Olaylar Ve Görüşler

Büyük İstanbul Bağlaşması

15 Ağustos 2019 Perşembe

Osmanlı’nın yıkılması sonrası, yerel bağımsızlık arayış ve yapılanmaları içindeki çoban ateşlerini bir “Büyük Anadolu Bağlaşması” ile bütünleştirerek yaptığı Ulusal Kurtuluş Savaşı ile yedi başlı emperyalizmi yenik düşürüp kuruldu Büyük Türkiye Cumhuriyeti Ulus Devleti. Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçekleştirdiği bu büyük devrimden sonra, bugün de yeniden ABD emperyalizminin ve içerideki işbirlikçi uzantılarını iktidardan uzaklaştırabilmek için Türk Ulusu’nun, 23 Haziran seçimleri ve sonrasında İstanbul halkının kimliğinde odaklanan bir büyük bağlaşma ve bütünleşmeye ihtiyacı olduğu açıktır. Bu yeni bütünleşme ve bağlaşmanın adı “Büyük İstanbul Bağlaşması”dır. Bu yeni tarihsel bağlaşma, Cumhuriyet Güçleri ile dinsel güçler, özgür ve eşit bireylere/her kökenden yurttaşlara/Türk Ulusal Kimliği’ne dayalı bağımsız, laik ve çağdaş Büyük Türk Ulus Devleti ile ümmete, biata dayalı Siyasal İslam din devleti, demokrasi ile despotizm arasındaki büyük hesaplaşmanın gereği bulunmaktadır.
AKP iktidarının yarattığı, bugün yaşanmakta olan ve ülkeyi yönetsel, siyasal ve toplumsal alanlarda devleti, ülkeyi çöküntüye uğratan derin ve ağır bunalım, ana sorun çözülmeden çözülemez. Bu nedenlerle özgün ulusal, bütünsel, sistematik ve demokratik bir yönetim felsefesi üretilmesi gereklidir.

Demokratik, felsefi, yönetsel ve hukuksal:
- Belediye yönetiminin devralındığı günden başlatılmak üzere, temeline demokrasinin, odağına insanın/yurttaşın yerleştirileceği YÖNETİM FELSEFESİ uyarınca ilk yapılacaklarla görev süresi boyunca yapılacakları içerecek biçimde haftalık, aylık, 3 aylık ve yıllık programları kritik yol yöntemine göre kapsayan bir YÖNETİM PLANLAMASI yapılması; felsefenin ve planlamanın yönetimin bütün kurum, organ, birim ve alanlarında, tüm süreçlerinde ve işleyişlerinde egemen kılınması.
- Belediye yönetiminde, tüm kamusal/yönetsel alanların demokrasi ve hukuk dışı güçler blokunun egemenliğinden arındırılarak demokratikleştirilmesi, liyakat ve başarıya dayalı kılınması.
- Belediye yönetiminde laikliğin/ laikleşmenin tüm gereklerinin eksiksiz, ödünsüz ve sapmasız uygulanması.
- Belediye yönetiminin, çağdışı kalmış otoriter ve parti devleti merkezli felsefesi nedeniyle, içine düşürüldüğü çürümüşlük, çeteleşme, kirlilik ve sapmalardan, etkisizlikten, itibarsızlıktan çıkarılarak, militan yandaşlardan ve yandaş bankamatik görevlilerinden arındırılarak insan haklarına dayalı ve insan merkezli çağcıl bir felsefeye kavuşturulması; çağdaş, demokratik, etkili, dürüst, güvenilir ve saygın hale getirilmesi.
- Yönetim ve yürütmenin tüm alan ve süreçlerinde, demokratik katılımın, açıklığın, halk denetiminin sağlanması ve kanallarının açılıp oluşturulması.
- Halkın/İstanbul halkının doğru bilgi ve habere ulaşma, demokratik, yönetsel, yargısal ve ekonomik hesap sorma ve sorgulama haklarının önündeki tüm engellerin kaldırılması, bu hakların gereklerinin tam olarak ve kanallarının açılarak yerine getirilmesi.
- Tarih hazinesi, doğa incisi, dünyanın en değerli denizine ve kıyılarına sahip, bu nedenle yapılaşması, tüm alanlarının ve özellikle de kıyılarının korunması büyük özen ve titizlik gerektiren dünya tarih, doğa ve turizm merkez mega kenti İstanbul’da, olası bir deprem de dikkate alınarak yapılaşma, imar, meydanlar, tarihi eserler, mekânlar, yeşil alanlar ve kıyıların, hiçbir kaçak, ruhsat dışı yapılara ve kirliliğe meydan verilmeyecek biçimde sıkı denetim altına alınarak sürekli korunması, kaçak yapılaşmaların anında yıkılması, güzel İstanbul’un siluet ve görünümünün bozulmasına asla meydan verilmemesi.

Ekonomik:
- Belediye gelirlerinin ve ekonomisinin yönetiminde, ekonomik karar süreçlerinde, demokrasiyi, sosyal devleti ve emeği savunan bir yaklaşımın, yürütülen tüm ekonomik politikalarda ulusal ve İstanbul/yerel çıkarlarının korunmasını, sapmalara izin vermeyen bir disiplin ve dürüstlüğün egemen olmasını sağlama.
- Önceki Belediye yönetimi dönemlerinde haksız, yolsuz, yasadışı yapılmış bütün harcamaların, ihalelerin, yandaş örgütlere yapılmış partizan ödemelerin saptanıp ortaya çıkarılarak soruşturulması, kamuoyuna/ İstanbul halkına açıklanması, bu harcamaların belediye yönetimine iadesi için gerekli yollara başvurulmasını sağlama
- Tüm İstanbul kaynak ve olanaklarının İstanbul halkı ve toplum yararına tam kapasite ile ve bir plan içinde harekete geçirilmesini sağlama.

Toplumsal ve kültürel:
-Değişik düşünce, kültür, inanç, kimlik ve kökenlerdeki yurttaşlar, kesimler, yöreler ve bireylerin birlikte, karşılıklı saygı ve hak eşitliği içinde çoğulcu yaşamalarını öngören, ırkçı, şoven ve anti-laik öğelere yer vermeyen hümanist bir ulusal toplumsal kültürü hedefleme.
- Laiklik ilkesini toplumsal, kültürel yaşamın temel öğesi haline getirme; din ve vicdan özgürlüğünde olduğu kadar dinden özgür kalmak isteyenlere de saygıyı benimseyen, yansız ve eşitlikçi bir devlet/ yönetim anlayışına erişme.
- Yerel sosyal güvenlik kurumlarını, kreş, bakım ve sığınma evlerini yaygınlaştırıp güçlendirme, Belediye katılımını ve güvencelerini artırıp genişletme.
- Eğitim ve sağlık hizmetlerinde, fırsat ve olanak dağılımındaki eşitsizlikleri giderici önlemleri alma, bu hizmetleri ekonomik yönden güçsüz kesimler yararına temel haklar uyarınca yeniden düzenleme; bu hizmetler için belediye bütçesinden ayrılan ödenek oranlarını artırma.
- Eğitim alanında öğrencileri destekleyip öğrenim yaşamlarını kolaylaştırmak için ilköğretimden doktora öğrencilerine dek tüm öğrencilerin tüm yıl belediye ve halk otobüslerinden, metrodan ve deniz taşıtlarından ücretsiz yararlanmalarının sağlanması.
Türk ulusu, emperyalizmin siyasal İslamcı uzantısının iktidarını ilk kez yenik düşürmüştür. 24 Haziran’dan başlayarak Türk Ulusu/Halkı, AKP/RTE’yi içinden geldiği karanlığa geri gönderecek; AKP’nin yarattığı bir karadelik haline getirilmiş YSK’yi de bu haliyle tarihin çöplüğüne süpürecektir.

GÜNGÖR AYDIN
Emekli Vali



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları