Mehmet Ali Güller

Âdem’in Şeytan’a uyması cahilliktir

24 Ocak 2022 Pazartesi

Sezen Aksu’nun şarkısında Âdem ve Havva için “cahil” demesi, dine hakaret değildir. Zira Allah yasakladığı halde Âdem’in Şeytan’a uyarak elma çalması ve bu nedenle Cennet’ten kovulması, gerçek dindarlar için zaten cahilliktir. Arapça “chl” kökünden gelen cahil, “bilmeme, habersiz olma” demektir. Âdem’in Şeytan tarafından kandırılabilmesi, cahilliktir. Sezen Aksu’nun şarkı sözünde kastettiği tam da budur: “Binmişiz bir alamete gidiyoruz kıyamete. Selam söyleyin o cahil Havva ile âdem’e.”

Kaldı ki Erdoğan’a telefon açarak AKP’nin açılımına karşı çıkanları “iki cihanda lekeli” ilan edebilmiş bir Sezen Aksu’nun, yani “öbür dünya” inancına sahip bir Sezen Aksu’nun dine hakaret etmesi zaten düşünülemez. Peki, o zaman bu mesele neden büyütüldü?

İKTİDARIN ÖZGÜRLÜK ALANLARINI DARALTMA TAKTİĞİ

Elbette AKP’nin bir gündem değişikliğine ihtiyacı var ve buradan hareketle toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmeye, kendi tabanını safta tutabilmek için laik-dindar kavgası yaratmaya ihtiyacı var. Nitekim Erdoğan’ın cami cemaati önünde “Hz. Âdem efendimize uzanan dilleri koparmak bizim görevimizdir” demesi, dindar tabanı parti safında tutma amaçlı, ancak dindarları laiklere karşı kışkırtan ve çok tehlikeli bir tehdittir.

O nedenle “AKP’nin gündem değiştirmek istemesi” diyerek soruna sırt dönülemez. Zira 20 yılın özetidir: AKP, siyasal İslamcı “davası” için sürekli bu tür baskıları yapmakta, toplum üzerinde bir korku iklimi oluşturmakta ve adım adım yaşam alanlarımızı daraltmaktadır. “Gündem değişikliği” diyerek bu saldırılara karşı koymayan bir toplum, giderek özgürlüğünü yitirecektir.

AKP’YE VAGON OLANLARIN FATURASI

Sezen Aksu’nun da pek çok neoliberalin de anlamayarak 20 yılın bir kesitinde AKP lokomotifine vagon olmasının faturası bunlar: “Türbana özgürlük” diyerek “özgürlükçüleri” avlayanların, gücü kazandığında “etek boyuna” karışacağı bir sır değildi. Yunus Emre’nin “Cennet Cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri / İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni” dizesini bile sansürleyen bir iktidarın “demokrasi” propagandasının arkasına dizilenlerin, günü geldiğinde sıra sıra AKP’nin hedefi haline geleceği sürpriz değildi.

AKP siyasal İslamcı bir partidir; ittifak yapmaz, müttefik bulur, kullanır ve atar... Ve laiklik, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Laikliğin budandığı yerde demokrasi budanıyordur!

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DARALTILAMAZ

Gazeteci Sedef Kabaş’ın Tele1’deki programda, Sezen Aksu’yu “dilini kopartmakla” tehdit eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bir Çerkes atasözü üzerinden eleştirmesi ve gece yarısı saat 02.00’de o sözleri nedeniyle evinden gözaltına alınması, hızla tutuklanması, iktidarın toplumun özgürlük alanlarını ne derece daralttığını gösteren bir başka olay oldu.

O atasözü üzerinden bir eleştiri yapılması elbette şık bulunmayabilir. Nitekim bu tür sorunlu benzetmeler, içerikteki doğruların önüne geçer hep. Hukukçuların görüşü net: “Metaforlar” üzerinden “ağır eleştiri” yapmak, gazetecilerin hakkıdır; o hakka karşı gözaltı uygulamak, ifade özgürlüğüne aykırıdır. Tutuklama, hukuka aykırıdır. Siyasetçilerin ağır eleştirilere açık olması, evrensel hukukun ve demokrasinin gereğidir.

KORKU DUVARI YIKILDI

Sezen Aksu’nun şarkı sözü, Sedef Kabaş’ın atasözü, Gülşen’in sahne kostümü, Selçuk Tepeli’nin haber yorumu ve benzeri yüzlerce konu üzerinden iktidarın yürüttüğü “hedef alma operasyonu”, sonuçları itibarıyla salt gündem değiştirmek için değildir, tersine AKP’nin kendi gündemini uygulayarak davasının amacına ulaşması içindir. Bunun için de toplumu korku iklimi ile sindirmeleri gerekmektedir. Yani iktidar Sezen Aksu’yu hedef alırken aslında onun şahsında toplumu hedef almaktadır. Yurttaşta “Sezen Aksu’ya bunu yapan bana ne yapmaz” duygusunun ortaya çıkmasını istemektedirler.

Ancak nafile. Bir çağrıyla sabah ifade vermeye gelebileceklerin sırf toplum üzerinde bir korku iklimi yaratmak amacıyla gece yarıları evinden gözaltına alınması, emin olun artık korku yaratmıyor ancak o çok önemsediklerini söyledikleri ve saraylarla, uçaklarla yükselteceklerini propaganda ettikleri ülkemizin itibarını zedeliyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Colani’nin arabası 14 Aralık 2024
Suriye'de 2. perde 9 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları