Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Demokrasi, Bilim ve Gerçek - 2
Avukat TURAN KARAKAŞ
Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
Hukuk bir bilimdir. Bu nedenle hukuk devleti, hukuk bilimidir. Devletin hukukla, hukuk kuralları ile yönetilmesidir. Daha açığı devletin akıl ve bilimle yönetilmesidir.
Demokrasiyi kurmak ve devleti hukuk devleti haline getirmek için dört iş yapmalıyız:
1. Ekonomide demokrasi
Ekonomide demokrasi ekonomik hakların güvencesini sağlar. Ekonomide demokrasinin temeli ücrette adalettir. Sermaye ve feodal beyler ve bazen bizzat devlet bu ücretlerin alınmasını engeller. Genelde egemen sınıflar bol kazançlı günlerinde işçi çıkarır.
Demokrasinin gerçek demokrasi olabilmesi için ekonomide demokrasi gerekir. Ekonomik demokrasi olabilmesi için ise üreticinin, tüketicinin, emekçinin, dayanışmanın ve denetimin örgütlenmesi gerekir. Yurttaşın etkin katılımı gerekir. Hak arama örgütleri gerekir.
Kısacası ekonomik demokrasi için toplumun her şeyden önce örgütlü olması gerekir. Özgür bireyin olması gerekir. Ve demokratik devletin bir başka ifade ile hukuk devletinin kurulmuş olması gerekir.
2. Siyasette demokrasi
Siyasette demokrasinin temel ilkeleri emekçilerin sınıfsal haklarının korunmasıdır. Emekçilerin kendi sınıfsal haklarının korunması için sendikaların yanında diledikleri örgütleri kuracaklardır. Sınıfsal hakkı korumayan, onu güvence altına alamayan bir devlet yapısında hangi organı kurarsanız kurun o devlet de o demokrasi de yok demektir.
Siyasette demokrasinin olabilmesi için öncelikle siyasal partilerde parti içi demokrasinin olması gerekir. Üyelerin parti içi eğitimden geçmeleri ve sınıf temelinde düşünmeleri gerekir. Somut programlar temelinde emekten yana parti programları yapmaları gerekir. Oysa Türkiye siyaseti çok partili hayattan bu yana somut bir siyasal program önerememiştir.
3. İletişimde demokrasi
İletişimde demokraside her siyasetçinin sesi eşit duyulmalıdır. Bütün TV ve radyo kanallarını adamlar ele geçirmiş. En kuytu köşede sağır sultan bile duyuyor söylediklerini. Ama öbür siyasetçi yasaklarla kuşatılmış. Sesi dört tekerlekli arabasında domates satan yoksul esnafın sesi kadar çıkıyor ancak...
- Tomates! Tomates!
İletişimde özgürlük yoksa, eşitlik yoksa orada faşizm başlamış demektir. Basın özgürlüğü ve benzeri özgürlükler yoktur. Gazetecilerin özgürlük mücadelesi hapishanede biter.
4. Denetimde demokrasi
Türkiye Cumhuriyeti denetimsiz bir devlettir. Denetim kurumları yeterli değildir. Meclis denetimi de Sayıştay denetimi de basın ve medya denetimi de yetersiz ve etkisizdir. İktidarın izin verdiği sınırlarda işlemektedir. Vatandaşın vergisi sahipsizdir.
Yasama, yürütme ve yargının yanında denetimin de anayasada yer alması gerekir. Hatta örtülü ödenekte bir ölçüde denetlenmelidir. Denetim, bağımsız anayasal bir kurum değilse yozlaşmış yasama, yürütme ve yargı tek kişinin eline geçer ve ne kadar iyi niyetli olunursa olunsun demokrasi korkunç bir diktaya ve zulme dönüşür.
Demokrasinin temel kavramları
Bilim olmadan gerçeği bulamayız, bilemeyiz. Hak ancak gerçek temelinde anlaşılabilir. Gerçeği bilmezsek hakkı tespit edemeyiz. Hukuk devleti herkese bilim ve gerçeğe göre hakkının verilmesi ve bu hakların güvenceye alınmasıdır.
Eşitlik özgürlük, dayanışma yoksa o toplumda gücü yeten zulmeder. Katılım siyasal kararların alınmasına vatandaşların katılmasıdır. Vatandaş görüşlerini söyleyecek, gerekirse muhalefet edecektir.
Emekçi sınıftan yana olmayan kişi, kurum ve partiler kapitalizmin açık ve gizli işbirlikçileridir. Onlar da demokrat olduğunu söylerler ama nasıl bir demokrasi olduğunu bilemezler.
Emekçi sınıfın haklarını güvenceye almayan bir demokrasi sahte demokrasidir. Yalan ve tuzaklarla doludur.
Demokrasinin düşünülmesi ve değerlendirilmesinde aşağıdaki kavramlar temel alınmalıdır:
1) Bilim
2) Gerçek
3) Hak
4) Hukuk devleti
5) Özgürlük
6) Eşitlik
7) Dayanışma
8) Katılım
9) Emekçi sınıf
Demokrasinin uygulama ilkeleri
1) Ekonomide demokrasi yoksa kesin olarak bilmeliyiz ki demokrasi yoktur. Yalandır.
2) Siyasette demokrasi yoksa siyasette demokrasi kurulmamışsa demokrasi yine iğrenç bir yalandır.
3) İletişimde demokrasi yoksa yine kesin olarak bilmeliyiz ki o toplumda demokrasi yoktur.
4) Bir ülkeye emperyalizm hâkim olursa, bir ülke emperyalizm işgalinde olursa o ülkede artık bağımsızlık yoktur. Zaten bağımsızlığın olmadığı yerde demokrasiden de söz edilemez.
5) Kapitalizmin demokrasi anlayışı tamamen yalan üzerine kuruludur. Kapitalizm eşitsizliği ve sömürü eylemlerini demokrasi yalanları ile bağdaştırır.
6) Bağımsızlık, bir ülkenin irade özgürlüğüdür. İstediği kararları alır, istediği ekonomik düzeni kurar. Ama bir ülke bağımsız değilse emperyalizmin esareti altındadır.
Sonuç
- Demokrasinin kurumları:
Çok güçlü bir tüketici örgütü kurulması gerekmektedir. Bu tüketici örgütü demokrasinin denetim organıyla iç içe çalışacak ve bu sayede devletin bazı yetkilerini doğrudan kullanabilecektir.
- Demokrasi eğitimi:
Okullarda ders programlarına demokrasi eğitimi ile ilgili ayrı bir ders konulmalıdır.
- Örgütlü toplum:
Örgütlü toplum, vatandaşların ihtiyaç duydukları alanlarda dernek, vakıf ve benzeri tüzel kişiliği olan yapıları oluşturmalarıdır. Toplumsal sorunların kamuoyuna duyurulması için gruplar oluşturmak örgütlü toplumun esasıdır.
- Özgür birey:
Bireyin düşüncelerini bir örgütün, bir kuruluşun üyesi olarak da ya örgütsüz olmak şartları aranmaksızın ifade etmesidir. Birey özgürse demokrasi vardır.
- Demokratik devlet:
Devletin başta anayasa olmak üzere hukuk kurallarına göre yönetilmesidir. Yargının bağımsız olması esastır. Siyasetin yargıyı emir komuta altına almasına fırsat verilmemelidir.
- Yurttaşlık ve yurtseverlik:
Yurttaşlar demokrasinin korunmasından sorumludur. Çünkü demokrasi emekçinin sofrasındaki ekmektir. Demokrasi ne kadar azalırsa emekçinin ekmeği de o kadar azalır.
Ekmeğimize, namusumuza sahip çıkar gibi demokrasiye sahip çıkmalıyız.
Türkiye gibi ülkelerde emperyalizme karşı yürütülen savaşta yurttaşların bilinçlendirilmesi, bilgilendirilmesi ve dayanışması gerekir.
Hem emperyalizmin askeri olacaksın hem emperyalizmle işbirliği yapacaksın hem de demokrat olacaksın. Bu tam bir halk düşmanlığıdır. Halk düşmanları ile işbirliği yapmak da halk düşmanlığıdır.
YAŞASIN DEMOKRAT YURTSEVERLERİN BİRLİK VE DAYANIŞMASI, YAŞASIN GERÇEK DEMOKRASİ VE MİLLİ DAYANIŞMA...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 350 bin 757 kez 'yazı-tura' atıldı... Sonuç şaşırttı!