Bağımsız GözleKriz ve Sınıf...

04 Haziran 2011 Cumartesi
\n

Başbakan RTE, hâlâ, her fırsatta küresel krizin Türkiyeyi teğet geçtiğindendem vuruyor. 2010da yüzde 5e yakın daralmayı, bu daralmadan 1 milyon kişinin işini, bir süre için de olsa kaybettiğinden nedense bahsetmiyor. Sıcak para çekilişiyle dibe vurup yine sıcak para girişiyle suyun üstüne çıkmayı başarı addediyor. Oysa, bu iniş çıkışın yükü birilerinin sırtına bindi. Kimin mi? Tabii ki her zaman olduğu gibi ücretli sınıfın. İşini kaybeden, işini kaybetmese, yeniden işe alınsa bile ücreti, hatta tarihte ilk kez nominal ücreti bile düşürülen hep işçiler oldu. Bu bedel, Bağımsız Sosyal Bilimcilerin 2011 Raporunun ana temasını oluşturuyor. Derinleşen Küresel Kriz, Ücretli Emek ve Sermaye”, (Yordam Kitap, İstanbul: 2011) başlığıyla okuyucuya sunulan çalışma, benim de naçizane katkılarda bulunduğum, yirmiye yakın yazar ve araştırmacının kolektif emeğinin ürünü.

\n

***

\n

Raporun Giriş bölümünde içinden geçmekte olduğumuz küresel kriz için şu saptama yer alıyor: “...mevcut konjonktür, içinde sıcak savaş ve terör unsurlarını da barındıran ve uzun zamana yayılmış bir belirsizlik ve durgunluk dönemini yansıtmaktadır Küreselleşme ve finansallaşmanın hızlandırdığı tüketim tutkusu, gezegenimizin gıda, su ve enerji kaynakları üzerinde yıpratıcı basınç yaratarak, kaynak tedariki sorunu yaratmaya başlamıştır ABD hegemonyası gerilerken şekillenmeye başlayan yeni sermaye birikim ve tüketim merkezlerinden ve buralarda yoğunlaşan siyasi kapasitelerden gelen basınçlar, ABD-Avrupa merkezli dünya sisteminin dengelerinde ve verili gıda ve enerji düzenlerinde yıkıcı etkiler yaratmaktadır.

\n

Bağımsız Sosyal Bilimciler 2011 yılı raporunda, küresel krizin giderekküresel istihdam krizine dönüştüğü gözleminden yola çıkarak istihdam yaratmayan büyümeile güvencesizlik olgularına dikkat çekiliyor. Türkiyede çalışma hayatını düzenleyen mevzuat, çalışanların sendikal hakları ve sendikalaşma düzeyine ilişkin gözlem ve değerlendirmelere yer veren çalışmada Tekel işçilerinin 2009-10 direnişi ve bunun öncülleri analiz ediliyor.

\n

Çalışmanın ana öznesini ücretli sınıf oluşturmakla birlikte süreçten büyük darbe alan tarımdaki küçük üreticiliğin durumu da mercek altında. 2000li yıllarda, tarımda küçük üreticiliğin tasfiyesi ve tarım emekçilerinin yoksullaşmasının öyküsü de kitapta yer alıyor.

\n

***

\n

Dünya Bankası mahreçli ve AKP iktidarı marifeti Sağlıkta Dönüşüm Programının ne getirip ne götürdüğünün de ele alındığı çalışmada hızla tartışmaların odağına oturan ödemeler dengesi ve kamu maliyesinde olası gelişmeler de ele alındı. 2008-2009’daki hasıla ve istihdam kayıplarının büyüklüğü ile 2010 toparlanmasının kırılganlığı ve sürdürülemezliği, Bağımsız Sosyal Bilimcilerin dikkat çektiği temel başlıklardan

\n

Raporun sonuç bölümünde 1980 sonrası yaşanan dönüşümün bugün de hâlâ başat konumunu koruyan özelliklerinden birinin sınıf temelli siyasete son vermek …” olduğu hatırlatılıyor ve bu saptamadan hareketle, işçi sınıfı ve sınıfın aydınları yeniden sınıf temelli siyasi mücadeleye davet ediliyor.

\n

***

\n

Bugün okura önereceğim bir diğer çalışma dostum Prof. Dr. Hayri Kozanoğlunun önayak olduğu bir başka kolektif ürün, Uç(ur)mayan Balon: Finans. Ayrıntı Yayınlarından çıkan bu derleme bir akademik çalışmanın yan ürünü. Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümünde verdiği bir doktora dersinde Finansallaşmayı çalışan 5 doktora öğrencisini birer makale yazmaya motive eden Kozanoğlu, bu çabanın sonucunda, günümüz krizini anlamaya yarayacak bir ürünü öğrencileriyle birlikte okuyucuya sunmuş bulunuyor. Derlemenin girişinde finansallaşmanın tarihsel gelişmedeki yerine değinilirken izleyen 5 makale finansallaşmanın farklı boyutlarını ele alıyor. Uç(ur)mayan Balon: Finans, küresel krizi anlamamıza yardımcı olmanın yanı sıra akademik çalışmaları kamuoyunun istifadesine sunmanın güzel bir örneği. Umalım başka akademisyen dostlarımız da benzer çabalar içinde olurlar

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları