Müebbet

13 Ağustos 2013 Salı

Müebbet, müebbet, müebbet...
Ne demektir bilir misiniz? Ömür boyunca zindandan çıkmamak...
Eskiden
“idam” vardı. En kolay işti, adamı yakalarsın, iyi kötü yargılarsın, sonra işini bitirirsin...
Çoktandır idam
görmüyoruz. Uygarlaşmışız da ondan mı? İnsana sevgi, saygı, anlayış, hoşgörü arttı da ondan mı?
Hiçbir şey değişmedi. İdam mahkûmları artık yok. Müebbet hapiste yatanlar var. Hem de o kadar çok ki...
Ne yapmış ne etmiş de müebbet hapse mahkûm olmuş. O kadar çok müebbetliğe mahkûm olanlar var ki? Herkes bu sözcüğün anlamını öğrendi. Zamanla yeni şeyler öğreniyoruz. Yasalar yetmiyor. Yenilerini hazırlamak, toplumu daha da korkutmak...
“Korku dağları bekler” derler, şimdilerde korkmak, kaçınılmaz oldu. Her gün gazete başlıklarına bakın. İçlerinde iyi, olumlu bir ses çıkaran var mı? Hep halkın özgürlük arayışlarını sopalarla, bilmem nelerle ezmek. İktidarlar böylece yetki sürelerini uzatacaklarını sanırlar. Oysa her zulüm, her acı, her kaba davranış toplumda yeni düşmanlıklar yaratır.
Müebbete ya da uzun yıllara mahkûm olanlar kimler? Başta Genelkurmay Başkanı, sonra generaller, aydınlar, aydınlıktan, çağdaşlıktan yana olanlar.
Balbay’lar, Özkan’lar, Hilmioğlu’lar, Perinçek’ler...
Türkiyemiz bir türlü yerli yerine oturmuyor. Bırakmıyorlar huzura kavuşmasını. Tam her şey iyi, düzgün, yararlı, olmuş diyemiyoruz. Hep bekliyoruz acı haberleri... Sanki kapımız çalınacak, birkaç görevli yakamıza yapışıp bizi bir yerlere götürecek. Ya bir savcının dileğidir ya da iş becermeyi seven sıradan bir görevlinin özel davranışıdır. Zamanla yanlışlıklar ortadan kalkacak sandım. Ülke sağlam yasalarla yönetilirse...
Müebbet, müebbet... Son zamanlarda dilde hep bu söz. Ağır ceza mahkemeleri gide gide sıkıyönetim mahkemelerine benzedi. Aynı davranış, aynı tutum, hatta daha fazlası. Oysa toplum eski düzenini sürdürmekte. Olağanüstü bir korku bir umutsuzluk yok gibi. Ama müebbet sözleri günden güne dillerde...
Müebbet demek ölünceye kadar...
Önce sözcüklerden şu
“müebbet”i çıkartalım. Yerine daha uygun bir söz yakıştıralım. Her toplum olayında boşuna hatırlatılacak bu çirkin sözden bir an önce kurtulmaya bakalım.
Müebbetin yerini müebbet olarak tarihe gömelim.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları