Olaylar Ve Görüşler

Hedef demokrasi olmalı - Güngör AYDIN

28 Ocak 2022 Cuma

Atatürk, demokrasiye engel gördüğü için, 3 Mart 1924’te halifeliği kaldırırken Harbiye ve Şeriye vekâletlerini de kaldırmış, askersel ve dinsel güçleri, iktidar ve siyaset alanı dışına çıkarmıştı. Ancak ardılı yönetimler, bu alanı yeniden onlara açtılar. Atatürk’ün düşündüğü halde, yapısökümüne imkân ve zaman bulamadığı bu güçlerin doğal bağlaşığı feodal güçlerdi. Tüm bunlar, Cumhuriyet ve demokrasiyi savunuyor görünenlerin aymazlığından da yararlandılar. Halkın yönettiği bir demokrasi istemeyen, stratejik coğrafyasını bağımsızlıkçı bir iktidara uygun görmeyen, buna izin vermeyen ABD emperyalizminin doğrudan ya da örtülü desteğini aldılar. 

Öte yandan Cumhuriyet devrimine dayalı, demokrasi doğrultusunda ilerlemekle birlikte ardıl olağan sivil yönetimler, iktidarlar, Cumhuriyeti, otoriter ve devlet merkezli yönetim felsefesinden, demokratik ve insan merkezli bir yönetim felsefesine taşıyarak yerleşik bir demokrasiye dönüştüremediler. Devrimin ürünü, Atatürk’ün çağdaş, laik ve saygın bir ulus devlet olarak kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin yapı, yörünge ve kurumsal olarak kendini koruma refleksi de yoktu veya yetersizdi. Sonuçta, karşıdevrimci güçler, zamanla ve aşamalı biçimde birbirlerinden beslenerek, birbirlerinin seçeneği olarak, örtülü veya açık darbelerle iktidarı ele geçirdiler. Demokrasi ve sivil yönetim kesintilerine yol açtılar. 

YÖNETİM KRİZİ

Bugün, 12 Eylül despotik askersel diktatörlüğünün önlerini açıp beslediği yapılar, ABD emperyalizminin Kemalist güçleri tasfiye edebilmek için öncelikle desteklediği, ürettiği dinsel güçler iktidardadır. Tek adam karşıdevrim iktidarı, ağır bir toplumsal bunalım yaratmıştır. Ülkemiz büyük bir devlet, yönetim krizi yaşamaktadır. İçeride ve dışarıda çoklu tehlikeler, itibarsızlık, güçsüzlük söz konusudur. 

Bu tabloda, Cumhuriyet ve demokrasi güçleri, muhalefet, demokrasi yelpazesinde yer alan bütün partiler, demokrasiye ulaşmak ve bunu bir daha kesintiye uğratmamak için çabalamalıdır. Atatürk’ün Osmanlı despotizmine ve emperyalizme karşı yaptığı gibi bugün de iktidarın tek adam despotizmine karşı ortak bir zeminde buluşmalıdır. Bunun için de güçlendirilmiş - iyileştirilmiş parlamenter sistem üzerinde uzlaşmanın ötesinde, demokrasi ortak paydasında buluşulmalıdır. Çünkü parlamenter sistem, demokrasi içinde yer alan sistemlerden sadece biridir. Demokrasi olmazsa parlamenter sistem de olmaz.

GÜNGÖR AYDIN

EMEKLİ VALİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları