çalışanları 3 aydır maaşlarını alamadıklarını belirterek, gazete yönetimine tepki gösterdiler.
Biliyorsunuz, Taraf gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Oral Çalışlar’ın adı Kürt sorununu çözmek üzere kurulması düşünülen “Akil Adamlar Komisyonu” için düşünülenler arasında.
Kendi söküğünü dikemeyen terziye takım elbise siparişi vermek gibi bir şey yani.

\n

Ya Bırakırsa?

\n

AKP kaynaklarına dayanarak yazdığımız, ABD’ye sığınmış emekli vaizin cemaatinin de desteğiyle, sonbahara doğru AKP’den yeni bir yapı doğacağı, bu yapının liderliği için de TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’dan söz edildiğine ilişkin yazımıza TOBB Basın Müşaviri Azmi Özgür’den bir açıklama geldi:
“Basınımızda TOBB Başkanı olduğu 2001 yılından bu yana, Sayın Hisarcıklıoğlu’nu maalesef siyasetle ilişkilendirmeye çalışan yorum ve haberler yer almaktadır. Sayın Hisarcıklıoğlu, TOBB Başkanlığı süresince bütün siyasi partilere eşit uzaklıkta kalacağını ve görevi süresince hiçbir siyasi hareket ve geleceğin içinde olmayacağını defalarca ifade etmiştir. Bugün de aynı noktadadır. Dolayısıyla basınımızda yer alan bu tür yorum ve haberler tamamen gerçek dışı, dedikodulara dayanmaktadır. Sizin gibi saygın gazetecilerimizin de bu tür doğru olmayan söylemlere itibar etmemenizi diliyoruz.”
Açıklamadaki bir ifade dikkatimizi çekti: Hisarcıklıoğlu’nun TOBB Başkanlığı süresince siyaset içinde olmayacağı vurgulanmış. Ya, o başkanlığı bırakırsa?

\n

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları