İklim krizi, kuraklık ve yeni yasa
Mehmet Şakir Örs
Son Köşe Yazıları

İklim krizi, kuraklık ve yeni yasa

14.03.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

İklim krizinin sonuçları, hayatın her alanında giderek daha çok hissediliyor. Bu konu ihmal edilemeyecek ve ertelenemeyecek önemli bir sorun olarak toplumun önünde duruyor. Toplam suyun yüzde 74’ünün tarımsal sulamada kullanıldığı ülkemizde, sorun tarımı da doğrudan etkiliyor. Sorun yalnızca Ege ile de sınırlı değil, başta Adana yöresi olmak üzere diğer bölgelere de uzanıyor.

İktidarından muhalefetine siyaset kurumunun tüm bileşenleri, konuyla ilgili kamu kurum ve kuruluşları, ilgili uzmanlık birimleri ve en başta da tarım kesimi; iklim sorununu başat gündem maddesi yapmak durumundadır. Sorun ertelenemeyecek ölçüde büyük ve ivedidir. Bizim bir ayağımız tarımda ve üreticiler arasında olduğu için, sorunu alabildiğine yaşıyor ve içselleştiriyoruz.  

EGE’DE DURUM KRİTİK

Özellikle kuraklık ve susuzluk sorunu büyüyor. Ege Bölgesi de bu sorunlardan olumsuz etkileniyor. Hemen hemen Ege’deki bütün ovalarda ve havzalarda, kuraklığın yarattığı olumsuzluklarla karşılaşılıyor. Artık klasik eski vahşi sulamanın da terk edilmesi gerekiyor. Çiftçi - Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem, vahşi sulamanın ve elektrik santrallarının çok su harcadığına dikkat çekiyor.

Aydın Valiliği, 2025 yılı sulama sezonunda Büyük Menderes Havzası’nda tarım alanlarının ancak yüzde 50’sine su verilebileceğini, bu nedenle üreticilerden kuru tarıma yönelmelerini istedi. Bu karar, başta ziraat odaları olmak üzere çiftçi kuruluşlarının tepkilerine yol açtı. Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, Aydın’ın afet bölgesi ilan edilmesini istedi.

SUSUZLUK TARIMI VURUYOR

Susuzluk ve kuraklık, elbette yalnızca çiftçileri ilgilendirmiyor. Bunun tarımda ve üretimde yaratacağı olumsuzluklardan tüketici olarak herkes etkilenecek. Tarımsal gıda üretimi daha zor, sıkıntılı ve maliyetli hale gelecek. Tarımda üretim azalacak.

Bu olumsuzluklar hepimizin hayatını olumsuz etkileyecek. Tarımsal gıda ürünlerinin fiyatları daha da artacak. Büyük kentlerde yaşayan dar ve sabit gelirli yurttaşlarımızın gıdaya erişimi daha da zorlaşacak. Üstelik önümüzdeki dönemlerde sorun daha da büyüyecek.

İKLİM YASASI KİMİN YANINDA?

Uzun süredir hazırlıkları yapılan iklim yasası, TBMM genel kuruluna geliyor. Konuyla ilgili olarak İzmir’de açıklama yapan Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) sözcüleri, yasa teklifinin iklim krizini önlemeye yönelik olmadığını ifade ettiler. Yasanın iklimden çok ticaretle ilgili olduğuna dikkat çeken yaşam savunucuları, yasanın geri çekilmesini istediler.

Biz de iklim yasasının öncelikle insan ve doğa odaklı olması gerektiğini düşünüyoruz. Yasa konusunda, başta çevre kuruluşları olmak üzere ilgili tüm çevrelerin görüş ve önerilerinin mutlaka dikkate alınması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.

***

Aliağa’da neler oluyor?

Aliağa, çevre sorunlarının en çok yoğunlaştığı yöre olarak bilinir. Burada kurulu bulunan santraller, akaryakıt depolama ve dağıtım tesisleri ile gemi söküm alanları; çevre tahribatının en yoğunlaştığı alanlardır. Yolunuz bu yöreye düştüğünde ya da bu bölgeden geçerken, hemen bütün duyu organlarınızla kirliliği duyumsarsınız. Yoğun kirliliğin doğada ve canlılar üzerinde oluşturduğu olumsuzlukları düşününce, doğrusu insanın yüreği acıyor!

Başta TMMOB’a bağlı odaların ve çevrecilerin temsilcileri olmak üzere, bölge halkı her fırsatta yaşanan sorunlara dikkat çekiyor. TMMOB İzmir İl Dönem Sözcüsü Aykut Akdemir, Aliağa’nın çevresel yük kapasitesini çoktan aştığını vurguluyor ve bölgedeki ağır sanayi tesislerinin sıkı bir denetime tabi tutulmasını istiyor.

ÇEVRE KİRLİLİĞİNDE SİMGE

Bu yöre, çevre kirliliği konusunda tam anlamıyla olumsuz bir simgedir. Yanlış sanayileşmenin ve yer seçim politikalarının doğal bir sonucudur bu durum. Konuyla ilgili uzmanların yaptıkları değerlendirmelere göre; burada oluşan hava kirliliği, rüzgarla ve hava akımları ile birlikte İzmir kıyılarına kadar uzanmaktadır.

Bir başka yönden de Bakırçay ovasının tarım alanlarını olumsuz etkilemekte ve Bergama’ya kadar ulaşmaktadır. Dolayısıyla çevre kirliliği yalnızca Aliağa’nın ve Aliağalıların değil, çok daha geniş bir coğrafyanın ve yerleşimlerin ortak sorunudur.

ÇEVRE MÜCADELESİ GELENEĞİ

Tabii çevre sorunlarının fazla oluşu aynı zamanda çevre mücadelesinin de bu yörede odaklaşmasına ve büyümesine neden olmuştur. En güçlü ve kitlesel çevre eylemleri bu yörede yaşanmıştır. Bir anlamda çevre mücadelesinin geleneği buralarda oluşmuş ve kökleşmiştir.

Özellikle 1990 yılında termik santrale karşı verilen mücadele ve İzmir’den Aliağa’ya kadar oluşturulan insan zinciri unutulmaz. 35 yıl önce bizim de ailecek katıldığımız ve destek verdiğimiz bu eylemleri doğrusu hiç unutmuyoruz. Değerli dostlarımız Hakkı Ülkü, Osman Özgüven, Sefa Taşkın, rahmetli Nihat Dirim ve Yüksel Çakmur başta olmak üzere dönemin belediye başkanlarını; yine Kemal Anadol başta olmak üzere dönemin siyasetçilerini ve emeklerini sevgiyle anımsıyoruz.

GEMİ SÖKÜM ALANI

Son dönemde Aliağa’da yaşanan bir başka önemli gelişme, zehirli gemi söküm haberleri ile sıkça gündeme gelen gemi söküm alanının MHP’li Aliağa Belediyesi’ne verilmesi oldu. TOKİ’nin Emlak Konut’a verdiği gemi söküm alanı, bu kuruluş tarafından Aliağa Belediyesi’ne devredildi. Şimdi bu alanla ilgili olası gelişmeler merakla bekleniyor. Merkezi yönetim tarafından, Selçuk’ta Meryemana otoparkı örneğinde olduğu gibi CHP’li belediyelerin gelir kaynaklarına el konulurken, Aliağa’da yaşanan uygulama, çifte standartı sergilemesi bakımından ilginçti.

Bütün bu işler olurken Aliağa Belediye Meclisi’nde çoğunluğu elinde bulunduran CHP grubundan iki üyenin ardı ardına partilerinden istifa etmesi, işin siyasi boyutunu da düşündürdü. Termik santral ve gemi söküm alanı konularında yaşanacak gelişmeleri ve yöredeki çevre sorunlarını dikkatle izleyeceğiz.

***

Başka bir sağlık sistemi

Bugün 14 Mart, takvimde yer alan yerleşik bilgilere göre ‘Tıp Bayramı’. Ama artık o eski bilgiler maalesef takvimlerde kaldı. 14 Mart, bu döneme kadar her yıl Tıp Bayramı olarak bilinir ve kutlanırdı. Günümüzde başta hekimler ve hastalar olmak üzere, sağlık sistemindeki çarpıklıklardan etkilenen hemen herkes için, adeta yakınma ve mücadele günü oldu.

Eğitim ve sağlık, 7’den 70’e tüm toplumun ortak sorunu. Hemen hemen tüm yurttaşlar, hepimiz; bu konularda yaşanan olumsuzluklardan doğrudan etkileniyoruz. Dolayısıyla bu alanlar ve özellikle de sağlık, her daim ortak ilgi alanımızda.

14 MART, ARTIK BAYRAM DEĞİL!

Geçmiş 14 Mart’larda, beyaz önlükleri içindeki sağlıkçılar ve onların varlığı ile övünen yurttaşlar, coşkuyla 14 Mart’ı bayram olarak kutlardı. Artık o coşkulu kutlama günleri geçmişte kaldı. Sağlıkta yaşanan ve her geçen gün boyutları daha da büyüyen sorunlar nedeniyle, 14 Mart’lar sağlıkçılar için direniş ve mücadele günlerinde dönüştü.

Bu 14 Mart’ta  aile hekimleri, ebe ve hemşireler yeniden iş bırakıyorlar. Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Derya Mengücük, “insanüstü özverimizi ve emeğimizi yok sayan, iş güvencemizi tehdit eden dayatmaları kabul etmiyoruz” dedi.

HEKİM DE, HASTA DA BURUK

Geçtiğimiz hafta sonu tabip odaları tarafından yapılan geleneksel hekim yürüyüşünde, sağlıkta yaşanan sorunlar bir kez daha dile getirildi. Başka bir sağlık sisteminin ve başka bir hekimlik ortamının mümkün olduğu vurgulandı.

Yürüyüşte konuşan TTB Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, umutsuzluğa kapılmama çağrısında bulundu. Azap; “Bu ülkede 20 yıldır sağlığı bir meta haline getiren ve sağlığı özelleştiren politikalar uygulanıyor. Bu politikaların getirdiği şey halk sağlığı açısından tam bir tahribattır. Ancak umutsuzluğa kapılmayın. Bu ülkenin tüm bunları değiştirecek fedakâr sağlık emekçileri ve kaynakları var” diye konuştu. Biz de bu sözlere içtenlikle katılıyor ve sağlıkçıların mücadelesini yürekten destekliyoruz.  

Yazarın Son Yazıları

Niobe’nin gözyaşları

Manisa’da dün gözyaşı adeta sel olup aktı!

Devamını Oku
16.12.2025
Tarım SOS veriyor!

Ülkemizin ekonomik-sosyal yaşamında yaşanan olumsuzluklardan en çok etkilenen kesimlerin başında tarım kesimi geliyor. Bu olumsuzluklar kırsaldan kente, üreticiden tüketiciye uzanarak gıda zincirinin tüm halkalarını kapsıyor.

Devamını Oku
12.12.2025
Emeğin asgarileşmesi

Ülkemizin kendine özgü ekonomi-politiği bağlamında; yılın son günlerinde çalışanları ve emeklileri maaş artış beklentisi sarar.

Devamını Oku
09.12.2025
Egeliler ‘Hadi gari’ diyor!

Ege ve Egeli ile özdeşleşmiş bir ifade vardır. Egeliler günlük yaşamda çok sık “Hadi gari” sözcüklerini kullanırlar. Bu ifade, içinde bulunulan duruma göre bazen bir hayret ifadesidir bazen de bir hareketlenme çağrısıdır.

Devamını Oku
05.12.2025
Halkın bütçesi

Bütçe görüşmeleri ve tartışmaları, ekonomi-politik değerlendirmeler açısından büyük önem taşır.

Devamını Oku
02.12.2025
CHP kurultayı ve Ege

Cumhuriyetin kurucu ve ülkemizin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 39. olağan kurultayı, bugün Ankara’da toplanıyor. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde neredeyse bütün Batı Anadolu’yu CHP kırmızısına boyayan Egeli seçmenlerle CHP arasında çok köklü ve güçlü bağlar var.

Devamını Oku
28.11.2025
Umut ve direniş kurultayı

Günlerdir İBB iddianamesini ve CHP’ye yönelik yargısal kuşatmayı tartışıyoruz.

Devamını Oku
25.11.2025
Ekolojik yaşam savunucuları

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP30) Brezilya Belem’de çalışmalarını sürdürürken ülkemizin ekolojik yaşam savunucuları da alanlara çıkıyorlar.

Devamını Oku
21.11.2025
Umudu örgütlemek ve büyütmek

Küresel kapitalizmin neden olduğu ve otoriter siyaset anlayışlarının daha da ağırlaştırdığı iktisadi ve siyasal bunalımlar, bütün dünyada katmerlenerek devam ediyor.

Devamını Oku
18.11.2025
Asfalyalar atmasın!

Kış mevsimi kendini hissettirmeye başladı. Kış mevsiminin oldukça zor ve zorlu koşulları var. Öncelikle ısınma ve giyinme giderleri dar gelirli ailelerin belini büküyor. İçinde bulunduğumuz koşullarda elektrikle ısınmaya çalışmak, aile bütçeleri açısından başlı başına bir yıkım haline geliyor.

Devamını Oku
14.11.2025
Küresel adaletsizlik ve otoriterlik

Emperyalizme karşı duruşun ve mücadelenin simgesi, Kurtuluş Savaşı’nın önderi Mustafa Kemal Atatürk’ü; vefatının 87. yılında saygıyla andık, anıyoruz.

Devamını Oku
11.11.2025
Yerele darbe!

Bir zamanlar yereli güçlendireceğiz, yereli daha çok yetkilendireceğiz diyerek iktidara gelenler, son dönemde tam tersi işlere yöneliyorlar.

Devamını Oku
07.11.2025
CHP ile uğraşmayı bırakın!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk genel başkanı olduğu CHP, Cumhuriyetin kurucu ve ülkemizin birinci partisi.

Devamını Oku
04.11.2025
Doğa ve iklim uyarıyor!

Son dönemde doğa ve iklim koşullarındaki gelişmeler, değişimler günlük hayatımızı derinden etkilemeye başladı. Deprem tehlikesi ve iklim krizi artık hepimizi daha çok ilgilendiriyor. İzmir ve Ege Bölgesi de bütün bu gelişmelerden alabildiğine etkileniyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Cumhuriyet ve demokrasi

Demokrasi, Cumhuriyetle birlikte düşünülmesi ve birlikte anılması gereken çoğulcu, halkçı yönetsel sistemdir, anlayıştır. Her ikisi de birbirini bütünler ve tamamlar.

Devamını Oku
28.10.2025
Ege’nin Cumhuriyet sevdası

Yeni bir Cumhuriyet bayramı kutlaması daha yaklaşıyor. Başta Ege ve Egeliler olmak üzere bütün halkımız, Cumhuriyetin 102. yaşını coşkuyla kutlamaya hazırlanıyor.

Devamını Oku
24.10.2025
‘Asgari’ hayatlar

Yıl sonu yaklaşırken çalışanların ve emeklilerin büyük çoğunluğunu yeni yıl maaş artışlarının telaşı sarar.

Devamını Oku
21.10.2025
Tarım ve gıda, temel sorun

Dün 16 Ekim Dünya Gıda Günü’ydü. Bu anlamlı gün nedeniyle uzmanlar ve ilgili kuruluşlar konuyla ilgili açıklamalar yaptılar.

Devamını Oku
17.10.2025
‘Metal fırtına’

Türkiye’nin emek tarihinde metal emekçilerinin çok ayrı bir yeri vardır.

Devamını Oku
14.10.2025
CHP’de il kongrelerinden olağan kurultaya

Türkiye’nin kurucu-ülkenin 1. partisi Cumhuriyet Halk Partisi, kongreler ve kurultay sürecini yaşıyor. Önce mahalle delegelerinin seçimi ile başlayan süreç, ilçe kongreleri ile devam etti. Şimdi sırada il kongreleri var.

Devamını Oku
10.10.2025
Halk siyaseti

TBMM’nin açılışı sonrasında ortaya çıkan fotoğraflar, siyaset çevrelerinde tartışılmaya devam ediyor.

Devamını Oku
07.10.2025
Halk silkeleniyor!

İktidarın muhalif belediyeleri yönetsel açıdan kuşatması ve mali olarak silkelemesinin faturası doğrudan halka çıkıyor. Muhalif belediye başkanlarınca yönetilen kentlerde yaşayanlar, bu silkelemelerden alabildiğine etkileniyorlar.

Devamını Oku
03.10.2025
Derin yoksulluk

Ülkemizde büyük çoğunluğun temel gündemini ekonomik sorunlar oluşturuyor.

Devamını Oku
30.09.2025
Toprağıma, zeytinime dokunma!

Ege’de çevre sorunları ile birlikte çevre mücadelesi de büyüyor. Özellikle Muğla yöresinde kömür ve maden çıkarma amaçlı doğaya müdahaleler sürüyor. Ege’nin simge ağacı zeytin başta olmak üzere tarım ve orman alanları zarar görüyor. Verimli tarım toprakları yok ediliyor.

Devamını Oku
26.09.2025
‘Ev-Genç’liler!

Geçmiş dönemlerde siyasal ve toplumsal alanlarda gençlikten söz edilirken usa önce “Dev-Genç” gelirdi.

Devamını Oku
23.09.2025
Üreticiye darbe üstüne darbe!

İçinde bulunduğumuz aylar, Ege’nin tarım kesiminde hasat dönemidir.

Devamını Oku
19.09.2025
Siyasal direniş

Ülke ve halk olarak çok ilginç günlerden geçiyoruz.

Devamını Oku
16.09.2025
İktidar, İzmir’e kör ve sağır!

Ülkemiz genel anlamda zor ve zorlu bir dönemden geçiyor. Başta siyasal ve toplumsal gerginlikler olmak üzere, pek çok sorun halkı olumsuz etkiliyor. Ekonomik-sosyal sorunların dayanılmaz ağırlığı, yurttaş çoğunluğunun günlük yaşamını adeta bir cendereye dönüştürüyor.

Devamını Oku
12.09.2025
Yeniden kurtuluş ve kuruluş

Bugün 9 Eylül İzmir’in kurtuluş günü

Devamını Oku
09.09.2025
‘Uçun kuşlar uçun İzmir’e doğru...’

Güz döneminin başlangıcı olan eylül ayını doğrusu çok severiz. Yaz aylarının aşırı sıcağından, rehavetinden, tatil havasından çıkışı ifade eder.

Devamını Oku
05.09.2025
Barış arayışı ve mücadelesi

30 Ağustos Ulusal Bağımsızlık Günü ile 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü ardı ardına kutladık. Ulusal Kurtuluş Savaşı ile bağımsızlığını kazanmış ve Cumhuriyeti kurmuş bir ülkenin yurttaşları olarak ulusal bağımsızlık ve barış günlerini birlikte kutluyor ve ortaklaşa sahipleniyoruz.

Devamını Oku
02.09.2025
İzmir Fuarı, Cumhuriyetin halk okuluydu

İşte yine İzmir’in “fuar günleri” geldi. Bizler, İzmirliler olarak bir İzmir Enternasyonal Fuarı’na (İEF) daha ulaşmanın sevincini yaşıyoruz.

Devamını Oku
29.08.2025
‘Daima Demokrasi’

Dünyada otoriter liderler arttıkça ve otoriterlik tırmandıkça, demokrasinin değeri-önemi daha iyi anlaşılıyor.

Devamını Oku
26.08.2025
Aydın’da yeni dönem

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa edip iktidar partisine geçmesinin yankıları sürüyor.

Devamını Oku
22.08.2025
Emek vurgunu!

Ülkemizde emeğiyle, alın teriyle geçinmek zorunda olan geniş toplumsal kesimler, en zor ve zorlu dönemi yaşıyorlar.

Devamını Oku
19.08.2025
‘Üzüm bizim canımız...’

‘Üzüm bizim canımız...’

Devamını Oku
15.08.2025
CHP'de örgütsel yenilenme

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) kongreler-kurultay süreci başlıyor.

Devamını Oku
12.08.2025
CHP, Ege’de yeni döneme hazırlanıyor

CHP, Ege’de yeni döneme hazırlanıyor

Devamını Oku
08.08.2025
Mağduristan!

Bu iktidar döneminde, toplumda geniş kapsamlı mağduriyetler oluştu ve çok sayıda mağdur yaratıldı. Türkiye bir bakıma mağdurlar ülkesi oldu ve adeta “Mağduristan”a dönüştü! Üstelik son yıllarda mağduriyetler ve mağdurlar daha da artıyor.

Devamını Oku
05.08.2025
‘Susuz Yaz’

‘Susuz Yaz’

Devamını Oku
01.08.2025