Mustafa Pamukoğlu
Mustafa Pamukoğlu pamukm@superonline.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

İspanya’ya Hayat Veren Barselona

22 Ekim 2013 Salı
Geçen hafta İspanya gezimiz ile
ilgili genel izlenimlerimizi paylaşmıştık.
Bugün ise iki gün izlemeye çalıştığımız
Barselona ve Katalanlardan söz edeceğiz.
Barselona uyumuyor
Barselona’da onlarca dil konuşan
binlerce turiste rastlamanız mümkün.
Çok canlı bir şehir. Bir tarafta “kadına
şiddete hayır” eylemi yapılıyor.
Ertesi gün tam bağımsızlık eylemleri
gerçekleştiriliyor.Tüm barlar, lokantalar,
kafeteryalar tamamen dolu. Yiyen, içen
ve eğlenen milyonlarca.
Gençler özgür; kafalarına göre
hareket ediyor. Bir köşede kimseyi
umursamadan öpüşenleri sıkça görmeniz mümkün.
Giyim kuşam oldukça rahat. Kimse
kimseye karışmıyor. Kimse kimse ile
ilgilenmiyor. Onlara dikkatli bakanlar
yine bizler olduk ve şaşırdık. Buraları
Başbakanımız görse İspanya’ya fetih
düzenler mi diye de kaygılandık!
Barselona, tarihi ve zengin bir şehir
Antoni Gaudi’nin imzası olan Santa
Maria Del Mar Kilisesi’ne baktığınızda
dinler tarihinin görkemini görüyorsunuz.
Katalonya özerk bölgesinin en zengin
şehri. General Franco’nun yaptığı,
İspanya’nın en büyük limanı burada.
Turizm geliri bakımından en önde.
Binlerce yiyecek ve içecek noktası
var. Kaba bir hesap yaptık; bu eğlence
birimleri günde en az 100 milyon Avro
ciro yaparlar varsayımı ile yıllık buradan
30-40 milyar Avro tutarında bir işlem
hacmini tahmin ediyoruz. Türklerin de
buna katkısı azımsanmayacak derecede.
Üstelik öyle bir şehir ki “yan para dön
para” deyimine çok uyuyor.Tüketim
çılgını olmamak mümkün değil.
Barselona bir sanayi bölgesi
Sanayinin öncüsü tekstil sanayii
burada. Enerji üretimi, petrol ve
kimyasallar, taşıtlar ve gıda işleme
sektörleri de bu bölgede gelişmiş
durumda. Otomotiv sektörü ile bu bölge
Avrupa’da üçüncü, dünyada yedinci.
Katalanlar tam bağımsızlık istiyor
1714’te bağımsızlıklarını yitiren
Katalanlar, İspanya İç Savaşı (1936-
39) döneminde cumhuriyetçileri
desteklemişti. Franco galip gelince
Katalanların bağımsızlık hayalleri suya düşmüştü.
Ekonomik kriz, Katalanların tekrar tam
bağımsızlık taleplerini dillendirmesine yol
açtı. 11 Eylül’ü tam bağımsızlık günü ilan
etmişler. Bildiğiniz gibi 2012 yılı 11 Eylül
günü 1.5 milyon kişi büyük bir eylem yaptı.
Avrupa Birliği’ne üyelik noktasında
kaygı duymuyorlar. Hatırlayınız geçen
eylemlerde Katalanlar bunun için
Türkiye’yi örnek göstermişlerdi. “Türkiye
AB üyesi değil. Ne kaybediyor ki?” diye
savunma yapmışlardı.
İspanya ise bu bağımsızlık taleplerine
pek kulak asmıyor. En çok vergi veren
zengin bir bölgeyi kaybetmek istemiyor.
Katalanlar da Madrid’e ödedikleri
verginin yılda yaklaşık 20 milyar Avro’ya
yakın kısmının bölgeye dönmediğini
iddia ediyorlar. “Biz çalışıyoruz, diğer
bölgeler yiyor” diyorlar.
Katalanların milliyetçiliği ırksal değil
Bask ülkesinde de olduğu gibi
Katalonya’da ulusal kimlik, etnisiteye
değil, aidiyet duygusuna dayanıyor.
Örneğin bir kişinin annesi aslen
Endülüslü, babası Basklı. Ama
Katalonya’da doğmuş ise kendisi
Katalan. Buradaki mantık Katalonya’da
doğmak, büyümek, dilini konuşmak,
kültürünü benimsemiş olmaktır.
10 milyon nüfusu ile İspanya’nın beşte
biri. Yüzölçümü ise yüzde 6.3’ü.
Katalanların kökeni çok eskilere gidiyor
Katalanların İberler olduğu yaygın
görüş ve Berberilerle akraba. Diğer bir
görüş, Avrupa kültürünü yaratan ilk halk olduğu yolunda.
Bu görüşe göre İberler ile M.Ö.
1000’den günümüze İrlanda, Britanya ve
Fransa’da Keltler tarafından boyunduruk
altına alınan soylar arasında yakın bağlar vardı.
İspanya gelecekte çok
çalkantılara gebe
Derin bir ekonomik kriz varlığını devam
ettiriyor. Korkunç tüketim sanki bir
son hazırlıyor gibi. Siesta ile günün üç
saatinde çalışmıyorlar. En çok turizme güveniyorlar.
Katalanların tam bağımsızlık
taleplerinin artarak devam edeceği tartışmasız.
AB ve dünya için İspanya’nın geleceği
bizce çok önemli. Bizler için İspanya’yı
izlemek ve sıkça ziyaret yapmak şart. 17
özerk bölgesi ile Türkiye’nin radarında
olması gereken bir ülke…


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları