Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hukukla Oynamanın Sonu
HERHALDE hukuk ve özellikle anayasa hukuku, iktidarların hesaplarıyla kişilerin heveslerine göre sorumsuzca oynamak için düşünülmemiştir. Tam tersine, oynamaların topluma zarar vermesini önlemek için konur hukuk kuralları.
\nGelgelelim, hukuk devleti olduğu söylenen Türkiye Cumhuriyeti’nde Sayın Sezer’in görev süresinin sona erişinden beri kurallarla öyle bir oynandı ki, arapsaçına dönen devlet yapısında hangi kurallara göre neyin, nasıl ve ne zaman yapılacağı hâlâ tartışılıp duruyor.
\nZaten bu yüzden o görev bile tam zamanında sona erememiş ve cumhurbaşkanı bir süre daha işbaşında kalmaya mecbur olmuştu.
\nO geçiş döneminde ve hemen sonrasında yaz-boz tahtasına nelerin niçin ve nasıl yazılıp bozulduğunu anlatmaya sayfalar yetmez.
\nKonunun temelinde, AKP iktidarının rejim değiştirme ve devleti değişik bir temele ve farklı bir yönetim sistemine oturtma telaşı yatar.
\nBüyük yanlış, biraz daha öncesinden, Evren döneminden beri devlet başkanını parlamenter sistemin felsefesinden uzaklaştırıp yasama organından ve organın denetiminden daha güçlü bir duruma getirme hevesiyle başlar. Bunda Fransa’daki General de Gaulle döneminin ve ABD ile sarmaş dolaş olmanın etkisi açıktır. Ama bundan daha da önemli olarak sözde devlet adamı olanlarımızın devlet yapısının araba modeli değiştirir gibi değiştirilebileceği, hatta her mekanizmaya herhangi bir parçanın rastgele eklenebileceği konusundaki saflıkları rol oynamıştır. Devlet başkanını doğrudan doğruya halka seçtirmek elbet çok “şık ve ileri” bir adım gibi gelir büyük halk yığınlarına.
\nHele altı buçuk yüzyıllık padişahlık döneminden geçmiş ülkede...
\nAma durup düşünmek gerekir: Kurtardığı ülkedeki halkın, onu padişahlık tahtına oturtmaya hazır olduğu bir dönemin Mustafa Kemal’i bile, bırakın Amerikan modeli bir başkanlığı, cumhurbaşkanını halka seçtirmeyi kendisinden sonraki cumhuriyet için neden riskli görmüş ve Meclis hükümetiyle başlayıp sonrası için Meclis ağırlıklı bir parlamentarist sistemin yolunu açmıştır?
\nDaha da önemli dersin ilk sorusu: Atlantik ötelerinde Türkiye’yi de aşıp bütün Müsümanlığın başına bir halife taslağı getirmenin hesapları yapılırken; 1870’lerden beri parlamentolu bir demokrasi kurmaya çabalayan bir halkın kafasını daha fazla karıştırmanın anlamı var mı?
\nGaliba önümüzdeki yılların AKP açısından en çetin sorunu, Türkiye’yi ne idüğü belirsiz bir cemaatçiliğin olası karanlığından esirgeyip, cumhuriyetçiliği doğru dürüst ve saydam bir iktidar-muhalefet mekanizmasının kurallarına oturtmak olacak.
\nSayın Erdoğan bunun farkındadır herhalde.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev