Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Burjuvazinin Sefaleti*

02 Şubat 2014 Pazar

Bazı zamanlar haftada iki gün yazdığım için kahroluyorum. Çünkü bir konuyu enine boyuna inceleyip tam yazmayı düşündüğüm anda bir de bakıyorum, konu çoktan yazılmış. Bu haftada öyle oldu, mazisi hiç de temiz olmayan TÜSİAD’la ilgili yazacaktım, baktım ki, Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, benim bütün düşündüklerimi yazıvermiş. Ve çok da güzel yazmış. Ben de izniyle, bu çok cesur yazıyı köşeme alıyorum. Buyrun:
“Ortada krizli bir durum var ve TÜSİAD, böyle bir ortamda ‘endişe’ belirtti.
Dedi ki:
- Yargıyı hükümete bağlarsanız...
- İhale yasasıyla onlarca kez oynarsanız...
- Vergi cezalarıyla şirketler üzerinde baskı kurarsanız...
- İnterneti sınırlamaya kalkarsanız...
Bu ülkeye yabancı sermaye gelmez.
TÜSİAD bu uyarıyı ortalık güllük gülistanlıkken, hiçbir şey yokken, huzur ve güven zirvedeyken yapmış olsaydı, ‘Arkadaş, bu TÜSİAD bir türlü akıllanmayacak, bak yine ortalığı karıştırmaya çalışıyor’ denebilirdi.
Ama hayır!
Zaten ortalık fena karışık...
(Dikkat: Başbakan Erdoğan bile ‘Fetret devrindeyiz’ diyor.)
Kriz ortamlarında sermaye çevreleri ‘endişe’ belirtir, ‘uyarı’ yapar, bu doğaldır.
Ama eğer memlekette işler çığırından çıkmışsa...
Kriz ortamında endişe belirten sermaye çevrelerine bile ‘vatan haini’ denir.
Nitekim dendi de.
Başbakan Erdoğan, TÜSİAD’a açıkça ‘vatan haini’ dedi.
Bu durumda memleketin anlı şanlı büyük işadamlarından ne beklenir?
En azından ‘TÜSİAD’a haksızlık yapılıyor, endişe belirtmenin vatan hainliğiyle ne ilgisi var’ demeleri beklenmez mi?
Beklenir ama bizde nerede öyle işadamları!
Bizde büyük işadamları, sırf kendilerini kurtarmak için TÜSİAD’ı bile satarlar.
Nitekim sattılar da.
Kanıt mı? Buyurun:
Başbakan’ın TÜSİAD’a ‘vatan haini’ dediği günün ertesi günü, bir grup anlı şanlı işadamımız, Star gazetesine ‘dizi dizi inciyiz/ bağlılıkta birinciyiz’ edasıyla demeçler patlattılar.
Kim, ne mi dedi?
- Rahmi Koç, ‘Türkiye’de herhangi bir risk yok’ dedi.
- Cefi Kamhi, ‘TÜSİAD açıklaması, son gelişmeleri analiz edemiyor’ dedi.
- Hamdi Akın, ‘Türkiye’nin istikrarına tüm dünya güveniyor’ dedi.
- Kemal Şahin, ‘ABD ve Alman şirketleriyle büyük anlaşmalar imzalanıyor’ dedi.
- Adnan Polat, ‘Yabancı yatırımcılar Türkiye’den çekinmiyor’ dedi.
Kısacası...
Bu anlı şanlı işadamlarımız, ‘vatan haini’ suçlamasından tırsıp dizi dizi dizilerek...
- Ben TÜSİAD gibi değilim Sevgili Başbakanım, ben cici çocuğum, sakın TÜSİAD’ı defterden sildiğin gibi beni de silme, anlamına gelen mektuplar gönderdiler.
- Aman Başbakan bizi de vatan haini kapsamına almasın diyerek ‘vatan haini’ ilan edilen TÜSİAD’ı anında satıverdiler.
- İktidar korkularını küçük hesaplarıyla birleştirdikleri için ‘TÜSİAD haksız bile olsa vatan haini suçlamasını hak etmiyor’ cümlesini bile söylemediler, söyleyemediler.
Bu sefil bir tutumdur.
Başbakan’ın kendisini ‘yanılmaz ve yanıltılamaz en büyük otorite’ olarak görmesine, işte bu türden sefil tutumlar neden oldu, oluyor.”
Sağolasın Ahmet Hakan, bu dönemde cesaret, en çok buna ihtiyacımız var.
Not: *Burjuvazinin Sefaleti: Ahmet Hakan, Hürriyet gazetesi 31 Ocak 2014  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları