Her şey 3 Temmuz sabahı şike soruşturmasıyla başladı ve 5 ayın sonunda olay Türkiye Futbol Federasyonu yönetimiyle F.Bahçe arasındaki büyük bir kavgaya dönüştü. Geçen salı F.Bahçe Asbaşkanı Ali Koç’un, TFF Başkanvekili Lutfi Arıboğan ile Hukuk Kurulu Başkanı Prof. Dr. İlhan Helvacı’yı direkt olarak Sarı-Lacivertlileri UEFA’ya ‘jurnallemekle’ suçlamasının, ardından da federasyon yönetiminin F.Bahçe’yi doğruları söylememekle itham etmesi üzerine ortalık iyice karıştı. F.Bahçe Kulübü haklı olarak, geçen sezon Süper Ligi şampiyon bitirmelerine rağmen TFF’nin UEFA’ya gönderdiği yazı nedeniyle Şampiyonlar Ligi’nden ihraç edilmesinin sorumlularını arıyor. Yine haklı olarak Şampiyonlar Ligi’ne katılamaması nedeniyle uğramış olduğu maddi kayıpların TFF ve UEFA tarafından tazmin edilmesini istiyor. Bu nedenle de TFF ve UEFA yönetimlerine karşı Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) tazminat davası açmış bulunuyor.

İşte gürültünün kopma nedeni de F.Bahçe tarafından CAS’a açılan dava nedeniyle UEFA Disiplin Müfettişi Pierre Cornu’nun verdiği savunmada Lutfi Arıboğan ve İlhan Helvacı hakkında yer alan ifadeler. Cornu, CAS’a gönderdiği savunmada açıkça F.Bahçe’nin şike yaptığı konusunda ciddi delillerin olduğunu ve bu bilgileri TFF yetkilileri Arıboğan ve Helvacı’dan aldığını söylüyor. Cornu’nun CAS’a verdiği savunmadaki bu ifadeleri gördükten sonra F.Bahçe Kulübü yetkililerinin yerinde siz olsanız ne yaparsınız, o basın toplantısını yapmaz mısınız?

F.Bahçe’nin suçlamalarına karşı TFF yönetiminin basın toplantısında Başkan Mehmet Ali Aydınlar’ın yaptığı açıklamalar da sorulara verdiği cevaplar da tatmin edici değildi. TFF Başkanı, kurumsal yapıya sahip özerk bir kuruluşun başı olarak bazı konuları açıkça anlatmak yerine “Benim bulunduğum yerde hiçbir kulübe ve kişiye yanlış yapılmaz” diyerek mahallede racon kesen bıçkın delikanlı ağzı ile konuşmayı seçti ve kendi yönetiminde bulunan arkadaşlarını da pek ciddiye almadığını göstermiş oldu. Oysa şu anda TFF yetkililerinin yapması gereken tek şey F.Bahçe ile ağız dalaşı yapmak yerine haklı olduklarına inanıyorlarsa hemen UEFA yetkilisi Cornu’yu mahkemeye vermeleridir. Ağustos ayında UEFA’ya resmi bir yazı yazarak F.Bahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılmasına engel olan TFF yönetiminin başı Sarı-Lacivertlilerle hukuki anlamda zaten ciddi şekilde derttedir. F.Bahçe açtğı tazminat davasını kazandığı takdirde de bu parayı UEFA’dan değil TFF’den alır. Çünkü bu konuda UEFA’nın elinde TFF’den gelen resmi belge bulunduğundan UEFA’nın F.Bahçe’ye karşı mali bir sorumluluğu olamaz. Süreci kötü yönetmesi nedeniyle, daha iddianame açıklanmadan çok zor günler geçiren TFF’yi iddianamenin açıklanmasıyla çok daha zor günler beklemektedir.