Şike tartışmaları ile ilgili olarak UEFA’nın zorlamasıyla da olsa en radikal sportif yaptırım F.Bahçe’ye uygulandı. Sarı - Lacivertliler TFF’nin kararı ile Şampiyonlar Ligi’ne katılmaktan men edildi. UEFA’nın isteği üzerine alınan böyle bir kararın verileceğini ve F.Bahçe’nin devler liginden ihraç edileceğini geçen hafta CEM TV’de yayınlanan ‘Açık tribün’ programında da dile getirmiştim. UEFA Başmüfettişi Pierre Cornu’nun ülkemize gelmesi böyle bir tehlikeli kararın alınabileceğinin habercisiydi. UEFA daha önce de Yunanistan’daki şike olayları nedeniyle Cornu’yu bu ülkeye göndermiş ve iki Yunan takımı Avrupa Ligi’nden ihraç edilmişti. Burada önemli olan nokta, UEFA’nın F.Bahçe hakkındaki kanaatinin ve ayrıca UEFA Başmüfettişine savcılıkça verilen bilgilerin Sarı - Lacivertliler adına hiç de iç açıcı olmadığı gerçeğidir.

UEFA’nın son kanaati ile ortaya koyduğu açık tehdit sonrasında toplanan TFF yönetimi F.Bahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nden çıkartılması yönünde radikal bir karara imza atmıştır. Bu kararın sonucu sadece Sarı - Lacivertlilerin devler ligine katılmasının iptali ile sınırlı olmayacaktır. Şampiyonlar Ligi’ne Trabzonspor’un katılması ve bu duruma TFF’nin izin vermesi Karadeniz temsilcisinin federasyon nezdinde aklanması anlamına gelmektedir. Ayrıca şike olayları nedeniyle bugüne kadar hiçbir takım hakkında kesin karar vermeyen ve soruşturmanın gizliliğinin kalkmasını bekleyen TFF’nin bu uygulaması aynı zamanda Sarı - Lacivertli takım hakkında federasyon yönetiminin kafasında negatif bir fikrin oluştuğunun da açık bir göstergesidir.

Bu karardan sonra, soruşturmanın gizliliğinin kalkmasının ardından da TFF yönetiminin F.Bahçe’yi bir alt lige düşürmekten başka bir seçeneği de kalmamıştır. Şike olayları nedeniyle, Şampiyonlar Ligi’ne göndermekten men ettiği bir takımı, Süper Lig’den düşüremeyen TFF’ye ilk önce hesap soracak ise F.Bahçe olacaktır. Peki, federasyon baskıya rağmen UEFA’ya direnerek F.Bahçe ile ilgili bu kararı almayabilir miydi? Soruşturma tamamlanmadığından “F.Bahçe bizim için masumdur, sen bu işe karışma ey UEFA” diyebilir miydi? Eğer ki elde bulunan kayıtlar ve evraklar Sarı - Lacivertlilerin yüzde 100 suçsuzluğunu gösterseydi; TFF yönetimi o zaman bu direnci sergileyebilirdi. Demek ki federasyonun elindeki deliller de F.Bahçe aleyhinde olarak gözüküyor. Sonuç olarak milli takımlar da dahil olmak üzere UEFA’nın uluslararası maçlardan ihraç etme tehdidi restine karşılık veremeyen TFF yönetimi, tüm ülke futbolunu da düşünerek böyle bir karara imza atmak zorunda kaldı.