Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hıyanetin Sonu
\n\n\n
GERÇEĞİ görmek ve gereğini yapmak için daha ne bekleniyor?
\nGerçek, Türkiye Cumhuriyeti topraklarının bir köşesinde başka bir devletin ilan edilmiş olmasıdır. Dünyaca tanınmış egemen bir ulusal devletten koparak “demokratik özerklik” etiketiyle kendi bağımsızlık statüsünü belirleyen bir başka devlet.
\nO devletin sınırları, şimdilik resmen ilan edilmemiş olmakla birlikte isyancıların zihninde vardır ve az çok bellidir. Organları ise, devlet başkanı, yasama meclisi, hükümeti, silahlı kuvvetleri, propaganda bakanlığı olarak fiilen vardır ve görev görmeye, kararlar almaya çoktan başlamıştır.
\nHatta, renkleri bilinen, her fırsatta dalgalandırılan bir bayrağı, devletin başkanıymış gibi adı hep anılan bir kurucu “ata”sı bile var. Sıra, vatandaşlık kimlik kartlarıyla pasaportların dağıtılmasına, bunların isteneceği hudut kapılarının ilan edilmesine ve zaten sinsice sürdürülmekte olan dış ilişkilerin açıkça kurulmasına gelmiştir.
\nKendine “halk” diyen her topluluğun, uluslararası hukukta belli belirsiz kabul gören “selfdetermination” ilkesine dayanıp bağımsızlığını ilan ederek “ulus-devlet” kurma hakkı var sayılır. Türkiye’nin bir bölgesindeki halk adına karar verme iddiası taşıyanların şimdi gerçekleştirmek istedikleri tam bu haktır.
\nAma, yine uluslararası hukukta çok daha kesin kabul gören bir başka hak var: Her devletin kendi siyasal kimliğini ve toprak bütünlüğünü koruma hakkı. Üstelik yalnız ulusal ve uluslararası hukuku değil, etkili gücünü de kullanarak.
\nTürkiye Cumhuriyeti’nin şimdi yapması gereken işte tam budur.
\nDolayısıyla, iktidar ve ana muhalefet partilerinin tutarlı bir politika belirlemek yerine her tarafa çekilebilir sözler söylemekten vazgeçmesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın bu başkaldırışa karar veren kuruluşlara öncülük eden siyasal partinin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’nde dava açması, o yüksek mahkemenin ülkedeki anayasa hukukunu doğru uygulaması, TBMM’nin böyle durumlarda başvurulması gereken olağanüstü yönetim hallerinden birini ilan ederek güvenlik kuvvetlerinin ve silahlı kuvvetlerin önünü açması artık kaçınılmazlaşmış demektir.
\nEğer devlet devletse. Değilse, o başka, tabii.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi