AB'de İşsiz Sayısı25.2 Milyonu Geçti...

03 Eylül 2012 Pazartesi
\n

\n

Kamu borç krizi ile baş edemeyen Avrupadan küçülme haberlerinin ardından yükselen işsizlik kara haberleri geldi ve temmuz sonu itibarıyla 27 üyeli Avrupa Birliği (AB 27) işsizlik oranı yüzde 10.4; işsiz sayısı 25 milyon 254 bin olarak açıklandı. Son 12 ayda ABde işsizler ordusuna 2 milyon kişi katılmış görünüyor.

\n

Avrupa İstatistik Ofisi Eurostateın, 31 Ağustosta yayımladığı işsizlik verileri endişe verici. Avro bölgesinde, ilk çeyrekte sıfır büyüme yaşanmıştı, ikinci çeyrekte de ekonominin yüzde 0.4 küçüldüğü açıklandı. Küçülmenin doğal uzantısı olarak işsiz sayısı da işsizlik oranları da artıyor.

\n

Kamu borç yükü, milli gelirinin yüzde 89una yaklaşan Avro alanında daralan ekonomilerde işsizlik de tırmanıyor. Küresel krizin hemen öncesinde, 2007de yüzde 7 dolayında olan AB 27 işsizlik oranı, izleyen yıllarda sürekli arttı ve 2012nin temmuz ayında yüzde 10.1i aştı. İşsizlikte tırmanış Avro alanının 17 ülkesinde daha hızlı ve 2012 Temmuzunda yüzde 11.3ü bulmuş durumda.

\n

Son 12 ayda ekonomide yaşanan daralma ile birlikte AB 27de işsizler ordusuna 2 milyon 104 bin kişinin eklendiği anlaşılıyor. Bu, bir yılda işsizlerin sayısının yüzde 9 artması demek. İşsizlikte tırmanış Avro alanından kaynaklanıyor. Genç, yani 25 yaş altı işsizlik oranı AB genelinde yüzde 23e yaklaşırken sayıları da 5.5 milyonu bulmuş durumda. Başka bir ifadeyle Avrupa işsizlerinin yüzde 22sine yakınını genç işsizler oluşturuyor.

\n

Bekleneceği gibi, en yüksek işsizlik Avro alanının sorunlu ülkelerinde. İlk sırada yüzde 25i de geçen işsizliği ile İspanya var. Yunanistanın işsizlik oranı yüzde 20 olarak tahmin ediliyor ama daha da yükseldiği aşikâr. Portekizinki ise yüzde 16ya yaklaşmış durumda. İrlanda ve Slovakya işsizliği yüzde 15 dolaylarında.

\n

\n

En düşük işsizlik oranına sahipler arasında Avronun patronu Almanya dikkat çekiyor. Almanya bir ara yüzde 9a yaklaşan işsizlik oranını, ihracata dönük büyümesi ile yüzde 5.5e kadar geri çekmiş durumda. Hollandanın da işsizlik oranı yüzde 5 dolaylarında.

\n

Avrupa Birliğinde, özellikle Avro alanında işsizliğin yıl sonuna kadar yüzde 12yi bulması çok muhtemel görünüyor. Artan işsizlik ve her an işsiz kalma korkusu AB yurttaşlarının tüketim ve seyahat harcamalarını kısmalarına yol açarken Türkiye gibi AB talebine ihtiyaç duyan ülkeler için bu talep kasılması ihracatın ve turizmin büzülmesi anlamına geliyor. Bu kasılmanın sancıları Türkiyeye de uzandı. Türkiye ihracatında ABnin payı yüzde 34ün altına düşerken Avrupadan gelen turistin yüzde 2ye yakın azaldığı görülüyor.Bu da Türkiyenin şimdilerde yüzde 9 görünen resmi işsizliğini çift haneye çıkarır.

\n

Milliyet’e Yakıştı mı?

\n

İrana 7 ayda 6.2 milyar dolarlık altın ihracatı olarak gösterilen petrol ödemesini kamufle etme gayretlerine Milliyet de katıldı. Daha 8 Temmuzda, Son 3 ayda İrana altın ihracatının zirve yaparak 60 tona ulaşmasının gerisinden petrol ödemeleri çıktı diye haber yapan Milliyet, 2 Eylül Pazar günü manşetinde malum olayı şu hale soktu: İrandan Eurolar geliyor, Türkiyede altın olup gidiyor. Altın ihracatıyla Türkiyenin yıldızı haline gelen İranda, imtiyazlı işadamlarının düşük kurdan elde ettikleri Euro ile Türkiyede altın satın alıp, sonra bunları kendi piyasalarında nakte çevirdikleri belirtildi.

\n

İki ayda bu tornistan, Milliyet gibi köklü bir gazeteye yakışmadı elbette. Hele ki, aynı haberi 11 Temmuzda cemaat gazetesi Zamandan okumuşsanız... Ne yazmıştı Zaman, hatırlayın: İrana yılın ilk beş ayında yapılan 3 milyar dolarlık altın ihracatının şifresi çözüldü. Ekonomi yönetimi bu ihracatı kimlerin gerçekleştirdiğini araştırdı. Edinilen bilgilere göre, perde arkasından Türkiyede yaşayan zengin İranlılar çıktı. İnşaat, demir-çelik gibi farklı sektörlerde iş yapan İranlılar, altını kendi ülkelerinin merkez bankasına gönderiyor. Fark edilmemek amacıyla piyasadan farklı isimler üzerinden toplanan altınlar İranda yine üçüncü kişilere iletiliyor. Altın borsası üzerinde yapılan alım satımlar ise hazine yönetiminin bilgisi dahilinde gerçekleştiriliyor.” Milliyet gibi bir gazete sormaz mı, ortada külçe altın ihracatı varsa, neden TİM kayıtlarında yok, ihracatçı firmalar (7 ayda 6.2 milyar dolarlık altından söz ediyoruz!) nasıl bilinmez? Türkiye, bazı İranlılar abad olsun diye mi bunca altını ithal ediyor?Sorular uzatılabilir. Kısa süre önce RTEnin eski basın danışmanı Akif Bekiyi medya grubunun başına getiren Demirören Ailesi, Milliyeti böyle harcatmamalı... Milliyet okuru aletleşmiş bir gazeteyi kolay kolay sineye çekmez. Olan bu köklü gazeteye olur

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları