Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hapiste YardımBekleyen İnsanlar
Elbet özgürlükte de öyledir ama, hapishanede alınan her mektup bir tohumdur. Açıp okumaya başladığınız
\n\n\nan içinizdeki tarlada yeşermeye başlar. Hele bazı mektuplar yediveren tohumu gibidir; başlangıcında esen rüzgârla birlikte sonuna doğru hiç öngörmediğiniz meyvelere durur. Kimi bölümleri yeniden okuduğunuzda tohum çoktan değişmiştir.
\nAldığım mektup yelpazesi içinde önemli bir yeri öteki hapishanelerden mahpustaşlarınki tutuyor.
\nÇoğu “halden anlarsın” diye başlıyor.
\nSuçu sabit görülüp hüküm giyse de, hangi suçtan yatarsa yatsın, hapishanedeki herkes önce insandır. Elbette öyle, bu zaten genel doğrudur, demeyin. Zira medyaya yansıyan pek çok haber, kamuoyundaki tartışmalar öyle söylemiyor.
\nMahpustaş mektuplarının ana konusu maddi sıkıntı. Bunun dışında hapse giriş öyküsünü paylaşanların sayısı da az değil. Kütahya Cezaevi’nden Hakan, Eskişehir Cezaevi’nden Muammer öyküsünü unutamadıklarım arasında.
\n***
\nBir insan hapse girdiğinde ailesi ve tüm sevenleri de bundan payını alıyor. Aldığım mektuplar gösteriyor ki hapisteki insanın işi, moralinden önce bozuluyor. Maddi sıkıntı beraberinde her şeyi tetikliyor.
\nNiğde Cezaevi’nden Bafra’ya, Şanlıurfa Cezaevi’nden Silivri’deki öteki cezaevleri zincirine kadar öylesine parasızlık anlatımları var ki...
\nBir mahpus aylardır eşine, çocuklarına telefon edememenin, onların sesini duyamamanın acısını anlatıyordu.
\nHaftada bir kez 10 dakika telefonla görüşme hakkı var. Bir telefon kartı 4 lira. Cep telefonunu ararsanız bir kartı bir kez, sabit telefonu ararsanız 3 kez kullanabiliyorsunuz; 3. kullanımda geriye 60 kuruşluk pay kalıyor. Yaklaşık 4-5 dakikalık konuşma karşılığı. Kimi mahpuslar birkaç ayda bir o yarım konuşmalık kartı fakir mahpusa verirse, çocuklarının sesini duyabiliyormuş. “Babacığım sesini duysam bana yetiyor” diyor.
\nBöylesi mektupların ardından şu düşüncemi kamuoyu ile paylaşmak istedim; acaba toplum hapistekilere, yardım edilebilecek kişiler gözüyle bakamaz mı?
\nHapisteki kişilerin başka bir genel sorunu da başka hapishaneye sevk. Kimi mahpuslar cezaları kesinleştikten sonra başka bir hapishaneye sevk istiyor. Eğer bu yönetimin tasarrufu değil de, mahpusun isteğiyse sevk bedeli kendisinden isteniyor. Salt bu bedeli ödeyemediği için hapisliğin üstüne bir de gurbetlik çeken pek çok kişi var.
\nMaddi durumu çok kötü olanlar değişik şekillerde belirlenebilir. Örneğin büyük hapishanelerin olduğu illerde, kentte yaşayan farklı meslek gruplarından insanların oluşturduğu, Adalet Bakanlığı’nın da tanıdığı “izleme komisyonları” bulunuyor. Bu komisyonlar belli sürelerle hapishaneleri geziyor.
\n***
\nTelevizyonlarda sık gösterildiği için pek çok kişinin izlediğini sandığım bir film var. Denzel Washington’ın başrolünü oynadığı 16. Raund filmi.
\nCinayetten hapse giren boksör yıllarca içerde kalıyor. Bir liseli gencin onunla ilgilenmesiyle yaşam seyri tümüyle değişiyor. Kelebek etkisiyle dava da farklı bir boyut kazanıyor.
\nHapisteki insanlar bir süre sonra toplumun içine karışacaklar. Ya da şu anda özgür dolaşan bir kişi, hiç beklemediği bir anda kendini içerde bulabilir.
\nCezanın amaçlarından biri de o kişiyi yeniden topluma kazandırmaksa, bu nasıl olacak?
\nTümüyle hayata küsmesini sağlayarak mı?
\nKendi kurduğu dünya içinde günlerini intikam duygusuyla geçirmesiyle mi?
\nEkonomik durumunu daha da bozarak mı?
\nBedenen toplumdan uzaklaşmasının ardından ruhen de uzaklaştırarak mı?
\nÖnümüz bayram... Hapiste bayramlar, gelmesi değil, bir an önce geçmesi dilenen günlerdendir.
\nBayram ve öncesi, insanların yardım duygularının biraz daha öne çıktığı dönemlerdir. Hapisteki insanlara yapacağınız yardımla sadece onların kalbini kazanmış olmayacaksınız, belki onların topluma kazandırılmalarının da önünü açmış olacaksınız.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi