Önce G.Saray-G.Antep maçında Abdullah Yılmaz’ın, sonra F.Bahçe-Karabük mücadelesinde Aytekin Durmaz’ın yönetimleri nedeniyle tüm oklar hakemlere çevrildi. Bazı kulüplerin amacını aşan söylemlerine şahit olduk. Yılmaz ve Durmaz hakemlik adına çok önemli hatalar yaptıkları maçlar yönetti. Ancak bazı kulüplerimiz bu kötü yönetimler sonrasında hakemleri eleştirmekten çok, hakem toplumunu yaralayıcı söylemleri tercih etti. G.Saray yöneticisi Ali Dürüst; hakemlerin, başkanlarından aldıkları talimatları yerine getirdiğini belirtip Abdullah Yılmaz’ın bilerek hata yaptığını söyledi. TFF’nin Disiplin Kurulu, inanılmaz bir kararla bu sözleri için Dürüst’e ceza vermeyip önümüzdeki dönemde çıkabilecek tartışmaların fitilini ateşledi.

F.Bahçe-Karabük maçında hakem Aytekin Durmaz’ın Alex’e hatalı bir yorumla kırmızı kart gösterip mücadelenin kontrolünü kaybetmesi sonucu Sarı - Lacivertli kulüp yaptığı açıklamayla hakem camiasını topa tuttu. F.Bahçe’nin basın bildirisinde “Son yıllarda Türk futbolunun kaydettiği gelişmeler herkesçe malum, buna karşın hem ulusal hem de uluslararası alanda son yıllarda daha başarılı sonuçlar elde ediyor olmamıza karşın hakemlerimizin bu gelişmenin bir parçası olamadığını üzülerek görüyoruz” ifadesi yer alıyordu. Futbolumuzun ulusal anlamda şike belası dışında herhangi bir başarısının olmadığı çok açık bir gerçek olarak gözükürken bu bildiriyi kaleme alanlara soruyorum, gerek kulüplerimizin gerekse de ulusal takımın 2008’den bu yana uluslararası arenada hangi başarısından bahsedebilirler?

Buna karşın Cüneyt Çakır’ın yönettiği son 2 maç Şampiyonlar Ligi’nde Real Madrid-Lyon, Euro 2012 Elemeleri’nde ise Hollanda-İsveç... Fırat Aydınus, Bülent Yıldırım, Halis Özkahya ve Hüseyin Göçek de UEFA Avrupa Ligi’nde başarılı maçlar yönetiyor. Aslına bakarsanız hiçbir takım yetkilisinin hakemleri düşündüğü yok! Hakemleri acımasızca eleştirmenin ardındaki gerçek neden başka. Takım yöneticileri bu eleştirileri bilerek yapıyorlar ki bir sonraki maçları için o müsabakayı yönetecek ismi ve o mücadeleye hakem atayacak MHK’yi baskı altında bırakabilsinler. Hakem eleştirileri tabii ki yapılacak ancak hiçbir kulüp yetkilisi sınırları aşmamalı. Eleştiri yaparken de lütfen biraz hoşgörü!