Kılıçdaroğlu’nun ‘göç mutabakatı’na tepkisi
Mehmet Ali Güller
Son Köşe Yazıları

Kılıçdaroğlu’nun ‘göç mutabakatı’na tepkisi

05.08.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

ABD Dışişleri Bakanlığı, 2 Ağustos günü yaptığı açıklamayla, risk altındaki Afganların tahliyesi çalışmalarının kapsamını genişlettiğini duyurdu. ABD bunun için “Mülteci Kabul Programı” kapsamında “Öncelik 2” kategorisi başlattı. ABD’yle çeşitli yollarla işbirliği yapmış binlerce Afgan ve birinci dereceden aile üyeleri bu kategoriye alındı.

Yaklaşık 20 bin Afganın, Özel Göçmen Vizesi kapsamına girme aşamasında olduğu, bu yeni kategori ile birlikte toplam 50 bin Afganın ABD’ye alınacağı hesaplanıyor.

Gelelim bizi ilgilendiren kısmına...

ABD, AFGAN GÖÇMENLERE TÜRKİYE’Yİ İŞARET ETTİ

ABD Dışişleri yetkilileri, bu yeni programla ilgili brifingde, göç eden Afganlara Türkiye’yi işaret etti. Dışişleri yetkilisi aynen şöyle dedi: “Açıkçası, insanlar kuzeye giderlerse veya İran üzerinden Türkiye’ye giderlerse -Türkiye’ye bazı varışlar zaten gördük- bu insanlar hem ülkeye girme hem de hükümete veya BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne kaydolma fırsatına sahipler.” (www.state.gov, 2.8.21)

Peki, ABD ile Türkiye arasında bu konuda varılan bir mutabakat var mıydı? Biden ile Erdoğan’ın 14 Haziran’daki görüşmesinde bu konuda da bir mutabakat oluşmuş muydu? Hem Biden hem Erdoğan, “Kâbil Havalimanı’nın güvenliğini Türkiye’nin üstlenmesi” konusunda bir genel mutabakata vardıklarını açıklamışlardı ama bununla bağlantılı olarak bir “göç mutabakatı” da yapmışlar mıydı? 

2 Ağustos ve 3 Ağustos gün boyu Dışişleri Bakanlığı’ndan ABD’nin açıklamasına bir “yanıt” gelmemesi, haliyle kuşkuları artırdı. Gerçi varsa bile bir mutabakat, Dışişleri’nin bilgisi dahilinde olmaması da mümkündü. Çünkü Erdoğan, 2003 yılında başlattığı “Dışişleri yetkilisi olmadan görüşme” geleneğini çeşitli yollarla sürdürüyordu!

KILIÇDAROĞLU: BİDEN-ERDOĞAN ANLAŞMASINI TANIMIYORUZ

ABD’nin açıklaması ve AKP hükümeti ile Dışişleri’nin yanıtsızlığı sonrasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Ağustos günü bitmek üzere iken saat 23.09’da sosyal medyadan bu konuda sert bir açıklama yaptı: 

ABD Afganistan’da kendisine hizmet etmiş, Taliban’ın düşman olarak gördüğü 19 bin Afganı ve aile üyelerini (toplamda 53 bin kişi) ülkesine almaya karar verdi. 1 milyona yakın destekçisine de hedef ülke olarak İran üzerinden Türkiye’yi gösterdi. Bunlar Taliban’dan kaçan gençler. Öncelikle şu aşikârdır ki; Erdoğan son yaptığı görüşmede ülkemize bu Afgan sığınmacıları kabul etmiştir. Toplantıya devlet mekanizmalarının dışından, Kavakçı ailesinden getirilen genç tercümanın sebebi de belli olmuştur. Erdoğan bunun duyulmasını engellemek için bunu yapmıştır.”

Kılıçdaroğlu, bu sözlerinin ardından asıl önemli çıkışını yaptı: “ABD’ye sesleniyorum: Erdoğan ile yaptığınız bu anlaşmaları, geleceğin iktidar üyesi ve ülkeyi yönetecek ittifak olarak asla kabul etmiyoruz. Kendisine ne dediyseniz, neler söylediyseniz, bunlar Erdoğan’ı bağlar, Türkiye Cumhuriyeti’ni bağlamaz.”

DIŞİŞLERİ’NDEN ZORUNLU AÇIKLAMA

ABD’nin 2 Ağustos’ta yaptığı açıklamaya o gün ve 3 Ağustos günü boyunca sessiz kalan Dışişleri Bakanlığı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu önemli çıkışı üzerine, 35 dakika sonra, 23.44’te bir açıklama yapmak zorunda kaldı. 

Dışişleri, ABD’nin 2 Ağustos duyurusunda Afgan göçmen kabul programına başvuru için Türkiye’yi de işaret ettiğini, bunun göç krizine neden olacağını ve ABD’nin Türkiye’ye danışmadan aldığı bu sorumsuz kararın kabul edilemeyeceğini belirtti. Dışişleri ayrıca ABD’nin bu göçmenleri doğrudan uçaklarla nakledebileceğini söyledi. 

Özetle Kılıçdaroğlu’nun gece yarısı çıkışı en azından Dışişleri’ni bu konuda bir açıklama yapmaya itti ve böylece ABD’nin Türkiye’ye “göçmen kayıt sorumluluğu” vermesine itiraz geldi. 

GÖÇ MUTABAKATININ VARLIĞI SORGULANMALI

Tabii Dışişleri’nin bu açıklaması, ABD ile Türkiye arasında, daha doğrusu Biden ile Erdoğan arasında bir “göç mutabakatı” olup olmadığını netleştirmiyor. 

Erdoğan’ın ABD ve NATO’nun Afganistan’dan çekildiği şartlarda, Batı’dan siyasi ve ekonomik destek alabilmek adına “Kâbil Havalimanı’nın güvenliğini üstlenme” görevine talip olması, “Afgan göçü” sorununu zaten tetiklemişti. 14 Haziran’dan bu yana ülkemize Afgan göçünün arttığı ortada. 

CHP’nin ve diğer muhalefet partilerinin “göç mutabakatı” meselesini sorgulayan bir politik hat oluşturmaları, Türkiye’nin önündeki bu büyük sorun bakımından hayatidir. 

Yazarın Son Yazıları

İki entegrasyon, iki idari yapı

Suriye’den gelen bilgiler, Şam ile SDG’nin entegrasyonda bir orta yol bulmaya yakın olduklarına işaret ediyor.

Devamını Oku
20.12.2025
Güney Amerika için iki zıt program

ABD’nin Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesinden sonra Çin de Güney Amerika için bir strateji belgesi yayımladı

Devamını Oku
18.12.2025
Solculuk meselesi

Türban ve laiklik açıklamalarından Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermesine kadar tüm hataları, Erdoğan’la Erdoğan’ın kulvarında yarışmaya çalışmasındandı. Özel-İmamoğlu ikilisi de Erdoğan’la Atlantikçilikte yarışmaya çalışıyor. Halbuki orası da Erdoğan’ın kulvarı.

Devamını Oku
15.12.2025
ABD İmamoğlu’nu kurtarabilir mi?

CHP’nin yaşadığı hukuksuzluk nedeniyle Batı merkezlerinden destek arama çizgisinin işe yaramadığı görülmüyor mu?

Devamını Oku
13.12.2025
Transatlantik çözülme

ABD’nin Cumhuriyetçi Parti Kongre üyesi Thomas Massie, Temsilciler Meclisi’ne “ABD’nin NATO’dan çekilmesini” isteyen bir yasa teklifi sundu.

Devamını Oku
11.12.2025
ABD’nin Çin’le mücadele stratejisi

Trump’ın Ulusal Güvenlik Stratejisi, “en az yarım yüzyıldır ABD dış politikasının birinci bölgesi olan” Ortadoğu’ya odaklanmanın gerekçelerinin adım adım ortadan kalktığını savunuyor. ABD’nin bu bölgedeki ulus inşası dönemini kapattığını ve reform dayatmayı bırakacağını belirten belge, ABD’nin bölge önceliklerini şöyle sıralamış: “Körfez enerji kaynakları düşmanın eline geçmemeli, Hürmüz Boğazı açık kalmalı, Kızıldeniz seyrüsefere elverişli kalmalı, bölge ABD çıkarlarına karşı terör kuluçka merkezi veya ihracatçısı olmamalı, İsrail’in güvenliği sağlanmalı.”

Devamını Oku
08.12.2025
Barrack Türkiye’ye tezgâh kuruyor

ABD Büyükelçisi Tom Barrack, sadece Türkiye’nin içişlerine değil, dışişlerine, savunma ve güvenliğine de müdahale ediyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Öcalan’ın CHP ısrarının anlamı

TBMM komisyonunun 24 Kasım’da İmralı’ya gidip Öcalan’la görüşmesinin kritik önemde olduğunu söylediler ama Öcalan’la ne konuştuklarını bırakın kamuoyuna açıklamayı, TBMM komisyonunda bile ele almadılar.

Devamını Oku
04.12.2025
Öcalan’ın himaye çağrısının anlamı

TBMM komisyonunun İmralı’da Öcalan’la görüşmesinin üzerinden bir hafta geçti ama henüz Türkiye o görüşmeye dair “resmi gerçekleri” bilmiyor. Çünkü komisyonun bu gündemle yapacağı toplantı ertelendi.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP programında ŞİÖ ve BRICS yok

CHP’nin yeni programının taslağı, yoğun gündem nedeniyle basında hakkıyla ele alınamadı, tartışılamadı.

Devamını Oku
29.11.2025
Dolmabahçe sendromu

Bahçeli’nin “Yeter ki terör bitsin, varsın sonumuz darağacı olsun” sözleri size de tuhaf gelmedi mi?

Devamını Oku
27.11.2025
Kılıçdaroğlu’nun misyonu

AKP-MHP-DEM koalisyonu oluşmasının yansımalarından biri de DEM’in “gerçek” siyaset yapma tarzının ortaya çıkmaya başlamış olmasıdır. “Öcalan sürece karşı çıkan medyanın dilinden rahatsız, AKP’nin elinde yargı gücü var, sustursun bu gazetecileri” çağrısı yapan Pervin Buldan’ın “otoriter AKP rejimiyle” uyumlu tarzı, bunun tipik bir örneğiydi.

Devamını Oku
24.11.2025
İmralı ısrarının nedeni

İş öyle bir noktaya getirildi ki TBMM komisyonu İmralı’ya gitmezse sanki süreç duracak!

Devamını Oku
22.11.2025
ABD’nin İran planı

Siyaset ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü’nün (IPIS) İran’ın başkenti Tahran’da düzenlediği...

Devamını Oku
20.11.2025
Tahran izlenimleri

İran-Siyaset ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü’nün (IPIS) düzenlediği “Saldırı Altında Uluslararası Hukuk” konferansı nedeniyle Yeni Dünya Araştırmaları Merkezi (YDAM) koordinatörü ve Cumhuriyet gazetesi yazarı olarak Tahran’dayım.

Devamını Oku
17.11.2025
Trump, Suriye’yi İsrail’e müttefik yapıyor

Washington’dan gelen mesajlar, Suriye ile İsrail’in bir güvenlik anlaşması imzalamaya doğru ilerlediğine işaret ediyor.

Devamını Oku
15.11.2025
Yeni rejim iddianamesi

Başsavcılığın 3 bin 900 sayfalık İmamoğlu iddianamesi, özü itibarıyla Saray’ın “yeni rejim inşa” iddianamesidir.

Devamını Oku
13.11.2025
NATO Turancılığı

Ankara ABD’nin son dönemdeki Güney Kafkasya ve Orta Asya hamleleri karşısında neden sessiz? Yoksa Ankara, politikalarını, ABD’nin 1990’lardan beri dayattığı ve inişli çıkışlı uygulanan “Türkiye üzerinden Orta Asya’ya sarkma” stratejisine uyumlu hale getirmede basamak mı yükseltiyor? İnceleyelim:

Devamını Oku
10.11.2025
Öcalan’dan Erdoğan’a iki mesaj

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’yı 10 Kasım’da Beyaz Saray’da “ağırlamaya” hazırlanıyor.

Devamını Oku
08.11.2025
Bahçeli Barrack’ı eksik hedef aldı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM grup toplantısı konuşmasında şöyle dedi...

Devamını Oku
06.11.2025
Barrack ince ince dokuyor

ABD Büyükelçisi Barrack, Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü forumunda yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Türkiye ve İsrail savaşmayacak. Hazar Denizi’nden Akdeniz’e kadar bir işbirliği göreceksiniz.” (AA, 1.11.2025)

Devamını Oku
03.11.2025
Trump’ın Çin döngüsü

ABD Başkanı Donald Trump, Çin’e son meydan okumasının ardından, yine geri adım attı.

Devamını Oku
01.11.2025
İngilizcilik meselesi

Çok bilinen bir Çin bedduasıdır: Tuhaf zamanlarda yaşayasın.

Devamını Oku
30.10.2025
Casusluk

Hüseyin Gün, MI6 mensubu David John Charters’ı telefon rehberine şu şekilde kaydetmiş: “Eski MI6 Başkanı Richard Moore’un arkadaşı.” (Sabah, 25.10.2025) Peki kim bu MI6 Başkanı Richard Moore? 2014-2018 yılları arasında İngiltere’nin Ankara büyükelçisiydi. 2020 yılında ise ünlü İngiliz dış istihbarat örgütü MI6’nın başına getirildi. Bu Moore, geçen ay hem de küresel bir casusluk faaliyeti tanıtımı için İstanbul’daydı.

Devamını Oku
27.10.2025
Trump ve Erdoğan’ın 2028 amacı

ABD Başkanı Donald Trump’ın akıl hocalarından Steve Bannon Economist dergisine açıkladı...

Devamını Oku
25.10.2025
Avrupa’ya jandarmalıkta AKP-CHP rekabeti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, KKTC seçiminden hemen önce Yunanistan’a ilginç mesajlar verdi.

Devamını Oku
23.10.2025
Garantörlük

Erdoğan’ın Şarm el Şeyh’te Trump bildirisine imza atmasının ardından, iktidara yakın medyada, Türkiye’nin Gazze’nin garantörü olduğu dile getirilmişti.

Devamını Oku
20.10.2025
İtibar

Bu köşe benim değil, kamunun. O nedenle bu köşede “ben” yokum, “kişisel meselelerim” yok, “siz” varsınız, “kamusal” meseleler var.

Devamını Oku
18.10.2025
Trump ‘barışı’: İran cephesi inşası

ABD, Ortadoğu’da yeni bir düzen inşa ediyor.

Devamını Oku
16.10.2025
Sosyalist hareketin inşası

“Ne yapmalı” sorusuna Cumhuriyet yazarı Ergin Yıldızoğlu’nun yanıtı “CHP’yi destekle, laikliği ve Cumhuriyetçiliği savun, sosyalist hareketi inşa et” şeklindeydi.

Devamını Oku
13.10.2025
Öcalan Demirtaş’ı neden istemedi?

Gazeteci Uğur Ergan’ın iddiasına göre Öcalan, İmralı’daki görüşmelerden birisinde, “Demirtaş’ın aktif şekilde devreye girmesi benim için de, iktidar için de, projenin devamı için de iyi sonuç vermez” demişti.

Devamını Oku
11.10.2025
O fotoğrafların 3 mesajı var!

TBMM resepsiyonu fotoğraflarına özne yapılan kimi muhalefet partisi liderleri, o fotoğrafların hâlâ konuşuluyor olması nedeniyle ana muhalefet partisi “çevresini” suçluyor ama fotoğrafların gündemde kalmasına doğrudan iktidar katkı yaptı.

Devamını Oku
09.10.2025
Bölgesel mekanizma ihtiyacı

İsrail’in ABD desteğinde Gazze’yi, Lübnan’ı ve Suriye’yi işgali ile Yemen’e, İran’a ve Katar’a saldırısı, bir bölgesel mekanizma ihtiyacının en temel nedenidir. Özellikle ABD’nin güvenlik garantisine sahip Katar’ın bile saldırıya uğraması, bu ihtiyacı daha yakıcı hale getirdi.

Devamını Oku
06.10.2025
Erdoğan’ın ‘meşruiyet’ müttefikleri

AKP’nin 24 yıldır iktidarda kalabilmesinin nedenlerinden biri “muhalefet partilerinin başarısızlığı”ysa bir diğeri de Erdoğan’ın muhalefet liderlerini sıra sıra kendine müttefik yapabilme becerisidir.

Devamını Oku
04.10.2025
Hangi yeni sayfa?

Erdoğan’ın 6 yıl sonra Beyaz Saray’da kabul edilmesi, Washington’ın “geniş Ortadoğu’da” Ankara’dan beklentileri nedeniyleydi.

Devamını Oku
02.10.2025
Bahçeli’nin TRÇ çelişkileri

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın ABD ziyaretinin hemen öncesinde dile getirdiği TRÇ önerisini, Türkgün gazetesinde yayımlanan üç günlük söyleşiyle ayrıntılandırdı.

Devamını Oku
29.09.2025
Trump’la zirvenin maliyeti

İktidarın “küresel ve bölgesel olarak yeni diplomatik sayfalar açacak” diyerek müjdelediği Erdoğan-Trump zirvesinin, Türk halkına siyasi ve ekonomik maliyetinin ağır olacağı anlaşılıyor.

Devamını Oku
27.09.2025
Trump’ın Netanyahu’dan farkı ne?

Başlıktaki çok önemli soru bir canlı yayın kazasına uğrayınca, ne yazık ki mevcut siyasal iklimde bir soruşturmaya dönüştü.

Devamını Oku
25.09.2025
Trump’ın Bagram amacı

Çin Emperyalist ABD’nin, terörle mücadele, Afgan halkına özgürlük ve demokrasi getirme yalanıyla Afganistan’ı işgal ederken de asıl amacı Çin’di, Orta Asya’ya yerleşerek Çin’i kontrol edebilmekti, Çin ile Rusya’nın arasına yerleşmekti.

Devamını Oku
22.09.2025
TRÇ ve beşli mekanizma

Bahçeli’nin “ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı Türkiye, Rusya, Çin’den oluşan TRÇ ittifakı” önermesi, kimin söylediğinden ve ne amaçla söylendiğinden bağımsız olarak tek başına çok önemlidir.

Devamını Oku
20.09.2025