Mehmet Faraç

Taviz Güzergâhında Kanal Kazmak!..

21 Ocak 2009 Çarşamba

Devletin Kürtçe televizyon yayınları üzerinden Güneydoğuya yönelik açılımı nasıl bir sonuç verecek?.. TRTa Kurdî 6yayınları siyasilerin popülist yaklaşımlarına mı hizmet edecek?.. AKP bu kanalı yerel seçimler öncesi politik bir yatırım olarak mı gündeme getirdi?.. Peki, bölge insanının kültürel zenginliğini dışa vurmayı da hedefleyen bu yayınlar PKKyi niçin rahatsız ediyor?.. Terör gerçeği hangi kanalları zorluyor?

12 Eylül sonrası Güneydoğunun tüm kentlerinde güvenlik güçlerini adeta kırmızı görmüş boğaya dönüştüren iki unsur vardı. Başında puşıyla dolaşanlar ve araçları ya da evlerinde Kürtçe kaset bulunduranlar!.. Bölge insanı Ayşe Şanın, Aramın, Şivanın ya da yöresel sanatçıların gizlice kaydettiği Kürtçe ezgilerle dolu kasetleri adeta uyuşturucu gibi el altından çoğaltıp gizlice dağıtırdı! Aslında büyük bölümü politik olmayan, destansı ağıtlarla süslenmiş bu kasetler devletin bekası açısından bir tehdit de içermiyordu! Tehlike sinyali için türkülerin Kürtçe olması yetiyordu! O dönemde Loooo... Looooo... diye uzun nakaratlarla süslenmiş bu kasetlerle yakalananlar için kullanılan tek bir cümle vardı: Vay haline!..

Köprülerin altından çok sular geçti... Özgürlükler yasakların getirdiği çekiciliği bir süre sonra yok etti. Önce Kürtçe gazete ve dergiler önemsizleşti, sonra da kasetler... Hatta Güneydoğunun çeşitli kentlerinde açılan Kürtçe dil kursları bile ilgisizliğe ancak 6 ay dayanabildi!.. Aslında pratikte bile ciddi erozyon yaşayan yöresel bir dili teorik açıdan yaygınlaştıracak ya da zenginleştirecek çabalar çok dikkat çekmiyordu!.. Üstelik geçmişte Ortadoğu coğrafyasında kimi devletlerin bölgesel politik çıkarlar uğruna devreye soktuğu benzer girişimler de olumlu sonuçlar vermemişti. Yani Kürtçe sanal âleme pek uyum sağlayamıyordu! PKKnin yayın organlarından ANFnin Kürtçe radyo ve televizyon yayıncılığının tarihi üzerinde yaptığı derlemedeki şu bilgiler de TRT 6yı önemsizleştirmeyi hedefliyordu:

Sovyetler’den Filistin’e..

19 Temmuz 1923te Sovyetler Birliğine bağlı özerk Kurdistana Sor (Kızıl Kürdistan) yönetimi ilan edildi. İlk Kürtçe radyo yayını da başkent Laçinde, merkezi Sovyet radyosu istasyonu aracılığı ile 1924-1929 yılları arasında yapıldı. 1920’lerde İngilizlerin etkisi ile kurulan Musul vilayetinin Irakta kalması koşullarından biri olarak ilk Kürtçe yayın Bağdat radyosu bünyesinde 1939da başladı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi karşıtı bir Kürtçe radyo da Filistinde (Hayfa) kuruldu. Sovyetler Birliği ise kendi toprakları içerisinde Kürtçe radyo yayınına 1 Ocak 1955te ikinci kez izin verdi. Ermenistanın başkenti Erivanda kurulan radyo sınırlı yayın yapıyordu. Mısırda Cemal Abdulnasır zamanında 1957 yılında Kürtçe radyo yayını yapıldı. İrandaki ilk Kürtçe Radyo ise 1958de Kırmanşahta kuruldu. Irakta Kürdistanın Sesi radyosu 1963te peşmergelerin denetiminde yayına başladı. Irak merkezi hükümetinin 1968de Kerkükte kurduğu ilk Kürtçe televizyon ise ilgi görmedi.

Türkiyede ilk Kürtçe televizyon kanalı devletin terörle mücadelede geliştirdiği yeni konsept gereği mi, yoksa iktidarın politik çıkarları uğruna mı kuruldu? Doğrusu bu girişimde iki seçeneğin de ciddi payı bulunuyor. Kürtçe televizyon yayınlarıyla bir yandan PKKnin elindeki propaganda kozlarının bertaraf edilmesi planlandı. Diğer yandan iktidar bu girişimle örgütün DTP merkezli legal siyasetini etkisizleştirmeyi hedefleyen ani bir manevra yaptı! Oysa PKKnin devlete şiddet yoluyla dayatmaya çalıştığı politika içinde Kürtçe televizyon diye bir hedefi yoktu. Çünkü İran, Irak ve Avrupa ülkelerinden yayın yapan Roj TV, Zagros TV, Tişk TV, MMC, Kürdsat, Kürdistan TV, Newroz TV ve Kurd 1 gibi kanallar hem örgütün beklentilerini karşılıyor hem de kültürel renkliliği yaşamak isteyen çevrelerin gönlünü okşuyor.

Taviz ve tepki!..

Kürtçe’nin ve Kürt kimliğinin anayasaya girmesi gibi büyük hedefleri olan örgüt, önceleri TRT Şeşüzerinden yapılan açılımı kendisine verilmiş bir taviz diye yorumlamaya başladı. PKK yöneticilerinden Cemil Bayık bu düşünceyle Welat ve Yeni Özgür Politika gazetelerinde Devletin Kürtleri başlıklı bir makale yazdı ve AKPnin bir takıyyesi de olsa, TRT 6nın kendisi bile, Apo ve mücadelesinin ortaya çıkardığı bir sonuçturdiyebildi!

Daha sonraları ise TRTnin Kürtçe yayınları PKKyi müthiş biçimde huzursuz etmeye başladı. Örgüt başta ROJ TV olmak üzere 10 kadar kanal üzerinden yürütülen terör propagandasının darbe alacağından kaygı duymaya başladı. TRT 6 bu yüzden Aksanı bozuk te-levizyondiye tanımlandı, yayınlar iseKürtlere yönelik tuzakve asimilasyon projesidiye yorumlandı!..

Kandil Dağını üs tutan örgüt yöneticilerinden Murat Karayılan, 25 Aralıkta örgütün yayın organlarına yaptığı açıklamada,TRT Kürtçe, çiğ bir projedirdedi ve AKPnin bu kanalı yerel seçimleri kazanmak için kurduğunu öne sürdü.

İmralıda yatan Abdullah Öcalan bir yandan hışırtı yüzünden4 aydır radyo dinleyemediğinden yakındı, diğer taraftan,Devlet kendi Kürdünü yaratıyordiyerek TRT 6ya karşı çıktı. Öcalan, 4 Ocakta görüştüğü avukatlarına, Televizyon kurulması için anayasal ve yasal düzenleme gerekiyor. Yasası, kanunu olmadan sen nasıl kanal kurabiliyorsun? Türkiyede kanunsuz işler yapılıyordiye tuhaf açıklamalar yaptı!

‘Beyaz Kürtler’e tehdit!..

Örgütün yayın organları ise Kürtçe kanalda program yapanlar üzerinde psikolojik baskı kurmak için son günlerde her yola başvuruyor. Örneğin PKKnin web sitelerinde, TRT 6nın koordinatörü Sinan İlhandan Urfada MHPlilerle birlikte devrimcilerin kanına giren tetikçidiye söz edildi. Örgüt, TRT 6da boy gösteren gazeteciler ve sanatçıları Beyaz Kürtlerdiye adlandırdı. Cemil Bayık ise onları, Oturun oturduğunuz yerde ve haddinizi bilin, yaptıklarınızdan bir an önce vazgeçindiye tehdit etti.

Anlaşılıyor ki devlet, uzun süredir tüm çabalarına karşı susturumadığı başta Roj TV olmak üzere PKK yanlısı televizyonlarla kendi silahıyla mücadele edecek! AKP bu kanalı yerel seçimlerde politik çıkar uğruna kullanmaktan kaçınmayacak. Güneydoğudaki sıradan yurttaş ise TRT 6yı devletin gülen yüzü olarak görecek!..

Peki ya PKK?.. Örgüt bir yandan tavizolarak yorumladığı bu kanalı bölge insanının uzaktan kumanda aletinden silmek için çırpınıyor, diğer yandan gerçek hedefinde ilerlemek için yeni kanallar kazmaya çalışıyor!.. Güneydoğu kentlerinde Kürtçe’ye anayasal güvenceyürüyüşleri işte bu yüzden yapılıyor!

 

mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com


 


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Rahat Uyu Paşam!.. 10 Kasım 2009

Günün Köşe Yazıları