Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bir Dostun Ardından - Daver DARENDE
Ülkemizin yüz akı, elli yıllık sanatçı dostum Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası
başkemancısı Oktay Dalaysel’i yitirmenin derin hüznü var yüreğimde. Oktay
Dalaysel, ülkemizin aydınlık çağa
giden yolunda hiç sönmeyen
bir ışıktı bizler için.
Yorulmak bilmeyen, erdemle kutsanmış tutkulu bir sanatçı, ufku geniş bir bilge
idi. Ünlü, viyolonist Igor
Oistrakh kendisiyle yapılan bir söyleşide,
keman çalanlar için şöyle demişti: “Keman, insan bedenine aykırı bir çalgı
olduğu için bu çalgıyı çalacak kişi küçük yaşta onunla birlikte büyümektedir.”
Oktay Dalaysel, küçük yaşta kemanıyla dostluk kurmuş, ona büyük
bir aşkla bağlanmış bir sanatçıydı. İlkokul öğrencisi iken üstün yeteneğinin
öğretmenleri tarafından fark edilmesi üzerine müzik yaşamına Ankara Devlet
Konservatuvarı’nda başladı.
Uzunca bir süre ünlü Alman sanatçı Lico Amar’ın keman öğrencisi oldu.
Konservatuvarı 1958 yılında pekiyi dereceyle bitiren Dalaysel 1959 yılında burs
kazanarak, Almanya’da Freiburg Yüksek
Müzik Okulu’nda eğitimini bitirdi. Hocası Lico Amar’ın yaşamını yitirmesi nedeniyle eğitimine Prof.
Grehling’le devam etti. Üç buçuk
yıl süren eğitimini başarıyla
tamamlayarak yurda döndü.
DUYGU YÜKLÜ SANATÇI
1962 yılında yurda dönen Oktay Dalaysel sekiz yıl sonra Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası başkemancılığı görevine atandı. Kırk yıl süren uzun meslek yaşamında yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda konser vererek ülkemizi başarıyla temsil etti. Otuz beş yıl keman hocalığı yaparak ülkemize değerli sanatçılar yetiştirdi. Anadolu’nun on üç kentinde gerçekleştirdiği keman resitalleri büyük takdir topladı.
Oktay Dalaysel’in, 2003 yılında Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile birlikte katıldığı konser onun meslek yaşamının son konseriydi. Konser sonunda yaptığı sıcaklık dolu konuşmasıyla salonu dolduran Ankaralı müzik severleri büyüledi.
Yıllar önce, Ankara’nın hiç eskimeyen sevimli opera binasında o dönemin dünyaca ünlü iki viyolonisti Ruggiero Ricci ve David Oistrakh’ı birlikte büyük hayranlık duyarak dinlediğimizi anımsarım.
Oktay Dalaysel, Atatürk’ün kültür devriminin ödünsüz savunucusuydu. Ülkesinin sorunlarını kendine dert edinen
duygu yüklü bir sanatçıydı. Onun günümüze yönelik “nereden nereye geldik” sözlerini unutmayacağım.
Dünyaya
sevecenlikle bakan insan sevgisiyle dolu Oktay Dalaysel’i çok arayacağız. Elindeki kemanı ona
kalbinin atışı kadar yakın dostumla yaptığım uzun söyleşileri hiç unutmayacağım. Özlem, sevgi
ve saygıyla anacağım.
DAVER DARENDE
EMEKLİ
DİPLOMAT / YAZAR
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi