Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Değişmeyene doğru değişmek! - Prof. Dr. Haluk ERKUT
Antik çağ filozofu Herakleitos, demiştir ki “Değişmeyen tek şey değişimdir”. Ama bu deyiş, tek başına bırakılırsa bir dizi yanlışa yol açar. Bu sözleri, Fransız yazar Alphonse Karr’ın deyişi ile birlikte düşünmek gerekir. O da demiştir ki: “Ne kadar çok değişirse o kadar aynı kalır”.
Değişim, değişim olsun diye yapılmaz! Değişim, sadece, sorunları çözmek için de yapılamaz. Değişim, bir şeyleri sürdürmek bir şeyleri korumak için yapılır! Tek başına değişim köksüzdür. Köksüz değişim, insanı da toplumu da çalı yapar. En hafif bir rüzgârda oradan oraya savrulur durursun. Ama köklü değişim insanı çınar yapar. Kökten beslenen dallar geleceğe uzanır.
Peki korunacak, sürdürülecek olan nedir derseniz. Bunu bir soru ile açıklayalım. Değişim iddiası ile ortaya çıkanların daha en başta yola çıkarken cevaplamaları gereken basit bir soru bu: “Neler değişmeyecek?” Eğer ki bu soruya cevap verilemez ise değişimciler, bir süre sonra, bir değişim okyanusunda boğulmaya yelken açıyorlar demektir.
Çünkü her değişim daima başka değişimlere ihtiyaç gösterir. Her değişimin bir “zamanlama”sı vardır. Ve her değişimde, hiçbir zaman “Evdeki hesap çarşıya uymaz!” Değişimden değişime akıntılar öyle bir sürükler ki yol kaybedilir. Kıyılar görünmez olur. Bir anda başka niyetlerin bir “aparat”ı oluverir değişim yolcusu. İşte tam da bu nedenle öncelikle o soruyu sorup cevabı verilmeli. Yani değişimi anladık da “Değişmeyecek olan nedir”, soru bu! Çünkü, değişimin referansı değişmeyenlerdir. Çünkü ancak değişmeyenler değişimin yönünü değişimin kapsamını belirler. Değişmeyen “öz”dür. Değişmeyen “kök”tür.
Peki nedir bu kılavuz? Her zaman olduğu gibi Atatürk’e kulak verelim. Mustafa Kemal 1 Aralık 1921’de Meclis konuşmasında şöyle der: “Bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı heyeti milliyece mücadeleyi öngören bir mesleği takip eden insanlarız...
Fakat ne yapalım ki demokrasiye benzemiyormuş. Sosyalizme benzemiyormuş. Hiçbir şeye benzemiyormuş. Efendiler biz benzememekle ve benzetmemekle iftihar etmeliyiz çünkü biz bize benzeriz...”
Tibetin ruhani lideri Dalai Lama, ne güzel özetlemiştir: “Değişmek için kollarınızı açın, ancak /sizi siz yapan/ değerlerinizi bırakmayın.”
CHP’nin öncelikle yapması gereken de bu. Özüne dönmek. Köklerine bağlanmak. Yani, değişmeyene doğru değişmek.
PROF. DR. HALUK ERKUT
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü