CHP, Kimden AlıpKime Verecek?

10 Ekim 2012 Çarşamba
\n

AKPnin dış kaynağa bağımlı, iç tüketim odaklı ekonomi politikası tıkanmaya doğru gidiyor. Yeni OVPde de görülüyor; büyüme yüzde 9lardan yüzde 3 basamağına düştü. Cari açık kamburuna bütçe kamburu eşlik etmeye başlarken bu tıkanma karşısında alternatif nedir sorusu daha çok sorulmaya başlandı. Ana muhalefet partisi CHP, konjonktürü nasıl değerlendiriyor ve alternatif olarak ne öneriyor? Bu soruya cevap arayanlar eylül sonunda CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak imzalı Türkiye Ekonomisinde Temel Sorunlar ve CHPnin Ekonomi Politikalarıbaşlıklı bir raporu önlerinde buldular.

\n

Raporda, sorunların kaynakları şöyle ifade ediliyor;

\n

Büyüme, borçla (dış kaynak) finanse ediliyor. Sürdürme kapasitemizin üstünde dış kaynak girişi rekabet gücümüzü aşındırıyor. Türkiye kendi kaynaklarını üretim sürecine yeterince koşamıyor. Bütçe, sürdürülemez ekonomik dengelerle ve bir defalık gelirlerle ayakta kalabiliyor.

\n

CHP raporuna göre, sıcak para ile beslenen bu büyüme paradigması, dış ticarete konu olmayan mal üreten sektörler (hizmetler + konut) öncülüğünde, düşük yurtiçi tasarruf, yüksek cari açık, ithalata dayalı, istihdam yaratmayan bir nitelikte.

\n

Türkiye, sürdürülebilir yüksek büyümeyi böyle bir arka planla sağlayamazsaptamasının yapıldığı raporda, Türkiyenin hem kendi kaynaklarını üretim sürecine koşacağı, hem de kaynaklarını verimli kullanacağı bir ekonomik yapıyı oluşturma zorunluluğuna işaret ediliyor.Çözüm: Yeni Bir Büyüme Stratejisi denilen CHP raporunda, yüksek büyüme ve bunun sağlıklı finansmanı için hem şirketlerin kârlılığının artması, hem de ailelerin gelir ve dolayısıyla tasarruf imkânının artması gerektiği vurgulanıyor.

\n

***

\n

CHP raporu, Sosyal devleti ayağa kaldırmak gibi bir hedefe de dikkat çekiyor ve sosyal devlet ve örgütlü toplumun, sağlıklı bir talep tabanı yaratan ve kriz giderici bir teminat olduğu anımsatılıyor. Bunun araçlarının da CHP programında yer alan Aile Sigortası, Yoksulluk Haritası ve Envanteri olduğu anımsatılıyor. Ayrıca, Çalışma hayatına ilişkin normları mutlaka uluslararası normlarla uyumlu hale getireceğiz denerek sendikalılığı teşvik ederek bunun gelir dağılımının iyileştirilmesine, sosyal faydanın yanında kriz gideren iç talep yaratmaya da yarayacağına işaret ediliyor.

\n

***

\n

Buraya kadar yapılan saptamalar ve alternatif arayışları tamam da, dış kaynak yerine iç kaynak nasıl bulunacak sorusu, ister istemez size, Peki, maliye politikası ne olacak sorusunu sorduruyor. Daha açık ifade ile iç kaynak için vergileri artırmak, vergiyi de gücü olandan alıp hem etkinlik hem sosyal denge sağlamak gerekli. Kimden alıp kime vereceksiniz? CHPnin bütçe yaklaşımı nasıl olacak? Vergi düzenini nasıl reforme edecek, kamu harcamalarını nasıl dizayn edecek? CHP raporu, bu sorulara karşılık vermiyor. Mali disiplini, yani düşük bütçe açığı, düşük kamu borç yükünü (milli gelirin yüzde 40ı) hedef olarak koymakla yetiniyor, o kadar.

\n

Oysa AKP rejiminin, inşaata, ithalata dayalı faaliyetlere dayanan paradigmasının alternatifi, yeniden sanayileşme, özellikle ihracata dönük sanayi ise ve bu daha çok iç kaynak kullanma esasına dayanacaksa, bu yeni paradigma inşasında kamu maliyesi, bütçe kilit rol oynar. Kamu gelir ve harcama politikaları ile devlet hem üretimi öne çıkarır, gerekirse kendisi KİTlerle bizzat üretici aktör olur, kaynak trafiğini düzenler hem de mevcut anomalileri onarır. Bu da öncelikle milli gelirden vergiye dönüşen miktarı birkaç puan artırmayı gerektirir. Bu artışı ve mevcudun adaletsiz dağılımını, mağdur sınıflar lehine düzenlemek gerekir.

\n

***

\n

CHP raporunda vergilerin üçte ikisinin dolaylı vergi olduğu gerçeğini sadece bir grafikte görüyoruz fakat bu muazzam adaletsizliğin radikal biçimde değiştirileceğine dair bir önerme, nedense yok. Raporda, varlıklı sınıfların gelir vergisi ve şirketlerin kurumlar vergisi katkıları toplamının, vergi gelirlerinin yüzde 15ini bile bulmadığına dair bir eleştiriye de rastlayamıyoruz. Servetlerden alınan vergilerin devede kulak kaldığına, varlıklıların doğrudan vergi kaçağı ve vergiden kaçınma yoluyla yükten kaçtıklarına dair bir eleştiri de yok. Bu adaletsizlikler giderilmeden ve sermaye sınıflarından güçleri oranında vergi toplamadan, CHP hedeflerini gerçekleştiremez. CHP, bunu açıkça programında ifade etmeli, fincancı katırlarını ürkütme endişesiyle bu yapılmıyorsa, inandırıcı olamaz. CHP, çok açık ve anlaşılır biçimde iktidara gelince vergileri artıracağını, bunu da gücü yeten sınıflardan alıp güçsüzler için harcayacağını, bu kaynağın hem üretimi artırmada hem işsizliği gidermede, bölgesel eşitsizlikleri onarmada, bölüşümü iyileştirmede kullanacağını, biber gazına, copa, topa tüfeğe değil, eğitime, sosyal refaha, gerice yörelere harcama yapacağını açıkça ifade etmeli ve AKPden özellikle maliye politikaları üstünden ayrıştığını ilan etmelidir.

\n

Maliye politikaları, bugün krizi derinden yaşayan Avrupa ülkelerinden ABDye tüm ülkelerin programlarının odağına otururken, krize karşı koymanın, krizden sağlıklı büyümeye geçişin de kilidi durumundadır. CHP, programında inandırıcı olmak istiyorsa, cesaretle, fincancı katırlarını ürkütmekten çekinmeyerek, maliye politikalarına daha çok odaklanmalıdır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları