Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Halkı birbirine düşür... Tepeden yönet!

20 Şubat 2022 Pazar

Böl ve yönet”, siyaset biliminin ezeli “ilkelerinden” biridir. Latince söylemiyle “divide et impera”, en çok 19. yüzyıl sömürgeciliğinde İngilizlerin uyguladığı bir yöntem olmuştur. Hedef toprakları hep parçalı ve zayıf tutmuşlar, böylece kolay yönetmişlerdir. 

İngilizler bu yöntemi sadece sömürge olarak yönetirken değil, sömürgecilik sonrası o topraklardan ayrılırken de kullanmıştır. Hindistan’dan Afrika’ya kadar sömürgelerini terk ederken arkada sorun ekmişler, o sorunlar insanları parçalı halde tutmanın önemli kaynağı olmuştur.

Bunu bir devletin ötekine uygulaması tarihten bugüne bilinen bir yöntem ama bir ülkeyi yöneten kişinin halkına uygulaması çok alışılmış bir yöntem değildir. 

Ülkenin yöneticisi halkının bölünmesi, karşı karşıya gelmesi bir yana birlik bütünlük halinde olmasını ister. Bu aynı zamanda onun sorumluluğudur.

***

Ya sen ne yapıyorsun?

Halkını, mesleklerine, çalışma sahalarına, işlevlerine göre karşı karşıya getiriyorsun. Ülkenin içinde düşmanlar üretiyorsun. Herkesi birbirine düşürüp tepeden hükmetmeye girişiyorsun.

Yakışıyor mu?

Elektriğe bir kalemde yüzde 122’ye kadar zam yapmışsın. Akaryakıta yılda 80 kez, toplamda yüzde 150’ye yakın zam yapmışsın. Sonra KDV’yi yüzde 8’den 1’ indirip halka sesleniyorsun:

“Şimdi onlar fiyat indirecek. Bu prangaları kıracağız... İndirmezlerse pişman edeceğiz...”

Yüzde 7 elbet bir indirim ama senin bunca bindirimin karşısında ne ki. Sen bunu alıp halkın öfkesini esnafa yönlendirmesi için kullanıyorsun. 

Yarın o esnafı bulamazsan ne yapacaksın?

Gübreye iki yılda 10 kat zam yapmışsın. 1800 liradan 17 bin liraya çıkarmışsın. Bir ton gübreyle kimi yerlerde üç dönüm tarla alınır olmuş. Sonra sebze meyve fiyatlarının yüksekliğini stokçuya bağlayıp tedarik zincirinin halkalarını birbirine düşürüyorsun.

Bu zincir kırılırsa ne yapacaksın?

Yasadışı iş yapan varsa gereğini yap ama beceriksizliğinin faturasını birbirine bağlı çalışan kesimlerin arasına kesmen yakışıyor mu?

Doktorları yıllarca sağlık hizmetinin motoru değil, hizmetçisi gibi seçmenin önüne atıp “İstediğinizi yapın” dedin. Şimdi bir meslek ülke dışına gidiyor. Çığlık atıyorlar, duyduğun yok. 

Meslekleri kendi içinde birbirine düşürdün. İşte barolar. Adaletin üç önemli ayağından birini kendi içinde kutuplaştırmaya çalıştın. Bereket, büyük bir kesimi sağduyulu çıktı. Güdük bir iki deneme dışında senin baroların oluşamadı. 

Adaletin unsurlarını birbirine düşürmek yakışıyor mu?

Liste uzun... Gazeteciliğin içini boşalttın. Ahlatlıbel masası üzerine elbette yorumlar yapılır ama “haber” diye manşete konanlara bakınca, “Bu kadarına pes” dedirtiyor. Sanatçıların üzerine trollerini salıp evlerinin önünde eylem yaptırdın. Akademisyenlerin üzerine gitmek için kendi “akademisyen” kadronu kurup saldın.

***

Efsanedir... İki kadın da bir bebeğin annesi olduğu iddia eder. Hâkim işin içinden çıkamaz. Sonunda şu kararı alır:

- Bebeği ikiye bölün, iki kadın arasında paylaştırın...

Kadınlardan biri kayıtsız izler. Öteki atılır:

- Durun hâkim bey, yapmayın. Bu kadına verin, yeter ki bebeğim yaşasın.

Hâkim, gerçek annenin o olduğuna karar verir...

Toplum, yıllardır bu duyguyla, aman ülkemizde ayrılık olmasın kaygısıyla iktidara sabrediyor. Değişimin sadece sandıkta ve sorunsuz olmasını istiyor.

Elbette inanıyor ki bugünler de geççek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Asgari ortalama ücret! 12 Aralık 2024
Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024
BOP’ta yeni süreç! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları