Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Muhalefet için bu ülkeyi sevmenin ipuçları

13 Mart 2022 Pazar

Sevgili okurlarım, hepimiz farkındayız, ülkemiz hızla çöküyor. Ve hepimiz umutsuzluğun karanlığında bir ışık bekliyoruz. AKP iktidarının ülkeyi yönetemediğinin herkes, AKP’liler bile farkında, öyleyse umut ışığı bizi nasıl bulacak! Ne yazık ki muhalefet partilerinin sözcüleri hepimizin bildiği gerçekleri sıralamaktan başka insana umut veren hiçbir söz söylemiyorlar. Oysa herkesin anlayacağı biçimde geleceğimizi kurtarmak için neler yapacaklarını anlatmaları gerek! Biz bu girdaptan nasıl, ne yaparak kurtulacağız?

Başlayalım, örneğin ben NATO’da olmamızın başımıza bela olduğunu düşünüyorum. Muhalefet partileri NATO’yla ilişkilerimizi yeniden nasıl düzenleyecekler? Bunu bize en basit biçimde anlatmaları gerekiyor. Komşularımızdaki savaşlar bu konuda mutlaka ama mutlaka ülkemiz lehine yeni kararlar almamızı gerektiriyor. Doğrusu ülkemin iki arada bir derede kalması insanın canını sıkıyor. Madem NATO’nun en kuvvetli ikinci ordusuyuz, bizim de kendimizi korumamız gerek! 

Hayat gerçekçidir, laf kalabalığıyla gemiyi yürütemezsiniz. Yeni rotalar bulmak, yeni yollar denemek zorundasınız. Son dönem yaşadıklarımız ülkemizde tarımın bittiğini bize tüm çıplaklığıyla gösterdi. Peki, muhalefet partileri tarımın yeniden geliştirilmesi için hangi yolları öneriyorlar? Bunu çok net anlatmaları gerek. Tütündeki kota kalkacak mı? Haşhaş ekimi yeniden başlayacak mı? İsrail’in ülkemize (tabii ülkeyi hiç sevmeyip para sevenlerin yardımıyla) soktuğu genetiği değiştirilmiş tohumlar yasaklanacak mı? Şekerpancarı üretimindeki kota kaldırılıp bir şeker ülkesi olan ülkemizde yeniden şeker fabrikaları kurulacak mı? Bakın şekeri Ukrayna’dan alıyoruz, yağı da Rusya’dan ve paramız çul. Çiftçiye ve hayvan üreticilerine nasıl, ne tür kolaylıklar sağlanacak? Anlatın çünkü mazot ve gübreye dışa bağımlılığımızdan ötürü gelen zamlardan sonra patates bile artık ekilmiyor, güzelim badem ağaçları kesilip uyduruk yazlıklar yapılıyor. Öte yandan zengin ağaçlarının gene artık dünyada terk edilmiş kömür çıkarımı için (güya elektrik için termik santrallar) yapılacak kesimi herkesin içini acıtıyor.

 Ve muhalefet partileri nasıl bir enerji politikası izleyecekler? Bunu bilmek zorundayız çünkü petrolümüz, doğalgazımız yok! Elektrik dağıtımı beşli çeteye verilmiş ve Isparta örneğinde gördüğümüz gibi bu şirketler on beş yıl içinde tek bir direk bile dikmemişler. Vergileri sürekli silinmiş ve kaçak elektriğin bile peşine düşmemişler, bunu da kaçak elektrik kullananlara giydirmişler! Dalgaları, boş arazileri, rüzgârı ve güneşi bol bir ülkede enerji nasıl üretilip hayata geçirilecek? Enerji gene uyduruk şirketlerin yönetiminde mi kalacak, devlet mi dağıtacak bunu bilelim. Almanya ve Çin’de binlerce dönümlük boş arazilere elektrik panelleri yerleştiriliyor. Her ülke kendi elektriğini, kendi ısınmasını çeşitli yollarla yapmaya çalışıyor. Çünkü savaşlar gösteriyor ki doğalgaz, elektrik satın almak her an sekteye uğrayabilir.

Bizde bir inanış var, ülkemizi su zengini sanıyoruz, yok böyle bir şey. Su dünyanın problemi, bir zamanların buğday ambarı Konya Ovası’nda yeraltı sularının plansız kullanımı nedeniyle obruklar oluştu, yani derin boşluklar. Evet, bir su politikamız yok! Uyduruk HES’ler için Karadeniz’in en azgın şelaleleri kurutuldu. Güya elektrik oluşturacak HES’ler öylece atıl duruyor ve sadece birilerini zengin yaptı! Bu konuda muhalefet ne düşünüyor? Bize anlatın! 

 Ve tabii bütçesi üç bakanlığın bütçesinden daha fazla olan Diyanet olduğu gibi kalacak mı? Maaşları “Giderlerse gitsinler” denilen doktorlarla eşit olan imamların maaşlarını hâlâ biz mi ödeyeceğiz? Yoksa Hıristiyan, Protestan ve bazı Müslüman ülkelerde olduğu gibi imamlar cemaatlerinin bağışlarıyla mı hayatlarını sürdürecekler? Zırhlı arabalarla mı gezip beş yıldızlı otellerde tatil mi yapacaklar? 

Görülen o ki bütün dünyada yönetimler yeni yollar arıyorlar, çünkü hep birlikte dünyanın nimetlerini çok hoyratça kullandık. Kapitalizm büyük bir krizle sarsılıyor. Artık ülkeler ve bizim için de sefa zamanları bitti. Bittiği için ki örtülü bir üçüncü dünya savaşı içindeyiz! Kimseler kendilerini kandırmasın!

Artık eski, çok bilinen sözlerle “Yapacağız, edeceğiz!” diyerek muhalefet yapılmıyor, insanlar çözüm üretilmesini istiyorlar ve bunun için çalışmaya gönüllüler. Ayrıca muhalefet partilerinin kadınlardan öğreneceği çok önemli bilgiler, eylem biçimleri var. Cesaret, kendi ve ülkesi için bu ülkenin kadınları, çocukları, erkekleri için ne yazık ki, sadece kadınlar sokaklarda! Cesurlar, talepçiler ve dünyayı değiştirebilirler! Muhalefet partilerinin önceliği kadınlara vermesi şart! En çok da zeytin ağaçlarını gövdeleriyle koruyan kadınlara! 24 saat çalıştıktan sonra yerlerde uyuyan sağlık çalışanlarına, sürülmeyi göze alan kadın savcı ve hâkimlere, çalışarak dört çocuğunu okutan kadınlara! Eşitlik sevdası feministlere, öldürülen kadınların katilleri hâkim indiriminden yararlanmasınlar diye mahkemeleri dolduranlara! Daha binlerce kadına! Bırakın bu fazlasıyla erkek “Yapacağız, edeceğiz!” sözlerini, nasıl yapacağınızı anlatın! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları