Mehmet Ali Güller

Ortadoğu’da güç boşluğu yok

08 Aralık 2022 Perşembe

Çin Dışişleri Bakanlığı, 1 Aralık’ta “Yeni Dönemde Çin-Arap İşbirliği” başlıklı önemli bir rapor yayımladı. Rapor birbirini bütünleyen şu dört alanı kapsıyor: Stratejik ilişkiler oluşturma, siyasi güven, ekonomik işbirliği ve kültürel temaslar.

Çin’in raporu, ayrıca şu üç konuya karşı konumlanma belirliyor: Dış müdahaleye, her türlü hegemonyaya ve güç siyasetine karşıtlık.

Washington’da bir süredir “ABD’nin kısmi geri çekilmesiyle Ortadoğu’da iktidar boşluğu oluştuğu ve bu boşluğun Çin tarafından doldurulacağı tehlikesi” tartışılıyor. İşte rapor buna yanıt vermiş oluyor; Ortadoğu’da bir iktidar boşluğu olmadığını, Ortadoğu ülkelerinin egemenliğine Batı’nın saygı göstermesi gerektiğini savunuyor.

Bu tartışma, bu yılın başında gündeme geldiğinde de Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi tepki göstermiş ve şöyle demişti: “Biz Ortadoğu halklarının bölgenin efendisi olduğuna inanıyoruz. Burada bir güç boşluğu söz konusu değil, dışarıdan bir efendiye ihtiyaç yok” (AA, 17.1.2022).

ÇİN: ABD SURİYE’DE YASADIŞI

Çin, bu raporun ardından “dışarıdan efendi” olmaya çalışan ABD’ye karşı sert bir çıkış yaptı: Beijing yönetimi, ABD’yi Suriye’de yasadışılıkla ve hırsızlıkla suçladı!

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, ABD’nin Suriye’den petrol ve tahıl kaçakçılığı yaptığını, bunun 2011’den bugüne miktarının ise 100 milyar doları geçtiğini belirtti (AA, 2.12.2022).

Çinli yetkili, ayrıca ABD’nin Suriye’de üç bakımdan yasadışı olduğunu kaydetti: “ABD’nin Suriye’de asker bulundurması yasadışıdır, ABD’nin Suriye’den petrol ve tahıl kaçırması yasadışıdır, ABD’nin Suriye’ye füze saldırısı düzenlemesi de yasadışıdır.”

Çin’in bu çıkışının, Rusya’nın 23 Kasım’daki toplantıda Çin’i Astana Platformu’na “gözlemci üye” önermesinin hemen ardından gelmesi ayrıca dikkat çekici.

ÇİN-ARAP İŞBİRLİĞİ GÜÇLENİYOR

Çin-Arap işbirliğini geliştirme hedefinin şimdiki adresi Suudi Arabistan. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in dün başlayan Suudi Arabistan ziyareti üç gün boyunca üç önemli zirveye sahne olacak: 1) Suudi Arabistan-Çin, 2) KİK-Çin ve 3) Çin-Arap İşbirliği ve Kalkınma Zirveleri.

Bu üç zirvenin iki temel konusu var: Enerji ile Kuşak ve Yol’da işbirliği.

Çin, Suudi Arabistan’ın en büyük petrol müşterisi. Bu yılın ilk 10 ayında Çin-Suudi Arabistan ticaret hacmi yüzde 37 artarak 97 milyar doları buldu. ABD gazetelerinin gündeme getirdiği ve Washington’u tedirgin eden bir diğer konu da Çin ve Suudi Arabistan arasındaki petrol alışverişinin dolar yerine yuan ile yapılma olasılığı.

Diğer yandan Kuşak ve Yol İnisiyatifi kapsamında, bölgede 200 civarında enerji ve altyapı projesi yürümekte ve bunlar da Çin-Arap İşbirliği ve Kalkınma Zirvesinde ele alınacak.

ORTADOĞU’DA ORTADOĞULULARIN EGEMENLİĞİ

Çin’in de belirttiği gibi Ortadoğu’da güç boşluğu yok. Tersine ABD hegemonyasının zayıflaması, bölge ülkelerinin egemenliğini pekiştiriyor. Çin ve Rusya’nın “çok kutuplu” hale getirdiği yeni uluslararası ilişkiler düzlemi de Ortadoğu ülkelerine “çok taraflılık” uygulayabilme olanağı sağlıyor.

İşte Suudi Arabistan buna örnektir: Çin’e petrol satışını yuan ile yapmak istiyor, Rusya’yla S-400 alımını görüşüyor, ABD’nin petrol üretimini artırma talebini reddedip tersine azaltıyor, enerji politikalarında Moskova’yla işbirliği yapıyor, Şanghay İşbirliği Örgütü’den Diyalog Ortağı Statüsü alıyor ve BRICS Artı Diyaloğu’nun üyesi oluyor.

Ortadoğu’da “güç boşluğu” ve “başarısız devlet” teorileri, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi saldırganlığını maskelemek için ortaya atılmıştı. Suriye, başta Suudi Arabistan olmak üzere petrolüne sahip çıkan Körfez ülkeleri, Büyük Ortadoğu Projesi’ni püskürterek bu teoriyi çürütüyorlar.

Dolayısıyla Çin, ABD’nin boşalttığı bir boşluğu dolduruyor değil. Bölge ülkeleri emperyalist ABD ile çarpışırken Çin ve Rusya’dan destek alıyorlar o kadar! Ortadoğu halkları, bölgenin geleceğini kendileri çiziyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları