Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Eşit Statü
\n\n\n
DIŞ ilişkilerimizde ve dış politikamızda ara sıra öyle pırıltılı aydınlanış ve aydınlatışlar ortaya çıkıyor ki, insan ister istemez sevinip geleceğe daha güvenle bakmaya başlıyor. Son örnek, Kıbrıs görüşmeleri dolayısıyla sözü edilen “eşit statülü iki devlet temelinde çözüm” formülü oldu. Diplomasi bürokrasisinde kim bulup geliştirip Sayın Başbakan’ın söylemine sokmayı başardıysa eli dert görmesin.
\nO süreçte, varılmak istenen eşitliği anlatmak için tarafların niteliğini belirleyen terimin aynı olmasına özen gösterildi hep. Örneğin “Kıbrıs Türk tarafı ile Kıbrıs Rum tarafı” ya da “Kıbrıs Türk toplumu ile Kıbrıs Rum toplumu” gibi deyimler kullanıldı.
\nTemel neden, tarafların kendilerine verdikleri “devlet” statüsünün karşılıklı olarak kabul edilmemiş olmasıydı: Güney’in “Kıbrıs Cumhuriyeti” unvanını Kuzey’in KKTC’si tanımadığı gibi, iki taraf yine karşılıklı olarak bu sıfatları, kendi anlayışlarına göre “sahte, gayrimeşru, gasp edilmiş” saydılar. Öte yandan, “taraf” ve “toplum” gibi kavramlar da gerçeği ifade etmekten uzaktı; çünkü uluslararası arenada Güney, Türkiye ve KKTC dışında bütün dünyanın tanıdığı bir devletti, Kuzey’i ise Türkiye ve KKTC dışında hiçbir devlet “devlet” saymıyordu. Aslında, çözümsüzlüğün temel nedeni bu statü farkıydı.
\nGerçek şu ki, eşitsizliği örtmek ya da telafi etmek için bulunan “eşit taraflarca ya da kurucu devletlerce oluşmuş çözüm” gibi laflar kuruluştaki sakatlığı gidermeye yetmemiştir. Sözcükler bir hukuk terimi olan “statü” kavramının yerini tutmadı. Adadaki iki devletin birbirini devlet olarak tanıması gerekiyor. Adada çözüm isteyen bütün devletlerin ve devletler-üstü kuruluşların da her şeyden önce yapmaları gereken, KKTC’yi devlet olarak tanıyıp Güney’deki devleti de aynı yola getirmektir. Bu yapılmadıkça, çözüm istemek, çözüme inanıldığını ilan etmek ikiyüzlülükten başka bir şey değildir.
\nEşit statülü bir çözüm formülü, ister müzakere sürecinin temeli ister varılacak çözümün niteliği olarak ileri sürülsün, sorunun özünü oluşturduğu için son derece önemli ve kritik bir kavram. Ankara diplomasisi, boş hedefler peşinde oyalanmak yerine bu noktada yoğunlaşmaya önem verse daha gerçekçi ve etkileyici olmaz mı?
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği