Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Şimdi Sadece Türküleri Geri İstiyorlar
22 Haziran 2002’de Aksaray’da bir eve davet edildim. Köhne bir evdi ve onlar yedi-sekiz kişi beni bekliyorlardı. Hepsi ölüm oruçlarından geriye kalmış örselenmiş bedenleriyle beni karşıladılar ve hikâyelerini anlattılar. O günü unutamam. Sizlere yeniden anlatmak istedim. Çünkü uzun bir yurtdışı yolculuğundan sonra ülkem beni en can alıcı yerimden vurdu. Yalvarırım, ey hükmedenler; BDP’si, PKK’si, AKP’si, CHP’si, MHP’si ölüm oruçlarını durdurun… Analar en çok size yalvarıyorum, bu ölüm oruçlarını bir an önce durdurun! Yalvarırım… İşte ölümün soğuk soluğundan geriye kalanların hikâyeleri:
\nAslıhan yirmi sekizinde genç bir kadın. Armutlu’da bir evde ölüm orucunun 227’nci gününde tanıdığım Sevgi’nin Uşak Hapishanesi’nden ranza arkadaşı. O yaşıyor. Sevgi öldü. Parlaklığını hiç yitirmeyen gözleri kapandı, parlaklığını hiç yitirmeyen uzun kara saçları küçülen bedenini sardı ve o derin bir uykuya bıraktı kendini. Aslıhan yaşıyor. Ölüm orucu sırasında bir ara şuurunu yitirdi ve kendi deyimiyle ona “zorla müdahale” yapıldı. Şimdi yaşıyor ama ölüm orucu sonrası ortaya çıkan Wernicke-Korsakoff (denge ve bellek bozukluğu) onu da vurdu. Gözleri görmüyor, altı aydır dışarıda, şimdilerde kendini yepyeni bir hayata hazırlaması gerek; önce kör alfabesini öğrenecek, sonra usulca hayata karışmayı, uzun tecritlerden sonra en zor iş bu. Çünkü dışarıdaki hayat daha az kolay değil. Hayatı başarmayı öğrenecek ve çekilen tüm acıların boşa gitmemesi için içinde ölümün olmadığı yeni anlatım biçimleri bulması gerekecek. Yeniden, yeniden düşünmesi gerekecek, onun gibi son anda yaşama dönenler için en birinci şart bu.
\nZeynel Abidin Şimşek de yirmi yedi yaşında ama daha genç gösteriyor. Yüzündeki, ellerindeki ödemler henüz geçmemiş, o da ölüm orucu sırasında komaya girmiş, ona da müdahale yapılmış, şimdi o da iyileşmek için dışarıda. Uzun değil, bir aydır dışarıda ve hiç durmadan çay içiyor, sigara içiyor. Ona en çok zararlı olanlar bunlar, inatla vazgeçmiyor ve inatla türkülerini istiyor. Zeynel’in kız kardeşi Hülya Şimşek de ölüm orucuna yatmış ve ölmüş. Kız kardeşinden söz ederken gözleri doluyor, onu çok özlemiş. Şimdilerde önce dengesini çok kolay yitiren ayaklarıyla yeniden yürümeyi öğrenecek ve belleğindeki boşluğun usul usul dolmasını bekleyecek. Bir de sil baştan türkülerini öğrenecek, en çok da istediği bu.
\nİnan Gök’ün iki mesleği birden var. O hem bir pasta ustası hem bir şair, yazar. Şiirlerini 19 Aralık’ta, o büyük yangında arkadaşları kurtarmış, iyi ki kurtarmışlar; çünkü onun şu anda belleğinde üç yıllık bir boşluk var ve şiirlerinin hiçbirini anımsamıyor. O, belleğinde oluşan bu üç yıllık boşluğu umursamamaya karar vermiş. Yeni yazdığı şiirler, kitabı “Unutulmayan - Bir Sevgi Masalı” şimdilerde ona yetiyor, tabii bir de fotoğraf makinesi. Ama pastayı artık sadece dostlarının doğum gününde, yılbaşlarında ve bayramlarda yapıyor. Yılbaşında özellikle annesine pasta yapıyor. Çünkü yirmi beş yaşındaki İnan, 1999 yılında tutuklanıp ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığında şöyle bir düşünmüş: “Hayatta en çok gücüne giden şey ne?” Bulmuş sonunda, yeni bir yıla girerken kendi pişirdiği pastaları, tatlıları annesi asla yiyemiyormuş, çünkü annesinin ve dostlarının hiçbir zaman onun çalıştığı o lüks lokantalara girecek paraları yokmuş. Öyleyse demiş, fırsat bulursam yapacağım tek şey var, yılbaşlarında anneme pasta pişirmek. O da ölüm orucunun 180’inci gününde şuurunu bir an yitirmiş ve müdahale görmüş, şimdi şartlı olarak dışarıda ve “Wernicke-Korsakoff” hastalığı nedeniyle belleğinde oluşan boşlukları doldurmaya çalışıyor, en çok da şiir yazıyor.
\nEvet başkaları da var. Bütün yaşananlara rağmen onlarla birlikte dışarıda, sıcak bir günde ölümden değil hayattan konuşmak ve kiraz yemek güzel.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi