Kara propaganda (26.05.2019)
Mine G. Kırıkkanat
Son Köşe Yazıları

Kara propaganda (26.05.2019)

26.05.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Gerçek fotoğrafta Ekrem İmamoğlu, Muharrem İnce ile el sıkışıyor. Kafa montajı yapılmış sahte fotoğraf­ta İmamoğlu, Benyamin Netah­yahu ile el ele...
Gerçek fotoğraf, Cumhurbaş­kanı Erdoğan’ın İngiltere’de Ne­turei Karta Ortodoks Musevi Ce­maati üyeleriyle yaptığı görüşme sırasında çekilmiş. Erdoğan’ın kafasına İmamoğlu’nunki monte edilen sahte fotoğrafta, Ekrem Bey saçları lüle lüle, siyah şapkalı dinci Yahudilerle oturuyor.*
Zaten cumhurbaşkanlığı forsu ta­şıyan Türk bayrağı, her iki görselde de koltuk başında duruyor...
Sosyal medyada “fake news” diye anılan çakma haberler yay­makla görevli bir iftiracılar timi var. Bu sahtekârların hep AKP iktidarına yarayacak yalanlar yaydığına ba­kılırsa, kendilerine takılan AK Trol lakabını hak ettikleri ve hatta “para karşılığında yalan propaganda” yaptıklarını düşünmek mümkün.
Mümkün, çünkü yalan ve iftira AKP’nin sadece anonim hizmetlileri tarafından kullanılan bir Kara Pro­paganda aracı değil!

AKP’nin Kara propaganda aracı olarak yalan ve iftira
AKP’li Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun Trabzon do­ğumlu Ekrem İmamoğlu’na “Rum Pontus”lu imasından tutun; başba­kanlık makamı lağvedildikten beri­dir BB adayı gösterildiği İzmir’den sonra İstanbul seçimini de kaybe­dip üçüncü kez şansını denemeye hazırlanan Binali Yıldırım ve onu illaki bir musluk başını tutsun diye il il gezdiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kadar tüm AKP iktidarı, kamuoyunu gerçek dışı söylemlerle yönlendirmeye çalışıyor…
Bu söylemlerin başında, zaten esastan ve usulden hukuksuz ola­rak iptal edilen İstanbul seçiminde, CHP’nin yaptığı sezdirilen “oy hır­sızlığı” ve Binali Yıldırım’ın ağzından “Çünkü çaldılar” yalanı geliyor.
Oysa seçimin iptali için YSK’ye yazdırılan ve hukuki ileri tutarı ol­mayan gerekçeli kararda bile oy hırsızlığına atıf yok...

Eğrisi: Çünkü çaldılar. Doğrusu: Çünkü bu sefer çalamadılar!
Ama ikinci kez İBB Başkanlığı’na aday Yıldırım, “çünkü çaldılar” ya­lanına sosyal medyada: “Neden çalındı diyoruz? Oylar çalınmamışsa 29 bin 400 olarak açıklanan fark 13 bin 700 seviyesine nasıl düştü?” tweet’iyle kuyruk takmakta beis görmüyor!
Rakibi ile arasındaki oy farkının; kurallara uygun damgalanma­yan, dolayısıyla iptal edilen oyların bir bölü­mü, “Benim seçmenim cahildir, hatasını gör­mezden gelelim abisi” mantığıyla geçerli saydırıldığı için düştüğünü kamuoyundan gizliyor!
İşte bu ‘Kara Propaganda’dır. En açık tanımı da Joseph Goebbels tarafından yapılmıştır: “Yayılması amaçlanan fikrin gerçek ya da yalan olması fark etmez. Önemli olan ne kadar çok ki­şiye ulaştığınız ve ne kadar çok kişiyi inandırabildiğinizdir.”
Kara propaganda, tarihte ezelden ebede var olan ve iletişim araçla­rının gelişmesiyle kullanıldığı alan baş döndürücü hızla genişleyen bir reklam türüdür. Dincilerden lobici­lere, sanayiden ticarete, herhangi bir rekabet alanında karşı tarafı kötülemek için iftiraya ve yalana dayalı bir reklam türü...

Demokrasi varsa yok, yoksa var!
Ama siyasal alanda, rakipsiz bir ayrıştırma yöntemidir: Demokratik rejimlerde kara propagandaya dayalı siyaset, önce azil ya da istifa, ardın­dan hukuki kovuşturmaya yol açan ağır cezalık bir suçtur. Ancak ve yalnız otoriter ya da totaliter rejimler­de devlet politikası olabilmesi, kara propaganda yapan muktedirlerin de demokrat olmadığını ortaya koyar!
Dünya siyasal coğrafyasına bak­tığımızda, kara propagandaya baş­vuran iktidarlardan istisnasız hep­sinin otoriter ya da totaliter oldu­ğunu, ama bazılarının yolsuzluktan beslendiğini görürüz. Örneğin Çin Halk Cumhuriyeti, halen totaliter bir rejim. Ama baskıladığı halkın ve ül­kenin yararına büyük işler başaran Çinli muktedirlerin yolsuzluk yaptığı söylenemez!
Oysa saltanatları sırasında ai­lecek edindikleri ve yakınlarına edindirdikleri akıl almaz servetlerin hesabı “henüz” sorulamayan ne­potist muktedirler, diktatörlerden çok daha zararlı... Yolsuzluklarını ve derme çatmalığı çok açık kara propagandalarını sürdürebilmek için kitlesel cehalete, dolayısıyla bilinçsiz ve bilgisiz halk tabanını din afyonuyla uyutmaya ihtiyaçları var.
Ama Türkiye’de insanların afyo­nunu patlatacak ve uyuyanları ba­zen kahkahayla uyandıracak zekâ da, mizah da var:
AKP üyesi kadınlar, yaklaşan seçimlerde kendi adaylarına oy toplamak üzere kapı kapı dola­şırken yaşlı bir kadınla karşılaşıp sormuşlar :
-Teyzeciğim biz Allahın Kulları Partisi AKP’den geliyoruz, oyunu bize verecek misin?
Teyze cevaplamış:
-Evladım az önce Cenabı Hak Partisi CHP’den geldiler, oyumu onlara vereceğim. Hem onların adayı nur yüzlü bir çocuk, üstelik imamın oğluymuş!

* teyit.org sitesinden alıntıdır.
 

Yazarın Son Yazıları

Bir sosyal demokratın anıları

Halkçı Parti’nin genç milletvekilleri koşulların izin verdiği ölçüleri aşarak 12 Eylül ve sonrasındaki işkence iddialarını Meclis gündemine taşıyordu.

Devamını Oku
14.12.2025
Hello Papa, sen misin yeni baba?

Boğaz kıyılarındaki küçük Byzantion yerleşkesini Nova Roma’ya (Yeni Roma, bugünkü İstanbul) dönüştürecek yıkım-yapım çalışmaları 324 yılında başladı.

Devamını Oku
07.12.2025
Türkiye’nin ilk kitap müzesi: FKE

Fethiye, yurttaşların ormanları yanmasın diye nöbet tuttuğu ve olağanüstü güzellikte kıyı şeridine çöken muktedirlere, muktedir torpillilerine karşı kazanamayacaklarını bile bile mücadeleye girmekten korkmayan çevreciler ile yurtsever Yörüklerin diyarıdır.

Devamını Oku
30.11.2025
Karar ve tavır

Türkiye artık ulusal bir toplum değil.

Devamını Oku
23.11.2025
Onlar SAFE, bizler saf..

Hayhuy arasında kaynadı gitti...

Devamını Oku
16.11.2025
Yangın önlemek mi, keriz silkelemek mi?

Turizm, Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından biri.

Devamını Oku
09.11.2025
Panik atak mı, panik aşk mı?

Kırk yaş, rastgele bir yaş değildir.

Devamını Oku
02.11.2025
İster zart, ister zurt, illaki zort

Dünyada pek çok devlet ve yönetim biçimi vardır.

Devamını Oku
26.10.2025
Yılanların yalanı

Türkiye’nin yalanları, tarihi kadar uzun, kalın ve kuyrukludur.

Devamını Oku
19.10.2025
Hayaller Riviera, gerçekler Gazze

ABD’nin en hafif deyimle en tuhaf başkanı Trump’ın Gazze’ye ilişkin bir projesi var.

Devamını Oku
12.10.2025
Siter yalha züdü çekger dirmi?

Çocukken çok sevdiğim bir oyun vardı. Belki siz de oynamışsınızdır...

Devamını Oku
05.10.2025
Al saat ver saat

Makronezya müstebiti Valdemir Potin’in ricası üzerine Mikronezya’yı barışçıl amaçlarla işgal eden 100 bin Çinli askeri doyurmak kolay değildi.

Devamını Oku
04.10.2025
Bir muhtarın çığlığı

11 Eylül 2025 tarihinde Kadıköy ilçesindeki Caferağa Mahallesi’nin kalbindeki tek mazbut (tahrip edilmemiş alan), Ali Oğlu Hüseyin Vakfı’na ait 12 dönümlük arsa için bir ihale düzenlendi.

Devamını Oku
28.09.2025
Hatırla sevgili, o makus tarifi

100 bin Çinlinin 100 bin nüfuslu Mikronezya adasını işgali, iştah ve sefayla sürüyordu.

Devamını Oku
27.09.2025
Eğriliğin ederi, doğruluğun bedeli

Dünyanın tüm kedileri aynı dili konuşur, aynı tınılarda hırlar ve miyavlarlar.

Devamını Oku
21.09.2025
Kayyum devşirme

12 Haziran 2011 genel seçimleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olarak girdiği ikinci, oy kullanabildiği ilk seçimdi.

Devamını Oku
14.09.2025
Sal gideyim, salla geleyim

Yalnız ve güzel ada Mikronezya’nın uyuşuk ahalisi, her şeye alıştığı gibi savaşsız gerçekleşen Çin işgaline de alışmış, minnak adayı nüfusu kadar işgalciyle paylaşmayı da kabullenmişti.

Devamını Oku
13.09.2025
Hayaller dolgun fon, gerçekler yırtık don

Güzel bir Kafkas atasözüdür: “Yükseklerde ne eserse alçaklarda onu toplarsın.”

Devamını Oku
07.09.2025
Belirsizliğe doğru

Joseph Ignace Guillotin, 1738 ile 1814 yılları arasında yaşamış bir doktor; Paris Tıp Enstitüsü’nde anatomi dersleri veren bir hocaydı.

Devamını Oku
31.08.2025
Yarım insan hakları

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir.

Devamını Oku
24.08.2025
我们身后还有十五亿

Çin’in Mikronezya’yı sessizce işgali Makronezya müstebiti Valdemir Potin hariç, Ezya arşipelindeki tüm istibdatları heyecana gark etmiş ve hatta okyanus ötesi kıtaları da zıplatmıştı.

Devamını Oku
23.08.2025
Bir vasiyetin ağırlığı

“Toplum olarak fikirdüşünce gelişmesi ve vicdan bilinçlenmesi gibi nimetlerden yoksun kalmışlığımızın iki sorumlusu vardır...

Devamını Oku
17.08.2025
Çin işi, asker dişi

Mikronezya ile Yutania’nın şöyle ağız tadıyla bir türlü kapışamayan ordularının sahillerde pineklediği bir sabah; olan oldu.

Devamını Oku
16.08.2025
İsyan hakkı

İnsanlar niçin anneye, babaya, düzene isyan ederler?

Devamını Oku
10.08.2025
Yanık toprak taktiği

Türkiye, artık ağır yaralı bir ülke.

Devamını Oku
03.08.2025
Satamam derdimi kimseye

Mikronezya’nın Yutania ile nihai kapışması beklenirken Ulu Çoban Muktedir Makropiç’in de askeri ve sivil ahalinin moralini elbette yüksek tutması gerekiyordu.

Devamını Oku
02.08.2025
Patria Nostra’dan Madara Mostra’ya

Hani karşınızda biri limon yer, sizin damağınız kamaşır.

Devamını Oku
27.07.2025
Emekli açlık, emeksiz tokluk

Köyde doğdum. Lise bitene kadar kara lastik ayakkabı giydim. Devlet yurdunda tıkış tıkış vaziyette üniversiteyi bitirebildim...

Devamını Oku
20.07.2025
Son dilek, yok çörek

Mikronezya ve Yutania’nın yaz sıcağında çöle dönüşen kumsallarında düşman beklerken sivrisinek avlayan, sevdiklerinden aylardır uzak kalan askerler, depresyona giriyorlardı.

Devamını Oku
19.07.2025
Yüreğimiz sızlar, ciğerimiz yanarken...

Canlılar arasında bir canlı türü olan insanın, ait olduğu memeliler sınıfındaki diğerlerinden tek üstünlüğü, beyinsel yeteneğidir.

Devamını Oku
13.07.2025
Dar sahada kısa paslaşma

Mikron ordusu kıyıda düşman beklerken, Betonit Saray’da işler çığrından çıkmıştı. Olası savaş masrafları boyuna yoksul halkın sırtına bindiriliyor; savaş korkusu ise Kel Tepe’deki ayrıcalıklı nüfusun cima furyasını kamçılıyordu. Sarayın CİA danışmanı Frozen Goldstein, donuk zekâsına karşın epeyce ateşli bir çapkındı. Güzeller güzeli karısı Frambuaz ise başlangıçta dini bütün bir Yolcu ve erdemli bir kadındı. Ama kocasının ihanetlerini öğrenince yoldan çıkmış; “göze göz dişe diş” deyip o da cima havuzuna atlamıştı.

Devamını Oku
07.07.2025
Diyanet’in yol harcı, teğmenlerin ihracı

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma etkinlikleri için son hazırlıklar yapılıyordu.

Devamını Oku
06.07.2025
Saçma sapan bir savaş mıydı?

Saçma sapan bir savaş mıydı? İ srail’in suikast saldırıları, İran’ın Demir Kubbe’yi delen füzeleri, ABD’nin İran’ı bombardımanı, yıkılan binalar, insan kayıpları ve pek de anlam verilemeyen bir savaş daha tavsadıktan sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dünyaya açıkladı: “Biz bu saldırılara aylardır hazırlanıyoruz…”

Devamını Oku
29.06.2025
Suratın tatlısı, limonun ekşisi

Mikronezya adasının Yutania’ya bakan kıyı şeridinde, askeri karargâh dışında bir sivil yaşam belirtisi de vardı...

Devamını Oku
28.06.2025
Sarı Paşa ve Türk Mucizesi

Vakit dardı. Kütahya mücadelesi sonrası, Yunan ordusu var gücüyle saldırıya geçecekti.

Devamını Oku
22.06.2025
Felekten bir gece, adını hece hece

Bolluk ve mutluluk istibdatı Yutania adasında, herkes seferberlik öncesi günleri özlüyordu.

Devamını Oku
21.06.2025
Organize işler

Antik Yunan tarihinin “Sokrates öncesi” diye anılan ilk filozofları, sayıları 23’e ulaşan bir düşünür topluluğuydu.

Devamını Oku
15.06.2025
Doğal cennetten parasal cinnete: Türkiye

Jeolojik olarak yaklaşık 300 milyon yıl önce oluşan ve şairin dediği gibi Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu, birçok ilkleri barındıran bir coğrafya olmasının yanı sıra çok çeşitli bitki ve hayvana da ev sahipliği yapar.

Devamını Oku
08.06.2025
Yalan patolojik, savaş psikolojik (2)

Dünyada halen “iftira yoluyla algı operatörlüğü” yapan pek çok hükümet ve istihbarat kurumu, Edgar Hoover’ın yasadışı COINTELPRO yöntemlerini izliyor.

Devamını Oku
01.06.2025
Yalan patalojik, savaş psikolojik

İster muktedir olsun ister muhalif, tüm politikacıların yalan söylemesine dünya halkları da alışıktır, biz de epeyce idmanlıyız.

Devamını Oku
25.05.2025