Gezi’den ne kalmadı, ne kaldı?
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

Gezi’den ne kalmadı, ne kaldı?

31.05.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Her yıldönümünde Gezi Direnişi hakkında yazmaya kendimi mecbur hissediyorum. Gezi’den bana kalan da işte bu: Birçok anına tanık olduğum tarihsel önemdeki bir toplumsal hareketin mirası hakkında düşünmek, yarattığı dönüşümün bugünkü ve yarınki durumu hakkında kafa yormak...
Bu bir mukayese çabası ve “Ne kalmadı, ne kaldı” diye sormayı gerektiriyor.
“Ne kalmadı” sorusunun bendeki cevabı şu:
Gezi’den geriye kalmayan, Gezi’nin yerleşik parlamenter siyaset kültürüne yaptığı olumlu etkidir.
Etki şuydu: Kendiliğinden oluşmuş bir dinamiğin sonucu olarak Gezi, geniş yelpazedeki grupların aralarındaki farklılıkları göz ardı ederek demokrasi değerleri zemininde ortaklık yapabileceklerini kanıtladı ve bu bakımdan muhalefet partilerinin üzerinde müspet tesirlerde bulundu.
Bunun ilk somut neticesi, 2014’teki iki seçimde görüldü. Gerek yerel seçimlerde CHP’nin İstanbul ve Ankara’da yapmış olduğu aday tercihlerinde, gerekse de cumhurbaşkanı seçimine CHP ve MHP’nin ortak adayla katılmasında Gezi’nin siyasi kültüre etkisi önemli pay sahibi olmuştur.
İkinci netice de 2015’teki iki genel seçimde bir kısım CHP seçmeninin barajı aşması için HDP’ye verdiği destektir.
2016’daki üçüncü yıldönümünde ise Gezi’nin yerleşik parlamenter siyasete yaptığı bu olumlu tesirden geriye pek bir şey kalmadığını görüyoruz. Savaşla yürütülen siyaset mühendisliği sadece kaybedilen tek parti iktidarının geri alınması sonucunu doğurmadı, siyasi yelpazenin muhalif kanadındaki Türk ve Kürt seçmen arasında inşa edilen köprüleri de yıktı.
HDP bir Türkiye partisi olma hedefiyle ileri çıkabildiyse, bu çatışmasızlık ortamı kadar Gezi’nin de sonucuydu. Savaş, HDP’yi aslına rücu ettirdi. Gezi’den HDP’ye hayal kırıklıkları kaldı.
CHP ise Gezi’nin ortaya çıkardığı yüksek kalitedeki genç insan kaynağından faydalanmayı ya istemedi ya da istedi ama başarılı olamadı.
Neticede, parlamenter siyasetteki “Gezi” sona erdi. Ya Gezi’den geriye ne kaldı?
İşte park yerinde duruyor hâlâ.
Park kaldı.
Bir de Gezi Direnişi boyunca 80 ilde sokağa indiği söylenen milyonlarca genç kaldı.
Gezi’nin Türkiye’ye armağan ettiği, demokrasiye, kadın-erkek eşitliğine, hak ve özgürlüklere çoğulcu ve dayanışmacı bir anlayışla sahip çıkan bu toplumsal sermayedir.
Bir nesil Gezi’nin değerleri etrafında politize oldu.
Bu nesil henüz bir politik hareket çıkarmadı kendi içinden ama içimizdedirler. Oylarımızın hilesiz ve hurdasız sayılmasını temin etmek için Gezi’den sonraki her seçimde on binlerce insanı mobilize eden Oy ve Ötesi’ni de unutmayalım.
Oy ve Ötesi deneyimi de Gezi’nin bakiyesidir.
Gezi bir direniş olarak geçmişte kaldı; yarattığı sosyal ve politik dönüşüm ise benzersiz biçimde politikleştirdiği bir neslin ruhunda, zihninde ve davranışında sürecek.
Lakin yeni bir Gezi olmayacak.
Bir öfke birikiminin sonucunda kendiliğinden patlak veren toplumsal direnişlerin kaderi kendilerini tekrar etmemektir.
Diğer taraftan Gezi’ye yol açan öfke yine birikiyor...
Hem de 2013’tekinden çok daha fazla.
Kapalı rejimle yönetilen Türkiye’nin ısısı yükseliyor. Ülkenin acil çözüm bekleyen hiçbir sorununu çözemeyen rejim, hem mevcut olanları daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor hem de bunlara yenilerini ekliyor. Toplumdaki derin rahatsızlık, güvensizlik, düzene yabancılaşma, yöneticilere karşı hoşnutsuzluk artıyor. Bu, faydasız siyasi ve toplumsal enerji birikimidir. Rejim ise kullanabileceği faydalı enerjiyi, başka bir deyişle çözümleri üretemiyor.
Sorunumuzun adı “Erdoğan entropisi”dir. Rejimin, neden olduğu düzensizliğin daha da artmasını önlemek için uyguladığı baskı, daha fazla entropiye neden oluyor.
Bu sistemin nihayetsiz sürdürülmesi imkânsızdır.
Hal böyle iken, intikamcılığın, kibrin ve toplumla inatlaşma güdüsünün sonucunda Gezi Parkı’na kışla görünümlü AVM yapılmasına mahkeme marifetiyle açılan yoldan gidilmesi, entropiyi sadece artırır.
Bu gidişin sonucu belki ikinci bir Gezi olmaz; ama ne olacağını da kimse bilemez.  

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018